Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, gelirinden çok harcayan aileleri bu sözlerle uyardı...
Abone olHane halkının yüzde 45'inin aylık gelirinden daha fazla harcadığını belirten Ali Babacan, "Herkesin ayağını yorganına göre uzatması gerekiyor" dedi.
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, önümüzdeki dönemde bütçe disiplininde kararlılığın esas olacağını, para politikası ve makro ihtiyati tedbirleri son derece dikkatli bir şekilde götüreceklerini bildirdi.
Babacan, AK Parti Genel Merkezinde, Genişletilmiş İl Danışma Kurulu Toplantısında, 2011 yılında Türkiye ve dünyada yaşanan ekonomik ve siyasi gelişmeleri değerlendirdi. Türkiye'nin batısında ekonomik bir turbülans, güneyinde ve doğusunda ciddi bir jeopolitik turbülans yaşandığına dikkati çeken Babacan, buna rağmen Türkiye'nin istikrarlı bir şekilde ilerlediğini söyledi.
Türkiye'nin ekonomisine güven duyulduğunu, halkın geleceğe güvenle baktığını, bankaların kredi verme, özel sektörün de yatırım yarışına girdiğini anlatan Babacan, ekonomik olarak büyümenin de bu sayede gerçekleştiğini kaydetti.
Bazı iktisat teorisyenlerinin, bunun tam tersini iddia ettiklerini ifade eden Babacan, "Bazıları der ki 'büyüme istiyorsanız enflasyona razı olacaksınız, büyüme istiyorsanız biraz kamu açığı olacak, biraz borç stoku yükselecek, büyüme istiyorsanız bunun bedeli budur' Böyle olmadığını biz gösterdik. Yani büyüme var, enflasyon düşük seyrediyor, büyüme var bütçe açığımız düşüyor, kamu stoku düşüyor. Niye, işte bu güven unsuru her şeyin temeli" dedi.
Şu anda Avrupa Birliği üyesi 14 ülkenin, piyasalar tarafından Türkiye'den daha riskli göründüğünü anlatan Babacan, Türk bankacılık sektörünün pek çok ülkeye göre çok daha iyi durumda olduğunu, bankaların sırtından popülizm yapma döneminin gerilerde kaldığını söyledi.
Enflasyonun 2002'den bu yana genel düşüş trendi içinde olduğunu anlatan Babacan, şu anda yıl sonu itibariyle belki yüzde 10'a yükselecek olan enflasyonu, gelecek yıl yüzde 5 olarak hedeflediklerini belirtti.
DÖVİZ KURUNDAKİ OYNAKLIK
Döviz kurunun son zamanlarda hareketli olduğuna dikkati çeken Babacan, gelişmekte olan diğer ülkelere bakıldığında kur seviyelerindeki oynaklığın daha fazla olduğunu kaydetti. Gelişmekte olan ülkelerin pek çoğunda kurlarda ciddi sıçramaların bulunduğuna işaret eden Babacan, "Türk Lirasında biraz artış var ancak onlarla mukayese edilebilecek bir artış değil. Bu, dünya konjonktürü ve özellikle Avrupa korkusunun getirdiği sonuçlar" diye konuştu.
Ekonomiyle ilgili bir başka önemli göstergenin cari açık olduğunu anlatan Babacan, şöyle konuştu:
"Cari açık bu yıl içerisinde tarihi yüksek seviyelerini gördü. Bunun ağırlıklı olarak kredi hacmiyle bağlantılı olduğunu görüyoruz. Kredi hacmi yavaşladığında cari açık yavaşlıyor, kredi hacmi yükseldiğinde cari açık da yükseliyor. Kredi hacmiyle ilgili geçen yıl Aralık ayında bütün bankaları topladık '2012 yılında en fazla yüzde 25 kredi hacminin artmasını istiyoruz, bunun için de gereğini yaparız' dedik. Bugünlerde yüzde 22-23'lerde, yıl sonunda da tam yüzde 25'lerde bitireceğiz. Aksi halde serbest bıraksak daha fazla yükselirdi ama bizim cari açığımızı da daha kötü noktaya götürürdü.
Cari açık konusunda en kötü artık gerimizde kaldı. Yani en yüksek rakamları gördük o rakamlar gerilerde kaldı. 3 ve 4'üncü çeyrek tahminlerinde artık cari açığın yavaş yavaş toparlanmakta olduğunu görüyoruz. Tabi cari açık daha yıllarca devam edecek ama 2011 yılında gördüğümüz o maksimum seviyeden daha düşük oranlarda basamak basamak azalarak devam edecek." -Önümüzdeki dönem hedefler- Önümüzdeki dönemde bütçe disiplininde kararlılığın esas olacağını, para politikası ve makro ihtiyati tedbirleri son derece dikkatli bir şekilde götüreceklerini belirten Babacan, ihracat pazarlarını hızla çeşitlendirmeye devam edeceklerini, nükleer enerji, yenilenebilir enerji, enerji verimliliği konularında aynı kararlılığı sürdüreceklerini kaydetti.
"HERKES AYAĞINI YORGANINA GÖRE UZATSIN"
ARGE ve inovasyonu desteklemeye devam edeceklerini, yapısal reformlara önem vereceklerini, yatırım ortamının iyileştirilmesi, yeni yatırım teşvik sistemi ve ülkede tasarrufların artırılması konularında çalışmaları sürdüreceklerini ifade eden Babacan, şöyle devam etti:
"Tasarruf oranımız bu yıl milli gelirimizin yüzde 12'sine düştü. Tarihi düşük seviye. Tamam güven memlekette çok iyi, herkes geleceğe güvenle bakıyor ama şu anda da maalesef hane halkımızın yüzde 45'i aylık gelirinden daha fazla harcıyor ve insanlarımızın bankalara olan borcu çoğalıyor. Geçen yıl bireysel krediler 43 milyar lira artmıştı, bu yıl onun üzerinde bir 50 milyar lira daha artıyor buna da dikkat etmemiz gerekiyor. Herkesin ayağını yorganına göre uzatması gerekiyor. Çünkü cari açığın teknik tanımı tasarruflarla yatırımlar arasındaki farktır. Bizim yüzde 12 tasarrufumuz var yüzde 22 yatırım yapıyoruz aradaki yüzde 10'u cari açık oluyor. Dolayısıyla hem kamu sektörünün hem de halkımızın tasarruflara dikkat etmesi gerekiyor. Önce kazanacağız sonra harcayacağız."
Babacan, Çin'de tasarruf oranının yüzde 50 olduğunu ancak bu ülkede emeklilik ve emekli maaşı kavramlarının bulunmadığını, insanların da geleceğinden korktuğunu ve kazandığının yarısını biriktirdiğini anlattı.