Alınan kararları biz vermedik demişti! Bilim Kurulu üyesi Özlü okulların açılmasına şerh koydu
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, okulların açılmasına günler kala çarpıcı açıklamalarda bulundu. Özlü, 'Göze alınabilecek bir risk değil" dedi. Özlü, okulların açılmasına yönelik daha önce yaptığı açıklamada ise, 'Alınan kararları biz vermedik' demişti.
Abone olBilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, “Okullarda 30 milyona yakın kişi, haftanın 5 günü 6-8 saat, 8-9 ay boyunca kapalı alanlarda bir araya geliyor. Bu ölçüde bir karşılaşma, virüsün bulaşması açısından göze alınabilecek bir risk değil" dedi.
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, Hürriyet yazarı Abdulkadir Selvi'ye konuştu. Özlü, "Türkiye’de üniversiteler de dahil edilince 26 milyon öğrenci ve 4 milyon da eğitimci, okul çalışanı ile neredeyse 30 milyona yakın kişi, haftanın 5 günü 6-8 saat, 8-9 ay boyunca kapalı alanlarda bir araya geliyor. Bu ölçüde bir karşılaşma, virüsün bulaşması açısından göze alınabilecek bir risk değil" dedi.
Selvi, bugünkü köşesinden Özlü'nün verdiği bilgileri şöyle aktardı:
‘Okullar salgın konusunda yüksek riskli yerler'
21 Eylül’de okul öncesi eğitim ve birinci sınıflar dersbaşı yapacak. Fakat seyreltilmiş olarak ve haftada bir-iki gün. 21’inden sonra diğer sınıfların eğitiminin nasıl yapılacağı ise tartışılmaya devam ediyor.
Çocuğunu göndermek istemeyen veli, uzaktan eğitim aldırabilecek. Üniversiteler ise güz dönemi uzaktan eğitim yapacak.
Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, okullarla ilgili kararı almanın kolay olmadığını söyledi. Özlü, “Okullar salgın konusunda yüksek riskli yerler” dedi. Sözlerini biraz daha açmasını istedim. “Türkiye’de üniversiteler de dahil edilince 26 milyon öğrenci ve 4 milyon da eğitimci, okul çalışanı ile neredeyse 30 milyona yakın kişi, haftanın 5 günü 6-8 saat, 8-9 ay boyunca kapalı alanlarda bir araya geliyor. Bu ölçüde bir karşılaşma, virüsün bulaşması açısından göze alınabilecek bir risk değil. Ne var ki ‘Okullar bu yıl açılmasın’ demek, 26 milyon öğrencinin hayatından birer yılı çalmak anlamına geliyor. Nitekim bazı ülkeler okulları açtı. Ancak takiben salgında ciddi artış olunca tekrar kapatanlar oldu. Bu konuda herkesin gönül rahatlığıyla üzerinde uzlaştığı bir karar yok. Riskleri azaltacak önlemlerle eğitime kısmen de olsa başlayabilmek üzere planlamalar yapılıyor” diye konuştu.
AVM’ler açık okullar niye kapalı?
Önemli bir soru. Hatta hayatın içinden alınmış bir soru. Düğünler yapılırken, AVM’ler açıkken, okullar niye kapalı?
Tevfik Özlü’ye sordum. “Düğünler serbest; oteller, restoranlar, kafeler, AVM’ler açılmışken okullar neden açılmıyor sözü her ne kadar kulağa haklı gibi gelse de doğru bir kıyaslama değil. Düğünde birkaç yüz-bin kişi birkaç saat bir araya geliyor. Ki orada da önlemler alındı. Daha sıkı önlemlerin alınması gerekiyor. AVM veya otellerde ise karşılaşma çok daha sınırlı. Oysa okullar açıldığında 30 milyon haftanın 5 günü, 6-8 saat, 8-9 ay boyunca, kapalı alanlarda sürekli bir araya gelecek. Yani okullardaki risk, kıyaslanan durumlardan çok daha yüksek. Öğrenciler virüsü toplumdan alıp okula getirebilir. Okulda yayılan virüs, öğrencilerle okuldan topluma geri taşınır. Yani okullar virüs için adeta bir fidelik işlevi görebilir. Bu nedenle tartışma devam ediyor ve çok dikkatli olunması gerekiyor” diye karşılık verdi.