BIST 9.627
DOLAR 35,20
EURO 36,65
ALTIN 2.955,99
HABER /  GÜNCEL

Aliağa hava kirliliğini tespit ediyor

Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü Aliağa’da sanayi kaynaklı çevre kirliliğinin ne boyutta olduğunu belirlemek için araştırma başlattı.

Abone ol

Aliağa Belediye Başkanı Tansu Kaya’nın davetlisi olarak Aliağa’ya gelen DEÜ. Çevre Mühendisliği Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdurrahman Bayram ve Arştırma görevlisi Yetkin Dumanoğlu ilçede araştırmalarda bulunup Başkan Kaya ile durum değerlendirmesi yaptı. Aliağa’nın bir çevre kirliliği sorunu ile yıllardan beri karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Doç. Dr Abdurrahman Bayram “Çevre kirliliğinin boyutları nedir? Ne değildir? Konusunda elimizde net bir veri yok. Bu kirliliğin ölçüsü ve insan sağlığına zararlı olup olmadığı konusunda konuşabilmemiz için elimizde ölçümler sonucunda ortaya çıkan net veriler olmalı. Aliağa’da bu yıl yapacağımız çalışmalarla kirlilik oranlarını net bir şekilde bilimsel araştırmalarla kayıt altına alacağız” dedi. Aliağa’da zaman zaman bu konuyla ilgili geçmiş yıllarda çalışmalarının olduğunu belirten Doç. Dr. Bayram Aliağa’nın artan sanayi kuruluşları sürekli gelişen yapısı nedeniyle önceki yıllarda yapılan araştırmaların kirlilikle mücadelede baz alınamayacağını söyledi. Doç. Dr. Bayram, “yeni sanayi kuruluşlarının faaliyete geçmesi ve mevcutlarının kapasitelerinin artması, değişik teknolojik farklılıklar (Örneğin yakıt farklılığı Aliağa’ya bir doğalgaz geldi. Belki ilerde jeotermal enerjiden yararlanılacak.) gibi nedenlerden dolayı zaman zaman yaptığımız bu tür çalışmaların sürekli olarak güncellenmesi gerekiyor” diye konuştu. KİRLİLİK RAKAMLARLA BELİRLENECEK Öncelikli olarak Aliağa’da Atmosfer’deki hava kirliliğini belirleyerek, kirliliği hangi maddelerin oluşturduğunu rakamlarla ortaya koymak olduğunu ifade eden Doç. Dr. Bayram, “bizim şu anda düşündüğümüz çalışma, öncelikle hava kalitesi dediğimiz olayı yani atmosferdeki kirlilik hangi ölçülerde bunları rakamlarla ortaya koymak. Ondan sonra da bu kirliliğin kaynaklarını belirlemek için belediye sınırları içindeki sanayi tesislerini tarayıp yakıt olarak ne kullanıyor tespit etmek. Demir-çelik fabrikalarından kaynaklanan kirliliğe partikül (toz) maddeler sebep oluyor. Kirliliğin hangi maddelerden kaynaklandığını tespitinin yapılmasının ardından, miktarların zamana göre değişimlerini grafiklerle ortaya koyacağız. Sonuçta havaya karışan bu maddelerin oranlarını ve toplam kirlilik içindeki paylarını bilirsek, buradaki yerel yönetimde kontrol tekniklerinde havayı kirleten çok küçük paydaki sanayi kuruluşlarından değil, de, kirlilikte payı büyük olanlardan başlayarak sorunu daha çabuk çözmüş olur” şeklinde konuştu. KİRLİLİKTE PETKİM VE TÜPRAŞ ÖNDE Kükürt dioksit kirliliğinde TÜPRAŞ Aliağa rafinerisi ve PETKİM’in çok büyük etkilerinin olduğuna dikkat çeken Doç. Dr Bayram, “Rafineri ve Petkim şuanda İzmir’deki kükürt dioksit kirliliğinin yüzde 80’ini etkiliyor. Petkim ve Rafineride kükürt dioksit problemi çözüldüğü anda Aliağa’da Kükürt dioksit problemi kalmaz. Demir-çelik tesislerinin kirlilikte sadece Partikül madde (toz) açısından etkisi var. Şimdi yapmaya başlayacağımız ölçümlerde onu da göreceğiz. Acil olarak kükürt dioksitle mi mücadele edeceğiz yoksa demir-çeliklerden kaynaklanan toza mı müdahale edeceğiz? Yapacağımız ölçümlerde onu da göreceğiz. Nereden daha çabuk başlamamız gerekir konusunda bu ölçümler bize fikir verecek” dedi. ÖLÇÜMLER BAŞLIYOR Mart ve Temmuz ayları içinde iki hafta olarak iki dönem halinde yoğun bir ölçüm gerçekleştireceklerini bildiren Doç. Dr. Bayram, 2005 yılı boyunca da kükürt dioksit, ozon ve NO2 gibi sıkça görülen parametreleri ölçeceklerini söyledi. Bayram, kirliliğin zamana göre değişimlerini ve mevzuatlara göre karşılaştırmalarını içeren sonuçlarını “Aliağa’da Hava Kirliliği Durum Tespit Raporu” adı altında bir kitapçıkta toplayacaklarını ifade etti. BAKANLIK ÖLÇÜM CİHAZI GÖNDERMELİ Aliağa’da devlet tarafından düzenli olarak çevre kirliliği ölçümünün devlet tarafından yapılması gerektiğine işaret eden Doç. Dr. Abdurrahman Bayram “Aliağa’daki ölçümler devlet tarafından yapılmıyor. Sadece ENKA Firması’nın Horozgediği’nde mezarlık mevkiinde ölçüm yapan bir istasyonu var. Bir de PETKİM de ölçüm cihazı var. Aliağa gibi bir yerde, devlet tarafından yapılan sürekli ölçüm merkezi’nin bir an evvel kurulması gerekir. Çevre bakanlığının bu konuda çalışmaları var illere kirlilik ölçüm cihazı dağıtılıyor. Bence Aliağa birçok ilden önceliklidir” dedi. Ağırlıklı olarak kükürt dioksit ve Partikül maddeler (toz) ölçümlerini yapacaklarını kaydeden Doç Dr. Bayram,“bunlara ilave olarak da bizim daha tehlikeli olabilecek maddeler olarak nitelediğimiz minör kirleticiler yani tozun bileşimindeki metallerin havadaki miktarını belirleyeceğiz. Bunlar demir-çeliğin kirlilikteki paylarını da gösterir. Bir de organik kirleticiler var bunlarda Ağırlıklı olarak Petkim Tüpraş ve diğer kimya sektöründen veya dolum tesislerinden kaynaklanabilecek kirleticiler. Dönem dönem ortaya çıkan koku şikâyeti bundan kaynaklanıyor. Aliağalıların (havada ağır bir koku var, baş ağrısı yapıyor) dediği şikâyetler bu maddelerden kaynaklanıyor. Toz veya SO2 değil” şeklinde konuştu. KAYA “KİRLİLİK TARİHE KARIŞACAK Göreve geldiği günden bu yana çarpık sanayileşmenin önüne geçmek ve görsel Kirliliği gidermek adına teknik bir çalışma yürütüldüğüne dikkat çeken Aliağa Belediye Başkanı Tansu Kaya’da “bilimsel raporlara göre kükürt kirliliğinin demir-çelik fabrikalarından kaynaklanmadığı açıkça görülüyor. Her enerji kesintisinde duman altı olan ilçemizdeki kirlilik, PETKİM ve TÜPRAŞ'IN doğalgaza geçmesiyle yüzde 80 oranında azalacak. Bizim için Halkımızın sıhhat ve sağlığı her şeyden önemli. Bu nedenle çevreyi kirleten hiç kimseye göz yummayacağız. 9 Eylül üniversitesi'nin ortaya çıkardığı Aliağa'nın çevre ve hava kirliliği hakkındaki bilimsel verileri de bir kitapçık olarak bastırarak halkımıza ve basına dağıtacağız. Çevre kirliliği ile olan mücadelemizi de bu bilimsel raporlar ışığında sürdüreceğiz” diye konuştu. Başkan Kaya “Çevre kirliliği mücadelemizde bilimin ışığında yola çıktık. Bilimsel sonuçlar neticesinde çevreye en çok zararı veren kuruluş kim olursa olsun yasaların bize verdiği yetkiler dâhilinde gereğini yapmaktan çekinmeyiz” dedi.