Geçen günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan erken seçim olacak mı sorusuna hayır yanıtını vermişti ancak bugün bomba bir haber geldi. DEVA Partisi kurucusu Ali Babacan ''Normalde seçimler 2023 Haziranı'nda ama Türkiye'de istikrarsızlığın arttığı dönemde erken seçim olur" dedi. Babacan, erken seçim tarihi içinse 2021-22 ihtimali var dedi.
Abone olAK Parti'nin kurucuları arasında yer alan ve önemli bakanlıklar üstlenen Ali Babacan, bu yıl 9 Mart'da Demokrasi ve Atılım Partisi'ni (DEVA) kurdu. Partinin kuruluş amacında "kuvvetler ayrılığı", "yargının tarafsız ve bağımsızlığı", "evrensel değerler çerçevesinde temel insan hakları", "ifade ve basın özgürlüğü" "hesap verebilirlik" gibi ilkelerin oluşturulacağı bir Türkiye ideali tanımlandı.
Yönetim sistemi açısından güçler ayrılığının değil
Babacan, Reuters ile yaptığı söyleşide mevcut iktidardan farklarını, "Siyah ve beyaz ne kadar farklıysa biz de iktidardan o kadar farklıyız. Yönetim tarzı, kendini hukukun anayasanın üstünde gören bir tarz. Biz öncelikle hukuku kuralları önemseyen bir partiyiz. Özgürlükler, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğüyle ilgili fiili durum oluşturuluyor. Sadece dava hapis süreçleri değil işlerini kaybeden gazeteciler, diğerleri rahat yazıp çizememeye başlıyor" diye açıkladı.Babacan, ifade ve basın özgürlüğü gibi alanlarda sıkıntılar olduğunu kaydederek, sosyal medyayla ilgili yasa teklifi hazırlığının da yeni sıkıntı alanı olabileceğini vurguladı. Yönetim sistemi açısından güçler ayrılığının değil güçler birliğinin benimsendiğini, yargı ve parlamentonun tamamen yürütmenin direktifleri altına girdiğini savunan Babacan, güçlendirilmiş parlamenter sistemi ve güçler ayrılığını desteklediklerini vurguladı.
Parti beklenenden fazla ilgi gördü
Babacan, üç ay önce kurulan partisinin beklentilerden fazla ilgi gördüğünü ve teşkilatlanma çalışmasını hızlı şekilde sürdürdüğünü belirterek, "Teşkilatlanmayı en kısa zamanda tamamlamayı düşünüyoruz. Malum, Türkiye'nin siyasi takvimi öngörülemez. Normalde seçimler 2023 Haziranı'nda ama Türkiye'de istikrarsızlığın arttığı dönemde erken seçim olur. Bazen baskın bazen erken ama olur. Türkiye'de istikrardan söz etmek mümkün değil. Her açıdan sıkıntılı bir dönemden geçiliyor. Dolayısıyla erken seçim sürpriz olmayacaktır. Seçime hazırlıksız yakalanmamak bizim için önemi. Teşkilatlanmayı tamamlayıp seçimlere en kısa sürede hazır olmak istiyoruz" dedi.Bu yıl Ekim'de olası bir seçimi görmediklerini, mevzuata göre zaten bu yılki bir seçime katılamayacaklarını kaydetti.CHP, gerekli olursa partilere milletvekili verip TBMM'de grup kurmasına ve seçime katılmasına katkı verebileceğini açıklamıştı.
Sistemin 2023'e kadar dayanma ihtimali zayıf
Babacan, "Bu sene Ekim-Kasım gibi erken seçim olma ihtimali ne kadar zayıfsa Haziran 2023'e kadar sistemin dayanması ihtimali da o kadar zayıf. Biz 2021-22'de olası seçim için ihtimalinin daha yüksek olduğunu görüyoruz" dedi ve ekledi:"İktidar halen işleri düzeltebileceğini zannediyor. Bu sene yapılabilecek seçim cumhurbaşkanlığı görev süresini 2.5 yıl kısaltacak. Bunu ne kadar arzu ederler emin değilim. Erken seçimi ne tetikler? İttikaf bozulursa, ki küçük ortağın erken seçimi tetikleme gibi bir durumu var, ya da ülkenin ekonomik, siyasi, sosyal şartları iktidarı çok zorlayabilir. İktidarın siyasi meşruiyeti kalmaz. Şartlar onları seçime zorlayabilir."Babacan, şu anda ittifak için hiç bir kesimle görüşmeleri olmadığını belirtti ve yasalar çerçevesinde kurulmuş bütün siyasi partilerle diyalogları olduğunu söyledi.
Siyasi partiler yasasında değişiklik
Cumhur İttifakı’nın Siyasi Partiler Yasası üzerindeki çalışmaları değerlendirirken, üç ay önce kurulan partisinin toplumda geniş yankı bulmasının iktidar tarafından görüldüğünü belirten Babacan, "İktidar kanadının artık özgüveni yok, İstanbul, Ankara, Antalya... belediyeleri nasıl kaybedildiyse bugün seçim olsa sonucu öyle olacak, bunu görüyorlar. Bizim seçime girmemizi engellemek için kafalarda bir sürü planlar dolaşıyor" dedi ve ekledi:"İçten içe yaşanan paniğin dışa vurumu olarak görüyorum. Seçimle ilgili yasalarda değişiklik yapılırsa DEVA'nın önünü kesme amacıyla olur. Bu tür oyunlar tutmuyor. Halkın desteği oluşuyorsa bunun önüne siz oyunlarla, yasalarla, tuzaklarla geçemezsiniz."
Buradan sağlıklı bir şey çıkacağını düşünmüyorum
İktidarın barajı yüzde 5'e indirerek daraltılmış bölge sistemini getirme düşüncesinde "yönetimde istikrar, temsilde adalet" sistemi çerçevesinde hareket edilmesi gerektiğini, şu anda temsilde adaletin zayıf kaldığını kaydeden Babacan, "Toplumsal mutabakat arayışı lazım...Oyunun ortasında kuralları değiştirmek yakışmaz...Sadece iktidar tarafında değil, muhalefeti de içine alan bir çalışma gerekiyor. İttifak tarafında tamamen panik görüntüsü var. Daha düşük destekle nasıl iktidarımızı sürdürürüz derdindeler. Buradan sağlıklı bir şey çıkacağını düşünmüyorum" dedi.
Şu anda benim korkum fakirlik tuzağına düşmesi
Siyasete girdiğinden bu yana söylediği her sözün arkasında olduğunu ve altına imza atabileceğini ifade eden Babacan, geçen zamanda önemli bir tecrübe birikimi olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Geçmişte parlementonun güçlü olmasını hep istedik, hukuk vurgusu vardı konuşmalarımda; hükümetin otoriter eğilimlerini hep görüyordum. Orta gelir tuzağını ilk ben ortaya attım, maalesef gerçekleşti. Üst gelirden orta gelire yükseliyorduk o dönemde. Hukuk olmazsa bunu yapamayız dedik. Kişi başına milli gelir 12,500 dolardan 9,100 dolara indik geçen sene. Bu sene 7,500 dolar civarı olacaktır. Şu anda benim korkum fakirlik tuzağına düşmesi Türkiye'nin ve oradan da çıkamaması."