Wikileaks'ın Türkiye ile ilgili belgelerin Taraf Gazetesi'nde yayınlanacak olması Ertuğrul Özkök'ün hem gözünü kamaştırdı hem de merakını kamçıladı...
Abone olİNTERNETHABER.COM-Dünya gündemine bomba gibi düşen Wikileaks belgelerinin Türkiye'yle ilgili bölümlerinin Taraf'ta yayınlanacak olmasının yankıları sürüyor.
Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök, bugünkü "En büyük sit.com başlıyor" başlıklı yazısında hem Taraf'ın yaptığı işe imrendi hem de gazete çalışanlarına kolaylıklar diledi.
Özkök'ün yazısında öne çıkan satırlar şöyle:
ALLAH kahretsin, kendimi bir türlü bu illetten kurtaramıyorum. .
20 yıl boyunca, "Sabah" gazetesinin taşra baskısını öğrenmeden uyuyamadım.
Berbat bir merak...
Ondan da berbat bir rekabet hırsı.
Hâlâ üzerimden atamadım.
Üç gündür "Taraf" gazetesinin tepeden ilan ettiği büyük gazetecilik olayını öğrenmeye çalışıyorum.
Sonunda önceki gece saat 24.00 civannda öğrendim.
"VVikiLeaks belgelerini" yayınlamak için Assange ile anlaşmışlar.
"Helal olsun!" dedim. İyi gazetecilik.
Sana ne değil mi? Değil, yine de uykum kaçtı.
Düşünmeye başladım.
Böyle bir şeyi ölesiye isterdim.
Ama bu dönemde? Vallahi "dertsiz başa dert"...
Ateşten de kızgın bir top.
Doğrusu meraktan ölsem de, bu sorumluluğu şu sırada taşımayı hiç istemezdim.
Allah "Taraf" gazetesindeki arkadaşlarımıza kolaylık versin.
Başlan epey ağnyacak, epey uykusuz gece geçirecekler.
BU BELGELERİ KİM SERVİS ETTİ ? |
Akşam yazarı Oray Eğin'in yazısını okumak için |
Tasası sana mı düştü, diyeceksiniz ama, yine de kafamda bazı sorular var.
Ellerinde Türkiye ile ilgili binlerce belge varmış. Belli ki epey insanın canını yakacak.
Assange ile yaptıkları anlaşmaya göre, yayınlayacaklan belgeyi 48 saat önceden VVikiLeaks'e bildireceklermiş.
Tabii insan merak ediyor. Binlerce belgenin hepsi yayınlanamayacağına göre, seçim nasıl yapılacak?
Gazete bu konuda "taraf" mı olacak, yoksa "tarafsız" mı?
Hükümetin canını sıkacak belgeler konusunda, muhalefet hakkındakiler kadar "bonkör" davranabilecekler mi, yoksa orada da "Fransız" mı kalacaklar.
Diyeceğim, okuyucular bir noktada, "yayınladıklarından" çok "yayınlamadıklarım" merak eder hale gelirse, düş kırıklığı yaraür.
• • •
Bu konuda şu kuralı belirlemişler: "Taraf, ölüme ya da ciddi tahribata sebebiyet verecek şekilde zulüm görme ya da kovuşturmaya uğrama ya da hukuka, aykırı bir adli ve idari süreç sonucunda hapse atılma riski taşıyan bir bireyin kimliğinin ortaya çıkmasına neden olması mantıken muhtemel olan bilgiyi redakte edecektir." Güzel bir tarif. Diyorum ki, keşke bugüne kadar Ergenekon'la ilgili her şeyi duyururken de aynı titizlik gösterilseydi.
OZKOK Belki davalann bugünkü seyri konusunda uluslararası camiada oluşan fevkalade olumsuz hava da önlenebilir, birçok insanın hayatını kaybetmesine, vicdanları yaralayacak şekilde evlerinden alınıp, yıllarca içerde kalmasına mani olunabilirdi.
BRAVO TARAF'A |
Milliyet Gazetesi'nden Aslı Aydıntaşbaş'ın yazısını okumak için |
Assange, "Taraf" gazetesinin genel yayın yönetmen yardımcısı Yasemin Çongar'la yaptığı görüşmede sansürle ilgili çok ilginç bir şey söylemiş: "Sansür her zaman fırsattır.
Sansür, halktan duyulan derin bir korkuyu açığa vurur. Halkın gücünden duyulan korkudur bu.
Dolayısıyla sansürün uygulanmaya başladığı an, çok cesaretlendirici bir andır. Çünkü sansür yapan kurumlar, özgür yayıncılık yoluyla reforma zorlanabileceklerini de ortaya koymaktadırlar aslında." Çok doğru.
Umarım, Türkiye'yi bütün dünyanın gözünde "sansür ve baskı devleti" haline getirenler de bu sözleri benim kadar gönülden alkışlarlar.
"Taraftaki arkadaşları tebrik ediyor, ama aynı zamanda taraf olacaklarsa, "demokrasi, adalet, vicdan ve eşitlikten" yana taraf olmalarını diliyorum.