ALMANYA medyasında Türkiye-Hollanda krizinin Merkel boyutu öne çıktı. Merkel'in Hollanda'ya destek veren açıklamasına kendi medyasından eleştiri geldi. Bazı gazeteler desteği 'yetersiz' bazıları ise hatalı olarak yorumladı.
Abone olHOLLANDA yarın yapılacak seçimler için Türkiye ile olan gerilimi seçim malzemesi yaparken krize dahil olan Angela Merkel'e kendi medyasından eleştiriler geldi. Alman basını özellikle Erdoğan'ın 'Nazi benzetmesine' çıldırmış durumda. Bu noktadan hareketle de Merkel'i vurdular.
Merkel dün yaptığı açıklamada Hollanda'ya arka çıkmıştı. Bu açıklamayı yorumlayan Alman gazetesi Pforzheimer Zeitung, Angela Merkel'in tarzının 'Erdoğan karşısında işe yaramadığını' belirterek şunları yazdı;
"Angela Merkel için bunlar zor günler. Başbakan Merkel sürekli bacaklarını iki yana açıp oturan, -herhalde testosteron fazlası nedeniyle- sakince düşünmekten yoksun maço erkek liderler ile karşı karşıya. Önce karşısında Putin vardı; şimdi Trump ve Erdoğan. Başbakan Merkel bu ikisine Merkel’ce tavır alıyor; temkinli, mesafeli, diplomatik. Trump söz konusu olduğunda bu izlenen yol doğru! Erdoğan söz konusu olduğunda Merkel’in davranış tarzı gerçi anlaşılabilir ama bu tarzın bir işe yaramadığını herhalde kendi de görüyor. Yoksa Hollanda ile dayanışma içinde olduğunu açıklamazdı.”
ERDOĞAN İLE HOROZ DÖVÜŞÜ
Almanya'nın etkin gazetelerinden Süddeutsche Zeitung ise Hollanda'daki seçimi Türkiye ile gerginlik çerçevesinde ele alarak şu yorumu getirdi;
"Hollanda’da seçim mücadelesi Rutte’nin hep istediği yere, İslam düşmanı Geert Wilders ile düello noktasına gelmiş bulunuyor. Başbakan Rutte’nin stratejisi baştan bu yana Wilders’in seçmenini kendi tarafına çekmek ve sarışın radikal politikacıyı kendi silahı ile vurmaktı. Bu hedefe önce Rutte’nin mültecilere yazdığı açık mektup hizmet etti. Şimdi yine milliyetçi-muhafazakar cepheden oy çalabilmek için Erdoğan ile horoz dövüşünden medet umuyor.”
ALMANYA'NIN 'ARTIK YETTİ' DEME ZAMANI GELMİŞTİR
Ludwigsburger Kreiszeitung gazetesi, Ankara’nın Nazi benzetmesiyle kırmızı çizgiyi aştığını vurgulayarak şu görüşleri sayfalarına taşıdı:
"Alman hükümetinin daha daha açık ve net olarak artık yetti deme zamanı gelmiştir. Türkiye'nin seçim kampanyalarına Almanya’da yer yok. Nazi benzetmeleri ise kırmızı çizgidir ve bu çizgi aşılmıştır. Angela Merkel’in şimdilerde sesini yükseltmiş olması da artık tek başına yeterli değil. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, örneğin tutuklu gazeteci Deniz Yücel ve Türkiye’de ceza evlerinde yatan diğer Almanlara ilişkin olarak siyasi diyalog kurmak amacıyla Almanya’ya buyurup gelebilir. Ama artık hoşgörüsüzler için hoşgörü olmamalı! Federal Anayasa mahkemesi geçen hafta bu yönde konulacak siyasi tavrın yolunu açmış oldu. Ve şimdi Hollanda gibi tavır almak, bir zamanlar Nazi barbarlığı altında acı çekmiş olan bu yakın dost ve komşu ülke ile dayanışmanın boyun borcudur.”