Ali Babacan'dan 17-25 Aralık çıkışı! 'Mini darbe girişimiydi ama yeniden incelenmeli...'
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, parti genel merkezini açtı, siyasette ullanacağı argümanların da ipuçlarını verdi. "17-25 Aralık mini darbe teşebbüsüydü; ama o dosyaların yeniden incelenmesinde fayda var" diyen Babacan, enflasyonu tek haneli rakamlara düşürme süzö verdi.
Abone olDemokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, dün parti genel merkezinin dijital açılışını yaptıktan sonra yaptığı açıklamalarla siyasi mücadelesinin rotasına ve kullanacağı argümanlara ilişkin ipuçları verdi. Ruşen Çakır'ın sorularını yanıtlayan Ali Babacan'dan 17-25 Aralık, 15 Temmuz darbesi, LGBT, yargı ve erken seçimle ilgili dikkat çeken açıklamalar geldi. İşte Babacan'ın dikkat çeken açıklamalarından satır başları...
Erken seçim olacağını düşünmüyorum
"Mecbur kalınmadıkça erken seçim olabileceğini düşünmüyorum" diyen Ali Babacan şöyle devam etti: "Bunun olabilmesi için iki şeyin söz konusu olması gerekiyor. İktidar ortağının desteğini yani Bahçeli'nin desteğini çekmesi. Bunun olup olmayacağını öngörmek zor. Ülkedeki şartlarının yönetilemez olması. Sosyal siyasal ve ekonomik şartların zorlaması yani iktidarın meşruiyetini kaybetmesi."
"17-25 Aralık mini darbe teşebbüsüydü"
17-25 Aralık yolsuzluk iddiaları süreciyle ilgili soruyu da yanıtlayan Babacan "Yargı ve polis teşkilatına nüfuz etmiş bir grubun belli dosyaları uzun zamanca bekleterek o günkü iktidara yönelik minik bir darbe teşebbüsüydü. Ancak o dosyaların bir noktada tekrar incelenmesinde de bir fayda görürüm doğrusu" diye konuştu.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra...
"15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra Türkiye'de çok farklı bir ortam oluştu. 'Allah'ın lütfu' ifadesi bile kullanıldı, o ortam istismar edildi" ifadesini kullanan Babacan, "Darbeyi planlayan, teşebbüs eden kim varsa ağır cezalar almalı ki bir daha askeri darbeler gündeme gelmesin ama haksız yargılamalar da oldu " diye konuştu.
"Herkesin yaşam tarzına saygılıyız"
LGBTİ+'lar konusunda ne düşündüğü konusunda gelen bir soruyu da yanıtlayan Babacan "Devletin kimsenin yaşam tarzını değiştirme görevi olamaz. Herkesin yaşam tarzına saygılıyız. Ama aile kurumunun güçlü tutulması da anayasal görevlerden biridir" dedi.
Ülkenin gençleriyle savaşamazsınız...
Sosyal medyanın kısıtlanması konusunda iktidarın düzenlemeye gidebileceğinin hatırlatılması üzerine de Babacan "Teknolojiyle savaşılmaz. Teknoloji susturmak beyhude çabalar. Ülkenin gençleriyle savaşamazsınız" dedi.
'Ekonomi Covid-19'dan önce de kötüydü'
Türkiye ekonomisinin Koronavirüs salgınından önce de kötü olduğunu ifade eden Babacan, rakamların ortada olduğunu, Türkiye'de 2019'dan beri çalışan insan sayısının azaldığını söyledi. Babacan Cumhurbaşkanlığı sisteminin sistemsizlik olduğunu belirterek "Son iki yılda 3 milyon 600 bin insan işini kaybetti" diye konuştu.
Enflasyon rakamları tartışmalı
Enflasyon rakamlarının tartışmalı olduğunu ifade eden Babacan "İnsanlara yüzde 12 enflasyonu anlatamazsınız. Bu kadar krizden bahsedeceğiz. Sanayi üretim kapasitesi düşecek ama işsizlik azaldı diyeceksiniz. Böyle bir şey olabilir mi?" dedi.
Demirtaş süreci tam bir garabet
HDP'li belediyelere kayyım atanmasını eleştiren Babacan, Eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'la ilgili yargı sürecinin de tam bir garabet olduğunu kaydetti.
Libya anlaşması doğru
Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki haklarını kaybetmemesi açısından Libya ile yapılan anlaşmanın (Münhasır Ekonomik Bölge Anlaşması) doğru olduğunu belirten Babacan, "Eğer burada başarılı olacaksanız bu diplomasiden geçiyor. Türkiye'nin en büyük sorunu yalnızlığı. Yalnız olduğunuzda haklı olsanız bile haksız olabiliyorsunuz. Bir an önce ateşkes ve iç barışın huzurun sağlanması öncelik olmalı" dedi.