Mehmet Daimgüller Almanya'nın Irak konusunda Türkiye'ye karşı olumsuz konumunu eleştirdi.
Abone olFDP'nin Federal Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Daimagüler, "Bild am Sonntag" gazetesinde konuk kalem olarak yazdığı yorumunda, "Biz Türkler hayal kırıklığına uğradık" dedi. 'Kırmızı-Yeşil Hükümet'in, Irak konusunda Türkiye'ye karşı olumsuz konumunu eleştiren Mehmet Daimagüler, yorumunda, Almanya'da 2 milyonun üzerinde Türk'ün yaşadığını belirtti. Türkler'in Almanya'da kalmaktan memnun olduklarını belirten Daimagüler, yazısında şöyle dedi: "Almanya iyi bir vatan. Ama her şeye rağmen Türkiye, ebeveynlerimizin ülkesi, bizim için önemli. Akrabalarımız ve arkadaşlarımız orada yaşıyor. Ve onlar bu günlerde bir devlet teröristi olan Saddam Hüseyin'in rejimi tarafından kimyasal ve biyolojik silahlarla tehdit ediliyor. Tabii ki bizim gibi Türk uyruklu Almanlar, Anadolu'da yaşayan arkadaşlarımız hakkında korku ve endişe içindeyiz. O yüzden Kırmızı-Yeşil Federal Hükümet'in tutumundan hayal kırıklığı yaşadık. Federal Hükümet Türkiye'ye desteğini vermiyor. Hatta savunma silahları -belki- sadece birçok çekimserlikle teslim edilecek. Neden? Türkiye geri kalan 50 sene içersinde sadık bir müttefik değil miydi? Türkler utanç duvarı düştüğünde Almanlarla birlikte eğlenip birlikte ağlamadı mı? Daha bir kaç gün önce Türkiye'deydim. Oradaki insanlardan hiç bir şekilde Almanya ve Almanlar hakkında kötü söz söylediğini duymadım. İstanbul'da ki insanlar kızgın değiller, sadece üzgün ve hayal kırıklığı içersindeler. Tıpkı bizim gibi olan Türk asıllı Almanlar gibi. Schröder ve Fischer ilk önce Türkiye'yi Avrupa Birliğine almak istiyorlar, şimdi de Türkiye'yi bir diktatöre karşı mücadelede yalnız bırakıyorlar. Bunu anlamak zor. Ben anlamış değilim. Romalı bir filozof olan Cicero 'Kesin dostunuzu belirsiz ve zor anlarda tanırsınız' demiş. Şimdi bize dostumuzu tanımak düşüyor." Öte yandan, CDU eski Genel Başkanı ve şu anda partinin Savunma Politikaları Sözcüsü olan Schaeuble, Welt am Sontag gazetesine yaptığı açıklamada, Patriot savunma roketlerinin Hollanda üzerinden Türkiye'ye gönderilmesini, Başbakan Schröder'in Federal Meclis'te engellenemeyecek çoğunluğu bulamama ihtimali dolayısıyla böyle bir yönteme başvurduğunu söyledi.