Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın G-20'de 'Merkez Bankaları ekonomiyi tek başına düzeltemez' sözü doğru çıktı, Merkez Bankası doları düşüremedi.
Abone olDolar yeni haftaya 2.28 lira sınırını aşarak başladı. Merkez Bankası'nın cuma günü döviz ihale miktarıyla ilgili yaptığı değişiklik de işe yaramadı.
Türkiye'nin çevresinde artan jeopolitik risk ve Türkiye'nin IŞİD'e karşı operasyona katılma ihtimali de yükselişi tetikleyen bir diğer unsur oldu.
Peki bundan sonra ne olacak? Dolardaki yükseliş sürecek mi?
Bu soruların yanıtını Hürriyet gazetesi yazarı Erdal Sağlam bugünkü köşesinden verdi. Ancak Sağlam'ın çizdiği tablo pek de iç acıcı değil. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'ın G-20'deki sözlerini de hatırlatan Sağlam, "Çok haklı" dedi.
DEVALÜASYON HIZLANDI
"Geçen hafta tüm gelişmekte olan ülkelerde dolar değer kazandı ama uzun zamandır olduğu gibi, TL karşısındaki değer kazancı daha fazla oldu" diyen Sağlam şöyle devam etti:
"Bunun ne demek olduğu açık; devalüasyon hızlandı ve bundan sonra daha da büyüyecek. Bunun sonucunda dış borçların TL karşılıklarının ciddi biçimde arttığı, dış borcu yüksek reel sektör ve bankaların ciddi sıkıntılara gireceği, zaten yüksek olan enflasyonun zamlar ve kur etkisiyle çift haneye çıkması riskinin arttığı, bir de seçimin yer alacağı 2015 bütçesi öncesi makro dengelerin ciddi zarar göreceği, özetle; ekonomik istikrarın tehdit edildiği bir dönemden geçiyoruz.
BABACAN HAKLI ÇIKTI
Merkez Bankası sattığı döviz miktarını artırarak kura müdahale sinyalleri verdi. Ancak dışarıda dolar güçlenmeye devam ederken, hem de bölgedeki askeri hareketin artacağı, bunun içeriye terör olarak yansıma ihtimali bulunan bir süreçte, sadece döviz satarak bunu başarabilecek mi, göreceğiz.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan geçen G-20 toplantısı sırasında merkez bankalarının tek başına ekonomiyi düzeltemeyeceğini söylemişti, çok haklı. Böylesine bir süreçte, hem de hükümetin sürekli hata yaptığı bir dönemde, Merkez Bankası'nın ekonomiyi düzeltme şansı çok daha az olacaktır.
HADİ DE BAKALIM!
Düşünsenize; bu süreçte hala neden faiz indirmedin diye bazı bakanlar bile Merkez Bankası'nı suçlayabiliyor. Halbuki mevcut süreç cesurca faiz artırımı yapılması gereken süreçlerden biri. Bu yetmiyor bir Bakan sanki Merkez Bankası dolar basıyormuş gibi, "Zaten bizim de tercihimiz 2.15-2.25'lik bir kur aralığı" diyebiliyor. Hadi bu dalganın önünde "burda duracağım" de bakalım.