Gezi Parkı eylemleri Alman medyasında adeta Türkiye’yi kötüleme yarışına dönüştürüldü.
Abone olTürkiye’yi Ortadoğu ülkeleriyle kıyaslayıp “Türk Baharı” yakıştırması yapılırken, Türkiye’de iç savaş havası varmış algısı oluşturuldu.
Başka ülkelerde yaşanan şiddet olaylarıyla ilgili resimler de İstanbul’da yaşanmış gibi okuyuculara sunuldu.
Türkiye’de Gezi Parkı protestoları, Almanya’daki yüzyılın sel felaketi, 8 Türk’ü katleden Nasyonal Sosyalist Yeraltı Terör Hücresi (NSU) hakkında devam eden dava, federal seçimler gibi birçok önemli konuyu geride bırakarak gündemin ilk sıralarında yer almaya devam ediyor. Ülkenin önde gelen birçok medya kuruluşu, bazı siyasilerin de desteği ile protestoları Türkiye'yi kötüleme yarışına çevirmiş durumda. Bazı medya kuruluşları olayları çarpıtmak ve abartmak için başka ülkelerde yaşanmış şiddet olaylarını fotoğraflarını kullanmaktan dahi çekinmedi.
ABD'DEKİ OLAYI TÜRKİYE’DE DİYE VERDİLER
Bunun en son örneğini yaklaşık 100 bin tirajı bulunan Hamburger Morgenpost gazetesi gösterdi. Protestolara geniş yer ayıran gazete, Türkiye’deki olayları aktarmak için 2009 yılında ABD’de bir polisin eli bağlı bir kadına uyguladığı şiddet fotoğrafını yayınlamaktan çekinmedi. Gazete, olayın fark edilmesi üzerine daha sonra sosyal medya üzerinden ve bir gün sonraki baskısında özür diledi. Fotoğrafı Facebook’tan aldığını ve fotoğraftaki olayların İstanbul ile ilgisi olmadığını belirten gazetenin doğrudan Türk polisinden özür dilediğine dair bir ifade yer almadı.
ZDF: TUTUKLANANLARIN AKIBETLERİ BİLİNMİYOR
Almanya’nın ikinci kanalı ZDF’in İstanbul muhabiri Oli Gack ise olayları anlatırken insanların mutluluk içinde eğlenirken bir anda polisin gaz bombası ve tazyikli suyla vahşice saldırdığını söylemesi dikkat çekti. Gack, “Bize söylenenlere göre birçok insan tutuklandı. Akıbetleri bilinmiyor. Özellikle polislere direnenler gözaltına alındı ve biz nerede olduklarını bilmiyoruz.” sözleriyle gelişmeleri emniyet birimlerine sorma yerine göstericilerin sözleriyle aktarılması objektif yaklaşım sorunu akla getirdi.
BİLD: BETON KAFA
Alman basının hedef almada yarıştığı asıl hedef ise Başbakan Erdoğan oldu. Daha bir kaç gün öncede Almanya’nın en fazla tiraja sahip Bild gazetesi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı ‘beton kafalı’ başlığı ile okurlarına tanıttı. Gazete bununla da yetinmeyip "Sonrasında hükümeti göstericileri orduyla tehdit etti." ifadelerini kullandı. Türkiye’de polisin doktorları bile gözaltına aldığı şeklindeki haberleriyle yayınlarına devam eden gazete, daha önceki bir haberinde de “Bütün Türkiye yanacak mı?” diyerek olayları provoke etmişti.
FOCUS: ÖLÜM KORKUSU TİRANLAŞTIRIYOR
Focus Dergisi ise Erdoğan’ın akıl sağlığını sorgulayan haberlerinde polisi ‘polis denen vurucu birlikler’, Taksim Meydanı boşaltılırken polisin arkasında peyda olan eli sopalı şahısları da ‘Erdoğan’ın milisleri’ olarak lanse etti. Focus ayrıca Erdoğan’ı ölüm korkusunun tiranlaştırdığını ileri sürdü. Alman basınının ekonomi çevrelerini de ‘İşadamları Türkiye’ye gitmeyecek’ şeklindeki haberleriyle korkutması da dikkat çekti.
DW’YE GÖRE BALKAN AZINLIKLARI ERDOĞAN’A MESAFE KOYUYOR
Almanya’nın yurt dışına yayın yapan kurumu Deutsche Welle (DW), Türkiye’de yaşayan Balkan ülkelerinden gelen azınlığın Başbakan Tayyip Erdoğan’dan şikâyet etmeye başladıklarını iddia etti. Balkan göçmenlerinin genel olarak Erdoğan taraftarı olduğunu ileri süren DW, Gezi Parkı eylemlerine müdahaleden sonra balkan göçmenlerinin Erdoğan’a mesafe koymaya başladığını yazdı. Son zamanlarda Türkiye’deki gelişmeleri ve sokak aralarında yaşanan birçok olayı tek taraflı olarak okuyucularına duyuran DW, Erdoğan’ın son mitinglerinde Balkan ülkelerine selam göndermesi üzerine "Balkan Göçmenleri Erdoğan’dan uzaklaşıyor" başlığı ile haber yapması dikkat çekti.