BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.968,40
HABER /  GÜNCEL  /  YEREL

Alman Prof. Kosing: Türk hastaneleri Alman hastanelerine göre çok daha sağlıklı

Demirören Haber Ajansı
Demirören Haber Ajansı

Antalya’nın Alanya ilçesinde yerleşik yaşayan Alman Filozof Prof.Dr. Alfred Kosing “Türk hastaneleri Alman hastanelerine göre çok daha sağlıklı” dedi.

Abone ol

Antalya’nın Alanya ilçesinde yerleşik yaşayan Fransa uyruklu Mourad Ghazli'nin, çektiği video ile Türkiye’nin korona virüs ile mücadelesini anlatmasıyla dünya çapında yankı uyandırmasının ardından 2’inci destekte Alman Filozof Prof. Dr. Alfred Kosing’den (92) geldi.

Eşiyle beraber 20 yıldır yerleşik yaşayan Prof. Dr. Kosing (92) Türkiye'de korona virüs salgınıyla mücadelede yetersiz kaldığı yöndeki Alman medyasında çıkan haberlerin gereksiz eleştiri olduğunu söyledi. Kosing, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başında olduğu bir hükümetin yaptığı tüm şeylerden son derece memnunuz. Türk hastanelerinin Alman hastanelerine göre çok daha sağlıklı. Ben gerçekten büyük bir ameliyat geçirecek olsam tercihim Türkiye olur” dedi.

Alfred Kosing (92), Filozof Prof. Dr. olarak çalıştığı ülkesi Almanya’dan emekli olduktan sonra eşi Britte Kosing (80) ile birlikte 2000 yılında Alanya’ya yerleşti. Burada eşiyle birlikte yerleşik olarak yaşayan Kosing, korona virüs krizi sürecini İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine değerlendirdi.

“Türk hükümetini tebrik ederiz”

Korona Virüs önlemlerini Türkiye’de diğer ülkelere göre daha erken aldığını belirten Kosing, “Korona virüsü malum dünyada salgın haline geldi. Türkiye’nin diğer ülkelerden farkı bu salgına erken hazırlanması oldu. Bunun da neticelerini görmekteyiz. Bu bakımdan Türk hükümetini tebrik ederiz. Türkiye kendi yaralarını sarmakla beraber, medyada da duyduğumuz şekilde İngiltere, İspanya ve İtalya gibi diğer ülkelere de yardım ediyor. Solunum cihazları, tıbbi tulum, eldiven ve maske gibi ürünlerin yardımında bulundular. Ülkelerin bu şekilde kendi araların yardımları çok güzel ve bu çok memnun edici bir durum” dedi.

“Almanya’da Türk adını gördükleri zaman bize iş şansı olmuyor”

Almanya’da işi gereceği Türklerle fazla diyalog halinde olmadığını aktaran Kosing,“ Ancak seyahat esnasında Türk profesörle tanışarak sohbet ettik. Bana ifadesi şu oldu; ‘Ben bir yere çalışmaya gittiğim zaman illaki biyografimi veriyorum. Türk adını gördükleri zaman bize iş şansı olmuyor’ şeklinde konuştu ama şu açıdan da bakmak lazım. Türklerde bizim vatandaşlarımız gibi vergilerini ödemekteler. Onlarında Alman ekonomisine katkısı tartışılmaz” diye konuştu.

“Kampanyayı canı gönülden destekliyoruz”

Alman medyasında çıkan Türkiye'de korona virüs salgınıyla mücadelede yetersiz kaldığı yöndeki haberlerin nasıl görüyorsunuz sorusuna da yanıt veren Kosing, “Böyle bir salgında insanların bir birlerine yardım etmesine kim ne diyebilir ki bundan daha güzel bir şey olamaz. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan tarafından başlatılan ‘Milli Dayanışma Kampanyası'nı canı gönülden destekliyoruz. Maalesef Almanya medyası Türkiye'nin yardım etmesi konusunda neden eleştirileri yapıyor. Halbuki bir nedeni yok, insanların şu kriz esnasında bir birine yardım etmesi kadar doğal bir şey yok. Recep Tayyip Erdoğan'ın başında olduğu bir hükümetin yaptığı tüm şeylerden son derece memnunuz” ifadelerini kullandı.

“Ben gerçekten büyük bir ameliyat geçirecek olsam tercihim Türkiye olur”

Türk hastanelerinin Alman hastanelerine göre çok daha sağlıklı olduğunu ifade ederek Kosing,“ Buradaki sağlık kuruşlarında hastane mikrobu bulunmuyor. Ben gerçekten büyük bir ameliyat geçirecek olsam tercihim Türkiye olur. Zaten tercihim burada 20 senedir burada yaşıyorum” şeklinde konuştu.

“Öldüğümüz de de burada toprağa verilmek isteriz”

Eşi Britte ile beraber Türkiye’yi çok sevdiklerini dile getirerek şunları söylediler: “Biz burada yaşamaktan çok mutluyuz. Bizim ve birçok Alman'ın en büyük temennisi de burada bir yaşlılar evinin olması, burada bizim gibi uzun süre yaşayan insanların süresiz ikamet verilmesini isteriz. Biz ömrümüzün sonuna kadar burada yaşamak istiyoruz. Öldüğümüz de de burada toprağa verilmek isteriz.”