Financial Times'ın haberine göre Aliyev ile oğlu, Socar'ın özelleştirilmesinde milyonlarca dolar rüşvet aldı.
Abone olAzerbaycan'da 15 Ekim'deki başkanlık seçiminin adayları olan Devlet Başkanı Haydar Aliyev ve kısa süre önce tartışmalı biçimde başbakan olarak atadığı oğlu İlham Aliyev, ABD'de açılan bir yolsuzluk soruşturmasının odağına oturdu. Konu, Azerbaycan'ın devlete ait Petrol Şirketi SOCAR'ın bugüne kadar hiçbir sonuç alınamayan 1990'lardaki özelleştirilme sürecinde verilen rüşvetler. Financial Times gazetesinin geçen hafta New York'ta İsviçreli bir bankacı ve avukat olan Hans Bodmer'e açılan davanın iddianamesine dayanarak yayımladığı habere göre, Aliyev ve oğlu İlham, SOCAR'ın özelleştirilmesi sürecinde milyonlarca dolar rüşvet aldı. Bodmer, 1997'den başlayarak özelleştirilme sürecini bir grup yabancı yatırımcı lehine etkilemek için dört üst düzey Azeri yetkiliye rüşvet verdi. İsim geçmiyor ama... Azerbaycan yetkililerinden hiçbirinin isimlerinin verilmediği iddianamede, savcılar bu dört yetkiliden birini, 'özelleştirmenin tüm önemli yönlerinde nihai karar verme yetkisine sahip üst düzey Azeri yetkili' olarak nitelendirdi. Bir diğer isim ise 'üst düzey SOCAR yetkilisi' olarak anıldı. Soruşturmayla yakından ilgilenen pek çok kaynağa göre, bu kişiler, Haydar Aliyev ve SOCAR'ın eski başkanı olan oğlu İlham Aliyev'den başkası değil. Tanınmış firmalar var İddiaya göre, Çek yatırımcı Viktor Kozheny'ye ait Oily Rock ve Minaret adında iki aracı yatırım kurumu, SOCAR'ın kontrolünü kazanma ümidiyle, Azeri özelleştirme kuponlarını halktan satın aldı. Eski Doğu Bloku'ndaki özelleştirmelere katılıp köşeyi dönmesiyle tanınan Kozheny, 1997'de kurduğu bu firmalar aracılığıyla tanınmış Wall Street hedge fund'u Omega Advisors ve başka birkaç önemli yatırımcıyı kendilerine katılmaya ikna etti. Omega, 1998'de 126 milyon dolar değerinde özelleştirme kuponu satın aldı. Bu kuponlar özelleştirmenin tamamlanması halinde hisse senedine dönüşecekti. Ancak özelleştirmenin bir türlü gerçekleştirilememesi üzerine Oily Rock, Minaret ve diğer yatırımcıları temsil eden avukat Bodmer devreye girerek, Azeri yetkililere 'özelleştirme süreci yoluyla SOCAR'ın kontrolünün ele geçirilmesini sağlamak' amacıyla milyonlarca dolar rüşvet ödedi. Savcılara göre Bodmer, bu plan çerçevesinde onlarca milyon doları ve değerli hediyeleri İsviçre bankaları yoluyla ve kiralık jetlerle nakit olarak Zürih'ten Bakü'ye transfer etti. Yine iddinameye göre, Omega ile birlikte Pharos adındaki hedge fund, 'Oily Rock ile ilişkili kişilerin, Azeri yetkililere rüşvet ödediğini bilerek' yatırım yaptı. New York'ta açılan davada, Bodmer ABD'li şirketlerin faaliyetleri sırasında rüşvet vermelerini suç olarak kabul eden yasayı bir grup yerli yatırımcının temsilcisi olarak ihlal etmekle suçlanıyor. Halen Güney Kore'de gözaltında olan Bodmer'in ABD'ye iadesine çalışılırken, mahkeme yasanın çiğnenmesiyle oluşan zararlar nedeniyle 150 milyon dolar tazminat istiyor. 'Prag Korsanı' Ülkesindeki özelleştirme ihalelerinde yaptığı yolsuzluklar ve 800 bin küçük yatırımcının paralarını zimmetine geçirme suçlarından arandığı için 'Prag Korsanı' diye anılan Çek yatırımcı Kozheny ise Karayipler'de yaşıyor. Azerbaycan'ın ABD büyükelçiliği ise devlet başkanı ya da başbakana yönelik her türlü yasadışı faaliyet iddiasının 'asılsız' olduğunu savunarak, ülkenin itibarının zedelenmek istendiğini öne sürdü. RADİKAL