Ekononomide yeni modelle ilgili açıklamalara DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan'dan tepki geldi. 'Türkiye sizin deney tüpünüz değil, bu millet de sizin deney kobayınız değil!' diyen Babacan döviz müdahalesiyle 2,5 milyarı cayır cayır yaktıklarını söyledi.
Abone olDEVA Partisi lideri Babacan partisinin haftalık değerlendirme toplantısında konuştu. Babacan, yeni ekonomi modeli tartışmasını işaret ederek; 'bir isim önerilecekse 'Erdoğan'ın Gerileme Dönemi Modeli' olmalı' ifadelerini kaydetti.
DEVA Partisi lideri Babacan'ın konuşmalarından öne çıkanlar şöyle:
Döviz müdahalelerinin etkisi ne? Koca bir sıfır. Faydası yok. Ekside olan Merkez Bankası, daha da eksiye düştü. Döviz borcu artıyor. Kur, biraz düştü. Şu anda tarihi rekor seviyesinde dolaşıyor. Milli paramız en değersiz anını yaşıyor. İki gün önce, piyasa tahminlerine göre 2,5 milyar doları cayır cayır yaktılar. ‘Yaktılar’ diyorum, çünkü Merkez Bankası döviz sattığında işe yaraması lazım. Hiçbir işe yaramadı. Bir tanesi de demiyor, diyemiyor ki ‘Biz bu borç aldığımız dövizleri neden yaktık. Bu kadar olmaz.
Anladık Ekonomi bilimine yönelik bir bilginiz yok. Bu kadar öğrenmeye kapalı bir zihin olabilir mi? Sen, öğrenmek için okuma, öğrenmek için ilme bakma, düzgün iktisatçıları dinleme; ardından, büyük bir deneme-yanılma süreci başlat ve her seferinde batır. Yine ders almıyorlar, yine ders almıyorlar. Yarın TCMB'nin ne yapacağını göreceğiz. Dün ne dedi? Bana ders vermeye kalkıyor dedi.
İktisat ilminde olmayan bir şeyin peşinde koşuyorlar.
Türkiye sizin deney tüpünüz değil, bu millet de sizin deney kobayınız değil! 3 kere denediniz, faiz talimatla düşmez. Bunlar ne yapıyor? Benzine kibrit çakıyor, yanıyor. Üç kere yaptılar. Anlamıyorlar.
Öğrenmiyorlar, anlamıyorlar. Niçin tekrar tekrar ülkeye zarar veriyorsunuz? Bir de Nas diyor. Merkez Bankası'nın talimatla faizini indiren Erdoğan, dövizin çıkmasına sebep oldu. Merkez Bankası’nın faizini talimatla 4 puan indirten Erdoğan, Hazine’nin borçlanma faizinin tam 6 puan artmasına sebep oldu. Senin anladığın şekliyle nas, sadece Merkez Bankası faizi için mi geçerli? Hazine’nin faizlerini patlattığınızdan niye bahsetmiyorsunuz?
Senin anladığın Nas, sadece TCMB'nin faizinde mi? Bu yılki ödenen faiz 180 milyar. Gelecek yılın bütçesinde 240 milyar. Bu tabii eski kura göre, kur çıktı mı, faiz çıktı mı bu ne olacak? Daha da çıkacak. Bu faiz borç.
Talimatlarıyla TCMB'nin faizini düşürüyor. Hazinenin ödediği faiz ne oluyor? Benim alanım Ekonomi diyordu. Bunun kitabını yazdık diyordu. Karne ortada; yüksek kur, yüksek borçlanma faizi, gerisi laf salatası. İşte Erdoğan yüzünden hazine, borçlanırken yüzde 23 faiz ödeyecek. Beş yılda ödenecek.
Ekonomimizi mahvettiler, berbat ettiler. Bunlar yüzünden 70 yaşında emeklilerimiz yağmur altında ekmek kuyruğunda bekliyor. Esnafımız ışık açmadan müşteri bekliyor. Buzdolapları boş. Arabaların depoları boş. Tencereler kaynamıyor. Israrla, inatla devam ettiğiniz bu hatalar yüzünden insanlarımız bu ülkeyi terketmek istiyor. Gençlerimizin terketmek istediği bir ülke oldu burası.
Vatandaşımız elindeki 3 kuruşun erimemesi için döviz alabiliyor. Kendi vatandaşımız kendi parasına güvenmiyor. İç piyasa için dövize endeksli tahvil çıkartacaklarmış. Bir ülkenin hazinesi, kendi vatandaşına borçlanırken, başka bir ülkenin para birimiyle borçlanır mı? Hani millîlik? Hani yerlilik? Nerede kaldı millilik? Her türlü cambazlığı deniyorlar!
Kaybedecek bir dakika bile yokken böyle ciddiyetsiz bir iktidar var karşımızda. Yargıda adalet kalmadı. Hastanelerde sağlık kalmadı. Bugün sağlık çalışanlarımız grevde. Ameliyatlar yapılamıyor. Sağlık çalışanlarımızın gün yüzü göremediği günlerden geçiyoruz. 36 saatlik nöbetlerle ayakta durmaya çalışıyorlar. Temennimiz kısa sürmesi ve haklarını alması ama bu iktidardan umudumuz yok.
Türk, Kürt, Sünni, Alevi, hiç fark etmez. Yaşam tarzı, cinsiyeti, sosyal statüsü hiç fark etmez. Temel hak ve özgürlükleri, herkes için güvenceye kavuşturacağız.
Bu krizden çıkışın yolu belli. Hem maliyetleri hem de fiyatları aşağı çekmenin yolu belli: Bunun yolu hem sistem hem de iktidar değişikliği. Bugünkü iktidara ayrılan sürenin artık sonuna gelmiş bulunuyoruz. Sistem değiştireceğiz. Ülkeyi gece yarısı kararnameleri ile karanlığa sürükleyen bu ucube sistemden arındırıp hukukun üstün olduğu parlamenter sisteme döneceğiz.
Demokrasimiz girdiği her çatışmadan galip çıkmıştır. Yerli yersiz OHAL uygulamaları da zarar veren uygulamalardır. OHAL, anayasal temel hakların askıya alınması demektir. İnsan haklarını tanımam demektir. Ülkenin hangi duruma getirdiği ortadadır. Ekonomik krizi derinleştirir, Türkiye'nin çöküşünü hızlandırır.
Bir zamanlar Türkiye modeli var dünyada, herkes Türkiye modelinden bahsediyordu. Bizden heyetler istediler. Her alanda reformlarımızı gittik anlattık. Gerçek Türkiye modeli o dönemde yaşandı. Şu anda bir modelden bahsedeceksek, illa ki bir model adı vereceksek 'Erdoğan'ın Gerileme Dönemi Modeli' diyebiliriz. Koskoca ülkenin bu kadar beceriksiz yönetilmesinin bedelini kendileri ödemiyor. İfadelere bakın. 'Benim kaybedecek çok şeyim var. Senin bir maaşın var' diyor. Bir ülkenin yöneticileri sadece ve sadece varlıklı insanların varlıklarını koruma üzerinden bir ekonomik model oluşturabilir mi? Kafa bu.
Zaten zengin olanın, varlığı olanın işine yarıyor. Dövizi olanın, hazine bonosu olanların işine yarıyor. Varlığı olanın varlığına varlık katma modeli var. Alınları açık, başı dik yürüyemiyorlar artık. Toplumdan koptular. Ülkenin ekonomisine zarar veriyorlar.
Bu hükümetin gitme haberi yetmez, yerine çok daha iyi olanın gelmesi bu ekonomiyi düzeltir. Biz sistem değişikliği ile çalışmamızı hazırladık. Ekonomi ve finansla ilgili eylem planımızın taslağı bitti.
Yeni seçimlerde DEVA partisi yalnız mı ilerleyecek, bir ittifak içinde mi olur gelecek günlerde karar verip açıklarız.