BIST 9.636
DOLAR 34,65
EURO 36,42
ALTIN 2.926,87
HABER /  MEDYA

Ali Bardakoğlu'ndan bomba dindarlık açıklaması

Hürriyet Gazetesi'nden Ahmet Hakan'a konuşan Diyanet İşleri Eski Başkanı Ali Bardakoğlu dindarlıkta ilerleme olmadığını aksine gerileme olduğunu söyledi.

Abone ol

Ahmet Hakan'ın Hürriyet Gazetesi'nde yaptığı Çarşamba Sohbetleri'nin konuğu Diyanet İşleri Eski Başkanı Ali Bardakoğlu'ydu. Ali Bardakoğlu son dönemde sıkça tartışılan İslamofobi ve dindarlık tartışmaları ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu. 

"Türkiye dindarlaşıyor mu?" sorusuna "Türkiye'nin giderek dindarlaştığı tezi doğru değil. Şekil ve sembolleri ölçü alırsak, bolca kullanılan dini kelime ve kavramları ölçü alırsak ilk bakışta dindarlaşma artıyor zannederiz. Çok gerilere gittiğimizi söyleyebilirim" diyerek cevap verdi. 

Türkiye ve İslam ülkelerinin hızlı bir şekilde dünyevileştiğini ifade eden Bardakoğlu, dini cemaat ve tarikatların, bugün itibariyle dünyevi oluşumlar olduğunu, din adına topladıklarıyla dünyaya yatırım yaptıklarını söyledi.

Bardakoğlu, bunun nedenini ise şöyle açıklıyor: 

"İslami zihin, bugün Kuran'ın inşa ettiği süreci tersine döndürdü. Yani akide (inanç) ve ahlak sona, muamelat (uygulamalar) başa alındı. Neden? Çünkü dünya, dinin önüne geçti. Böyle olunca da kul ile Allah ilişkisi de bozuldu, insanın insan ile ilişkisi de."

İSLAMOFOBİ KONUSUNDA ASIL SORUN İSLAM ENTELEKTÜELLERİNDE

ali.20150114041223.jpg 

Ali Bardakoğlu İslamofobi konusunda İslam entelektüellerine sorumluluk yükleyerek konuyu şöyle özetliyor: İslamofobi'nin Müslümanlar aleyhinde gelişmesinde İslam adına fotoğraf verenlerin çok büyük rolü ve sorumluluğu var. Ama asıl sorun İslam entelektüellerinde.

 İki nedenden dolayı...

BİR: Bir kısmı böyle sorunlu bir kitle yetiştirdiği için...
İKİ: Bir kısmı da sustuğu için... Ne çıktı buradan? Akla ve ahlaka uygun düşünen, insanlığı geliştirici değer ve aksiyon üreten insan yerine, duygularıyla davranan, değer aşındıran reaksiyoner insanlar çıktı. Böyle bir modelin insanlık vicdanında sevimli görünmesi mümkün mü?

Suç ve sorumluluğu bir tarafa yığmak hakkaniyete uymaz. Ötekinden kaynaklanan sorunlar da
elbette var. Ama bize düşen öncelikli olarak kendi sorumluluğumuzu yerine getirmektir.