Kuruluşunun 15.yılını kutlayan Almanya Türk Toplumu'nun (ATT) resepsiyona katılım üst düzeyde oldu.
Abone olSPD Genel Başkanı Sigmar Gabriel, demografik gelişmelere göre, yaşlanan Almanya'nın gelecekte işgücüne ihtiyaç duyucağını belirtirken, "Sizi hiç bir yere bırakmayız“ dedi.
Almanya Türk Toplumu (ATT) olağan genel kurulu öncesinde, kuruluşunun 15.yılını Berlin Belediye binasında düzenlenen bir resepsiyonda kutladı. Resepsiyona, Berlin Eyalet Başbakanı Klaus Wowereit, SPD Genel Başkanı Sigmar Gabriel, Göç ve Uyumdan Sorumlu Devlet Bakanı Maria Böhmer, Berlin Büyükelçiliği Elçi Müsteşarı İskender Okyay, Yeşiller Partisi Meclis Grup Başkanı Renate Künast. Sol Parti eş Başkanı Gesine Lötzsch, ATT üyeleri ve davetliler katıldı. Resepsiyon, Sinem Altan, Begüm Tüzemen ve Özgür Ersoy'dan oluşan Yedo grubunun dinletisiyle başladı. Resepsiyona Miss Deutschland yarışmasında 2. seçilen Zeynep Uğur da katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Eyalet Başbakan Klaus Wowereit, uyumda başarısız örneklerin ön plana çıktığı bir dönemde ATT'nin çalışmalarını uyuma güzel örnek oluşturduğunu söyledi. Konuşmasında çifte vatandaşlığa değinen Wowereit, „Opsiyon modeli kaldırıp kimseye ayrım yapmadan çifte vatandaşlık hakkı verilmelidir. Opsiyon modeliyle gençleri kimlik krizine sokuyoruz. Bunun bir anlamı yok“ dedi.
Yerel seçimlerde Almanya'da belli bir süre yaşamış göçmenlere oy hakkı verilmesi gerektiğini kaydeden Wowereit, kamu kurumlarında çalışan göçmen kökenlilerin sayısının da artması gerektiğini kaydetti. Ev sahibi olarak resepsiyonda konuşan ATT Genel Başkanı Kenan Kolat. çifte vatandaşlığı 15 yıldır Türk toplumu adına talep etmelerine rağmen başarı sağlanamadığını kaydetti. Kolat, yeni vatandaşlık yasasında, burada doğan göçmen çocuklara doğrudan Alman vatandaşlığı verilmesinin Almanya şartlarında bir devrim olduğunu söylerken, „Ancak kalbimizin sol tarafı Türkiye sağ tarafı ise Almanya. Bizden bunun birini bırakmamız neden isteniyor? Neden Türklerin çifte vatandaşlık konusu gündeme geldiği zaman sadakat sorunu ortaya atılıyor da bir Fransız'ın çifte vatandaşlığında bu konu edilmiyor. Fransız genç belli bir yaşta iki vatandaşlıktan birini tercih etmek zorunda kalmıyor ama Türk gençleri bu tercih arasında bırakılıyor. Bununla ne mesaj verilmek isteniyor“ diye sordu. ATT olarak her türlü Yahudi karşıtlığını kınadıklarını söyleyen Kolat, Almanya'da İslamafobi bulunduğnu da kaydetti. Kolat. Almanya'da uyumun başarılı olabilmesi için „hoşgeldin kültürü“, „katılım kültürü“ ve „empati kültürü“ oluşması gerektiğini söyledi.
Devlet Bakanı Maria Böhmer ise „Kimimiz katılım diyor ben ise uyum. Ama sonuçta hedeflerimiz aynı“ diyerek başladığı konuşmasında göçmenlerin geldikleri ülkelerde elde ettikleri diplomaların tanınacağını söyledi. Böhmer, sadece yüksek okul diplomalarının değil, zanaatkarların da diplomalarının ya tamamının ya da bir bölümünün tanınması için çalışmaların yapıldığını kaydederken „ Böylelikle hoşgeldin kültürü yaratılıyor“ dedi. Opsiyon modelinin bir çok engeller çıkardığını kabul ettiğini söyleyen Böhmer, „Birlikte yaşam konusunda en önemli sözcük karşılıklı güvendir. Bu, birlikteliğin anahtarıdır“ şeklinde konuştu. Böhmer, Mesut Özil'in en güzel golü attığını belirtirken, Alman futbol milli takımının Almanya'yı yansıttığını belirtti. Böhmer Mesut Özil gibi örneklerin ön plana çıkartılması gerektiğini de ifade etti.
SPD Genel Başkanı Sigmar Gabriel de yaptığı konuşmada, 50 yıl geçmesine rağmen hala „hoşgeldin kültürü“ olup olmadığının tartışılmasının üzücü olduğunu vurguladı. SPD-Yeşiller döneminde çıkan opsiyon modeline değinen Sigmar Gabriel, „CDU çifte vatandaşlığa karşı mücadele başlatmıştı. Opsiyon model, doğumla birlikte Alman vatandaşlığı verilmesini sağlamak için bulunan bir uzlaşmaydı. Ama bugün artık CDU içinde kimse çifte vatandaşlığa karşı imza kampanyası başlatmıyor. Artık çifte vatandaşlık hakkını tanımanın zamanıdır“ dedi. Gabriel yerel seçimlerde oy hakkının çifte vatandaşlıkla kolaylıkla sağlanabileceğini söyledi. Gabriel, demografik gelişmelerin Almanya'nın gelecekte iş gücüne ihtiyaç duyacağını ortaya koyduğunu belirtirken, „Siz zannediyor musunuz ki, sizi geri göndereceğiz. Federal Almanya Cumhuriyeti'nin egoistçe olacak ama size ihtiyacı var“ dedi.
Almanya'daki Türk imajının hala Anadolu köylüsü resminden oluştuğunu söyleyen Gabriel, „ Bugün artık Türk kökenli polis, hemşire, bilim adamları var. Başarılı uyum Türk kökenli uyum bakanı çıkartmakla olmuyor. Tıpkı ABD'deki Çek asıllı Albright'ın dışişleri bakanı olduğu gibi Türk kökenli bir ekonomi veya çalışma bakanı çıkınca gerçekleşir“ dedi.
ÖNCEKİ HABERLER
