Almanya'da katliam yapan ırkçı teröristin keşif görüntüleri ortaya çıktı o kafede maç izlemiş

Almanya'da 4'ü Türk 10 kişiyi öldürdükten sonra intihar eden neo nazi terörist Tobias Rathjen'in katliamdan 4 gün önce kafeye gelerek maç izleme bahanesiyle keşif yaptığı görüntüler ortaya çıktı.

Neo-Nazi terörist Tobias Rathjen, Almanya'nın Hanau’da 4’ü Türk 9 kişiyi katletti. O teröristle ilgili birbirinden çarpıcı bilgiler ortaya çıktı. Irkçı teröristin saldırıdan 4 gün önce katliam yaptığı kafeye giderek maç izliyormuş bahanesiyle keşif yaptığı görüntüler ortaya çıkarken, Türkiye'yi yok edilmesi gereken 24 ülkeden biri olarak kara listeye aldığı belirlendi.

Maç izleyip keyif yapmış

Çifte saldırıda Gökhan Gültekin (37) ve Ferhat Ünvar’ı (22) Fatih Saraçoğlu ve Sedat Gürbüz'ü katleden saldırgan Tobias Rathjen’in, 15 Şubat 2020 tarihinde, yani saldırıdan tam 4 gün önce kafelerden birine giderek keşif yaptığı ortaya çıktı. İddiaya göre Rathjen, ikinci saldırıyı gerçekleştirdiği Arena Bar’ı keşfi sırasında maç da izlemiş.

Cani Türkiye'yi kara listeye almış

Terörist 43 yaşındaki Tobias Rathjen, doğma büyüme Hanaulu. Üniversitede bankacılık eğitimi almış, komşuları tarafından ‘normal’ diye tarif edilen bir profil. Ancak bu onun görülen yüzü. Arka yüzünde ise komplo teorilerine kafasını takmış, istihbarat örgütlerinin beynini hack’lediğini düşünen, aşırı sağcıların internet sitelerini aktif olarak kullanan bir terörist var.

Saldırıdan önce 24 sayfalık manifesto

Saldırıdan önce hazırladığı 24 sayfalık manifestoda, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Latin kökenliler ile Yahudileri öldürmek istediğini söylüyor. Teröristin ‘yok edilmesi gereken halklar’ listesindeki 24 ülkenin içinde Türkiye de bulunuyor.

Bilinmeyen bir güç beni izliyor

Terörist, sosyal medyaya yüklediği bir videoda ABD’nin küçük gizli ve görünmez bir grup tarafından yönetildiğini ve ABD halkının buna karşı isyan etmesi gerektiğini iddia ediyor. Saldırgan, geçmişte FBI, CIA ve MOSSAD gibi istihbarat örgütlerinin dışında bilinmeyen bir güç tarafından izlendiğini söyleyerek defalarca Alman polisine şikâyette bulunmuş.