Devlet Bakanı Ali Babacan, vasfını yitirmiş orman arazilerinin satışını öngören yasayı Veto eden Sezer'e meydan okudu.
Abone olDevlet Bakanı Ali Babacan, vasfını yitirmiş orman arazilerinin satışını öngören Anayasa değişikliğinin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer tarafından TBMM'ye bir daha görüşülmek üzere geri göndermesiyle ilgili olarak, ''yapacağımız şudur ki, bu yasayı aynen, hiçbirşey değiştirmeden Meclis'ten geçirmeye çalışmak, Meclis'te tekrar oylamaya sunmak olacaktır'' dedi. Babacan, TRT 2'de yayımlanan Eko Dinamik adlı programda, orman vasfını yitirmiş arazilerle ilgili durumun ne derece doğru anlatıldığı noktasında bazı endişeleri bulunduğunu belirterek, ''Burada fiili durumlar söz konusu. Çok eskiden orman arazisi iken zamanla bu vasfını yitirmiş ve üzerine binalar, şehirler kurulmuş araziler bunlar. Ortada fiili bir durum var ve fiili durumun yasal bir altyapısı yok. Bizim bu yasayla en önemli amacımız şuydu, bir yandan fiili duruma yasal bir zemin hazırlarken öte yandan da devlete önemli bir miktarda gelir sağlayabilmekti'' diye konuştu. Ali Babacan, hedeflenen gelirin miktarıyla ilgili bir soru üzerine de şunları kaydetti: ''Toplam araziyi dikkate aldığınızda toplam potansiyel 25 milyar dolar olarak hesaplanıyor kabaca. Tabii bu hemen birinci yılda mı ikinci yılda mı? bu yıllara sari bir gelir olabilecek. Takdir edersiniz ki şu an Türkiye'nin özellikle borç olmayan bir kaynağa ihtiyacı var. Çünkü borçlanma çeşitleniyor borçlanma durumumuz her geçen ay daha rahat bir pozisyona doğru gidiyor ancak geri ödenmesi gerekmeyen direkt bütçeye gelir olarak yazılabilecek kaynaklara ihtiyacımız var ki bu özellikle o türden bir kaynak olacaktı ve kamu borç stoğumuzu daha hızlı düşürmemize önemli katkısı olacaktı.'' Yasanın reddedilmesiyle Meclis'in olağanüstü toplanabileceği ve referandum olasılığından bahsedildiğinin hatırlatılması üzerine de Babacan, Türkiye'nin yaşadığı ekonomik krizler ve Irak savaşını hatırlattı ve siyasi istikrarının ekonomik istikrarının olmazsa olmaz şartı olduğunu belirtti. Referandum ihtimalinin piyasaların çok hoşuna gitmeyeceğini, Türkiye'nin şu anda özellikle siyasi arenada sukunete, öngörülebilirliğe ihtiyacı olduğunu belirten Babacan, şunları kaydetti: ''Bizim AK Parti olarak referandumdan hiçbir korkumuz ve çekincemiz yok. Çünkü yapılan tüm kamuoyu araştırmalarında seçimlerden bu yana halkımızın partimize ve hükümetimize olan güveni gittikçe artıyor. Bizim yapmaya çalıştığımıza (bu uygulama böyle olmaz) muhalefeti var. Ne yapmak lazım sorusuna da başka bir cevap bulamıyorlar. Başka bir alternatif de üretemiyorlar. 2B diye adlandırılan araziler yıllar önce orman vasfını yitirmiş, bu arazilerin üzerine binalar, şehir kurulmuş. Devlet burada fiili bir durumdan bahsediyor. Bu şehirleri ne yapacaksınız yıkacak mısınız? Bu mümkün değil. Cumhurbaşkanımızın endişelerini de anlıyorum bu 2B uygulamasına karışı çıkanların endişesi ki haklı bir endişe. Acaba bundan sonra da orman arazilerinin talanı devam eder mi? Bu apayrı bir konu. Bundan sonra aynı hataların tekrar edilmemesi ile ilgili apayrı tedbirler alınabilir. Çok daha ağır cezai yaptırımlar uygulanabilir. Bunlar da hükümetin, Meclisin elinde olan konular.''