MEB Şurası'nda din dersine ilişkin alınan kararlar ve Alevilik konusunun kapsam dışında bırakılması Alevi derneklerinin tepkisine neden oldu
Abone olAlevi dernekleri, 19. Eğitim Şûrası’ndan çıkan ‘din dersi kitaplarında Alevilik konusunun genişletilmesi önerisine ret’ ve ‘din dersinin ilkokul 1’inci sınıflarda da okutulması’ kararlarına tepkili:
“8 Şubat 2015’te büyük bir miting yapacağız. Çocuklarımızı bir hafta okula göndermeyeceğiz.”
Milli Eğitim Bakanlığı tarafından 2-6 Aralık’ta Antalya’da düzenlenen 19’uncu Eğitim Şûrası’nın yankıları sürüyor. Zorunlu olmaktan çıkarılması tartışılırken Şûra’da, din dersinin ilkokul 1’inci sınıfa kadar indirilmesine ilişkin tavsiye kararı alınmıştı. Din kültürü ve ahlak bilgisi dersi programında Alevilik’e ilişkin içeriğin geliştirilmesi önerisi ise reddedilmişti. Hürriyet’e konuşan Alevi örgütleri temsilcileri, 8 Şubat 2015’te 1 milyon katılımcıyla zorunlu din dersine karşı miting yapacaklarını açıkladı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) eylül ayında zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi dersleri nedeniyle Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni (AİHS) ihlal ettiğine karar verdiğini hatırlatan Alevi temsilciler, “Çocuklarımızı okula göndermeyeceğiz, protesto edeceğiz” dedi.
8 ŞUBAT'TA DEV MİTİNG
Fevzi Gümüş (Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı): 19’uncu Milli Eğitim Şûrası bir sendikanın ekseninde alınan kararlarıyla meşruluğunu kaybetti. Hükümet bir yandan Alevi açılımından bahsederken diğer yandan din kültürü ve ahlak bilgisi dersini zorunlu olarak 1’inci sınıfa indirmek istiyor. Bunu kabul edemeyiz. Çıkan kararlar tavsiye niteliğinde de olsa samimiyetsizliği gösteriyor. Türbanın ortaokulda serbest olması da bunu bir parçasıydı. AİHM kararı da ortada. İsteğimiz, zorunlu din derslerinin kaldırılması. Ancak gelinen noktada eğitimin düzeltilmesine yönelik adım atılmadığı, laik bir eğitim modelinden uzaklaşılarak eğitimi dinselleştiren uygulamaların olduğunu görüyoruz. Alevi toplumu olarak 8 Şubat 2015’te zorunlu din dersine karşı sivil toplum desteği ile İstanbul’da bir miting düzenleyeceğiz. 1 milyon katılımcı bekliyoruz. 2014-2015 eğitim yılının ikinci dönemi yani okulların açıldığı 9 Şubat 2015’te çocuklarımızı bir hafta boyunca okula göndermeyeceğiz. Protesto yapacağız. İsteğimiz devletin din eğitiminden elini çekerek laik bir sistem oluşturulması. Alevilik’in din kültürü ve ahlak bilgisi dersinde içeriğinin genişletilmesinin reddeilmesinin bir anlamı yok. Önemli olan zorunlu din dersinin kaldırılması. Bunun için gelecekte de her alanda demokratik hakkımızı savunacağız.
ÇOCUKLARIMIZI OKULA GÖNDERMEYECEĞİZ
Müslüm Doğan (Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı): Şûra öncesi ve sonrası zorunlu din derslerinin kaldırılmasını istedik. Batılı ülklerde bunun hak ihlali anlamına geldiğini, bu tür uygulamaların olmadığını defalarca anlatma çalıştık. Ancak gelinen noktada, okullara mescit açılabilmesi, zorunlu din dersinin 1’inci sınıfa indirilmesi gibi durumlarla karşılaştık. Başbakanlık’a 10 gün önce resmi bir yazı yazarak Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kararlarının yerine getirilmesi gerektiğini hatırlattık. Zorunlu din derslerine ve hak ihlallerine karşı 8 Şubat’ta İstanbul’da büyük bir miting yapacağız. İlk kez Alevi birlikleri ve dernekleri olarak aynı alanda yer alacağız. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği olarak Türkiye’nin 75 farklı ilinde şubelerimiz aracılığıyla kent meydanlarında zorunlu din dersine karşı her hafta bir saatlik oturma eylemi yapıyoruz. Birinci sınıfta zorunlu din dersini kabul etmiyoruz. Bu uygulama gelecekte toplumu ayrışmaya, ötekileştirmeye götürür. Çocuklarımızı derse göndermeyiz. Boykot yapacağız. O yaştaki çocuklarımızın zorunlu din dersiyle karşı karşıya kalmasına izin vermeyeceğiz. Alevilik içeriğininin genişletilmesi önerisi Şura’da reddedildi, ancak zaten gerçek bir içerik yoktu. Niteliksiz, siyasal İslam’ın ideolojine göre yazıldığı için karşıydık. Alınan kararlar Osmanlı’ya özlemin bir parçası.
ALEVİLİĞİ ALEVİLER ANLATMALI
Rıza Eroğlu (Alevi Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı): Alevilere bir yandan “Gelin görüşelim” deniliyor diğer yandan asimile politikaları uygulanıyor. Şûra’da çıkan kararlar da samimiyetsizliğin bir örneği. Kuran-ı Kerim “Dinde zorlama olmaz” diyor, iktidar ise dinde zorlama yapıyor. Bu durum ne laik, ne çağdaş, ne de bilimsel eğitimle bağdaşır. Türkiye’de farklı kesimlerin farklı sorunları olabilir ama çözüm üretilmiyor, sorunlar erteleniyor. Oyalama politikası yürütülüyor.
Aleviliği birakın Aleviler anlatsın. Kendi dini inancını yaşamaya çalışsınlar. Zorunlu din derslerini ilkokula hatta ana sınıflara indirmeye çalışmak hiç hoş değil. Gelecekte bu yönde uygulamalar resmi olarak hayata geçerse elimizden geleni yapacağız, demokratik alanda hakkımızı arayacağız. Zorunlu din derslerinin iptali için mahkemelere başvurmaya devam edeceğiz. Bu yöndeki eylemlerimiz de devam edecek.