Almanya İçişleri Bakanı Otto Schily, ''Irak savaşının sonuçlarının çok iyi düşünülmesi'' gerektiğini söyledi
Abone olSchily, Amerikan Aspen Enstitüsü'nün Berlin'de düzenlediği ''Terörizmle mücadelede özgürlüklerden ödün verilmeli mi?'' konulu sempozyumda yaptığı konuşmada, ''Savaş en son çare olmalı. Irak'taki bir savaş bölgede tümüyle bir hasara da yol açabilir. Ayrıca Müslüman ülkelerin buna tepkisi ne olur? Bunun da düşünülmesi gerekir'' dedi. ABD ile Almanya arasındaki dostluğun çok önemli olduğunu, bu nedenle görüş ayrılıklarının büyümemesi gerektiğini belirten Schily, ''Ben savaşa genel olarak karşıyım. Ancak bazen kaçınılmaz oluyor. Örneğin, Kosova'ya müdahelemizin faydalarını gördük. Bölgede barış ve istikrar, ancak bizim müdahelemizden sonra sağlanabildi. Ama Irak'ta bir savaşın neler getirebileceğini iyi değerlendirmemiz lazım. Amerikan yönetimi de bunu yapıyor'' diye konuştu. Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin'i ''vahşi bir diktatör'' olarak niteleyen Schily, ''Biz de Saddam'ın iktidardan uzaklaştırılmasını isterdik, ancak bunun hangi yöntemlerle yapılacağını düşünmemiz gerekir'' dedi. Güvenlik olmadan özgürlüğün de sağlanamayacağını savunan Schily, ''İnsan hayatını hiçe sayan İslami köktendinci teröre karşı her türlü tedbiri almamız lazım. 11 Eylül saldırılarından önce de radikal dinci önlemlere karşı tedbirlerimiz vardı, ancak o zamanlar bu tehdidin derin boyutunu anlayamamıştık'' şeklinde görüş belirtti. 11 Eylül saldırılarının, ''İslami terör tehdidinin büyüklüğünü'' gözler önüne serdiğini ifade eden Schily, ''Başbakan Gerhard Schröder'in de dediği gibi, bu saldırılar sadece ABD'ye değil, tüm özgür dünyaya yönelikti. Saldırıların hedefi olarak New York da bilinçli olarak seçildi. Çünkü New York özgürlüğün sembolü ve dünya ülkelerinin temsil edildiği BM'nin de merkezidir'' dedi. Dünyanın, özellikle de ABD'nin, saldırıların şokunu hala üzerinden tümüyle atamadığını belirten Schily, ''ABD, bu vahşi saldırılara rağmen, terörizme karşı kendisi mücadele etmedi ve ortak mücadele için BM'ye başvuruda bulundu. Bu takdir edilecek bir davranıştır. Bundan sonra da ortak mücadelenin devamını diliyorum'' diye konuştu. Terörizmle mücadele kapsamında aldıkları önlemleri de hatırlatan Schily, ''Özgürlükler, devlet kurumları tarafından değil, insanları hiçe sayan vahşi bir terör tarafından tehdit ediliyor. Atta gibi insanları, ömür boyu hapis ya da idam cezasıyla korkutamazsınız. İşin en kötü tarafı da, böyle vahşi bir cinayet işledikten sonra cennete gideceğini düşünmesi. Bu Tanrı'ya yapılabilecek en büyük hakarettir. Bu nedenle vatandaşlarımızın kendilerini güven içinde hissetmeleri için mücadelemizi sürdüreceğiz ve bu mücadelenin uzun süreceğini sanıyorum'' dedi. Schily, terörle mücadelenin paniğe kapılmadan ve korkulara boyun eğilmeden sürdürülmesi gerektiğini ifade ederek, ''Aksi takdirde teröristler kazanmış olur. Şunun da iyi bilinilmesi gerekir ki, teröre karşı mücadele sadece polis ve mahkemelerle kazanılmaz. Bunun için siyasi tartışmaların da yapılması gerekir'' dedi. Amerikan yönetiminin geçmişte El Kaide örgütünü de desteklediği konusunda ne düşündüğünün sorulması üzerine Schily, ''Geçmişte birçok ülke farklı çıkarlar için değişik grup ve ülkelerle işbirliği yapmıştır. Ancak, geçmişte kimin kimle işbirliği yaptığı, şimdiki durumumuzda ilerleme sağlamamızda bize yardımcı olmaz. El Kaide günümüzde büyük bir tehdit ve bu tehdide karşı ne yapabileceğimizi düşünmemiz lazım'' dedi.