AK Parti Kütahya Milletvekili İdris Bal, Alevliğin ayrı bir inanç haline getirilmesi çabalarını, Türkiye'nin içeride pilini bitirme operasyonu olarak değerlendirdiğini ifade etti.
Abone olBal, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Alevi-Sünni ilişkileri ile ilgili hazırladığı rapor hakkında bilgi verdi.
''Önleyici hekimlik'' olduğu gibi ''önleyici sosyal tedbirler''in de olduğunu belirten Bal, bu kapsamda Alevi-Sunni ilişkilerinin Türkiye için, terör ya da darbe kadar önemli bir konu olduğunu ifade etti. Bu konunun istismar edilmemesi için toplumsal bütünlüğün sağlanması gerektiğine işaret eden Bal, Alevi-Sünni kardeşliğinin sağlanmasının ve bunun artırılmasının bir zorunluluk olduğunu kaydetti.
Alevilik ve Sünniliğin İslam'ın bir parçası olduğunu vurgulayan Bal, ''Alevliğin ayrı bir inanç haline getirilmesi, hatta din haline getirilmesi çabalarını, aslında Türkiye'nin hem iç hem dış siyasetine müdahale etme ve içeride pilini bitirme operasyonu olarak değerlendiriyorum'' dedi.
''Kendi kültürel farklılıklarının Anayasal olarak koruma altına alınmasını istiyorlar. Cemevinin yasal statüsünün belirlenmesi, Diyanet İşleri'nde Alevi din adamlarının da görev alması, zorunlu din dersinin kaldırılması ve benzer somut talepler var. Bu taleplerin bazıları zaten karşılanıyor.
Her dinin bir ibadethanesi vardır. İslam'ın ibadethanesi camidir. Cami yalnızca Sünnilerin değil tüm Müslümanların ibadethanesidir. Alevilerin de ibadethanesidir. Cami eğer Alevi vatandaşların çoğunlukta olduğu bir yerde ise buraya Alevi yorumuna göre ibadet yaptıracak din adamları gönderilmeli.
Alevi ile Sünni arasında karşılıklı olarak psikolojik duvarlar örülmüştür. Karşılıklı olarak yanlış algılamalar var. 'Onun yaptığı yenmez' noktasına kadar varabilmektedir bu durum. Muhatap sadece Alevi kesim değil, Alevisi ile Sünnisi ile her kesime yönelik çalışma yapılmalıdır. Yanlış algılamalar kırılmalıdır.''
ZORUNLU DİN DERSLERİ
İdris Bal, Alevi Sünni kardeşliğinin daha fazla pekiştirilmesi kapsamında, geçmişte yaşamış Alevi büyüklerinin eserlerinin günümüz Türkçe'sine çevrilebileceğini ifade etti. Bal, zorunlu din derslerinin içirik olarak tüm inanç ve mezhepleri kapsaması gerektiğini, bunun yanında, imam hatip ve ilahiyat fakültelerinin müfredatlarında yapılacak değişiklikle başta Alevilik olmak üzere diğer inanç ve mezhep gruplarının da ihtiyacı olan eğitimli din adamı yetiştirilmesi için uygun ortam hazırlanması gerektiğini söyledi.
Alevi ve Sünni din adamlarının atamalarının Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından yapılmasının da yararlı olacağını anlatan Bal, ''Toplumsal bilinç oluşturulmalıdır. Geçmişte iki kesiminin karşı karşıya getirilmek istendiği hatırlatılmalı ve bundan sonra bu tür tuzakların önüne geçilmesi gerekiyor. Aleviler ve Sünnilerin birlikte çalışacakları sivil toplum kuruluşları oluşturulmalı'' dedi. Bal, Alevi Sünni diyaloğunda medyanın da büyük önem taşıdığına dikkati çekti.
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bal, terör örgütünün, bir halk ayaklanması istediğini ve bunu uluslararası bir hale getirmeyi amaçladığını söyledi. Bal, ''Hükümetimizin politikası, 'gidilemeyen hiçbir yer yoktur ve olmamalıdır' şeklindedir. Zaten geçmişte devletin hakim olamadığı yerleri sorun olarak gördüğümüz için şimdi gerekli olan her yerde terörle mücadele ediliyor'' dedi.