DEVA Partisi Lideri Ali Babacan, partisinin 'güçlendirilmiş parlamenter' sistem çalışmasını açıkladı. "Cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanlar kurulundan oluşan bir yürütme organı oluşturacağız" ifadelerini kullanan Babacan, "Partili cumhurbaşkanı uygulamasına son vereceğiz." dedi.
Abone olAli Babacan, DEVA Partisi'nin 'güçlendirilmiş parlamenter' sistem çalışmasını açıkladı. "Yola çıktığımız ilk gün, güçlendirilmiş parlamenter sistemi parti programımızla beraber en önemli hedeflerimizden bir tanesi olarak ilan etmiştik." diyerek sözlerine başlayan Babacan, "Bugün uzun süredir üzerinde titizlikle çalıştığımız önerimizi yani 'demokrasiye geçiş eylem planı'mızı kamuoyuyla paylaşıyoruz. Güçlendirilmiş parlamenter sistemin ülkemizi içinde bulunduğu çoklu kriz ortamından çıkaracak en önemli araçlardan birisi olduğunu biliyoruz." dedi. Babacan şöyle devam etti:
"Türkiye gün geçtikçe yoksullaşan bir ülke haline gelmiş durumda"
2017'de halk oylamasıyla kabul edilip, 2018 seçimleriyle yürürlüğe konulan ve 3 yıl 3 aydır uygulamada olan taraflı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi maalesef ülkemizde çok önemli zararlara yol açtı, açıyor. Türkiye tıpkı muhtıra dönemlerinde olduğu gibi gece yarısı alınan kararlarla yönetilen, karanlık bir girdabın içine sürüklenmiş durumda. Aslında adına sistem bile diyemeyeceğimiz sistemsizlik süreci her alanda çok ağır. Bir kişinin iki dudağı arasında sıkışan Türkiye; hak ve özgürlüklerin rafa kaldırıldığı, uluslararası arenada yalnızlaşan ve gün geçtikçe yoksullaşan bir ülke haline gelmiş durumda.
'Türkiye'yi güçlendirilmiş parlamenter sisteme davet ediyoruz'
Taraflı Cumhurbaşkanlığı Sistemi ülkemize bir gerileme dönemi olarak geçti. Ciddi bir demokratik gerileme yaşıyoruz. Önerdiğimiz sistemde bize güç veren, milletimizin her daim demokrasiden yana duran ferasetle hareket etmesidir. DEVA Partisi olarak sistem krizini çözmek için yasama, yürütme ve yargının ayrı ayrı güçlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz.
Sistemi özgürlükçü, katılımcı ve çoğulcu bir yönetim anlayışıyla yenilemek gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’yi güçlendirilmiş parlamenter sisteme davet ediyoruz. Bu davetimiz; özgürlükçü, katılımcı ve çoğulcu demokrasi içindir.
'Asla eski sitemin eksik demokrasisiyle yetinmeyeceğiz'
Amacımız asla geçmişte uygulanan; tekçi, merkeziyetçi, çoğunlukçu ve vesayetçi sistemlere geri dönmek değildir. Asla eski sistemin eksik demokrasisiyle yetinmeyeceğiz. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararların derhal yerine getirilmesini güvence altına alacağız.
Yürütmenin yasama üzerinde kurduğu tahakkümü kıracağız. Meclis’in yasama ve denetleme fonksiyonlarını etkin bir şekilde yerine getirmesini sağlayacağız. Yasamayı güçlendirirken yürütmeyi zayıflatmayacağız. Cumhurbaşkanı, başbakan ve bakanlar kurulundan oluşan bir yürütme organı oluşturacağız. Yürütmeye dair icrai yetkilerin bakanlar kurulu tarafından kullanılmasını sağlayacağız.
Cumhurbaşkanını temsili yetkilerle donatacağız. Partili cumhurbaşkanı uygulamasına son vereceğiz.
Yürütmeyi güçlendirirken yerel yönetimleri de güçlendireceğiz. Merkezi idarenin yerel yönetimler üzerindeki vesayet yetkisinin kullanımını sınırlayacağız.
Anayasa Mahkemesi’nin etkinliğini artırmak ve bağımsızlığını güçlendirmek amacıyla da gerekli her türlü düzenlemeleri yapacağız. Mahkemeye bireysel başvuru hakkının kapsamını genişleterek temel hak ve özgürlükleri daha güçlü bir şekilde teminat altına alacağız.
Güçlendirilmiş parlamenter sisteme geçmek için Anayasa'da, siyasi partiler ve seçim mevzuatında ve Meclis İçtüzüğü'nde değişiklikler gerekmektedir. Konuyu sadece bazı Anayasa maddelerinin değiştirilmesi olarak görmemek gerekiyor. Ülkemizin yarınlarıyla ilgili böylesine kapsamlı bir çalışma yürütürken mutlaka katılımcı bir süreci de işletmek zorundayız.