Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Almanya'nın Köln ketindeki mitingte PKK propagandası yapan Demokratik Güç Birliği Platformu'na karşı tavır aldı.
Abone olAABK, 30'dan fazla kurumun yer aldığı ve mitinge destek veren Demokratik Güç Birliği Platformu ile ilişkilerini dondurdu.
Almanya'nın Köln ketinde, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu AABK'nın öncülüğünde 12 Kasım Cumartesi günü düzenlenen, “Özgürlüğe, Demokrasiye, Laikliğe Evet-Faşizme, Şeriata Hayır'” mitinginde PKK yandaşlarının yaptığı provokasyonun yankıları sürüyor
TEPKİLER ÇIĞ GİBİ BÜYÜDÜ
Ren Nehri kıyısındaki Deutzer Werft Meydanı'nda düzenlenen ve binlerce kişinin katıldığı mitingde alanın ön kısmına yerleşen PKK yandaşı bir grup Türkiye aleyhine; PKK ve Abdullah Öcalan lehine sloganlar atmıştı.
Grup, organizatörlerin uyarılarını dikkate almayarak Abdullah Öcalan posterleri ve PKK sembollerini indirmemişti. Mitingdeki bu görüntüler nedeniyle özellikle sosyal medyada Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu'na tepkiler çığ gibi büyüdü. Bunun üzerine bir mesaj yayınlayan AABK, miting alanında verilen görüntüyü eleştirerek Demokratik Güç Birliği Platformu ile ilişkilerini dondurduğunu duyurdu.
PROVOKASYONA FIRSAT VERİLMEDİ
Avrupa'nın en büyük Alevi örgütlenmesi olan AABK'nın yazılı açıklamasında bağlı derneklere, “Köln'de, 'Faşizme-Şeriata Hayır' mitingimiz; bütün olumsuzluklarına rağmen görkemli katılım, mücadele kararlılığı ve cesur duruşuyla tarihe geçecektir. Bu anlamda emek veren, çalışan, provokasyonlara fırsat vermeden, sağduyulu, olgun davranışınız ve birlikte mücadeledeki samimiyetinize ve yarattığınız bu tarihi olaydan dolayı, bütün AKM'lerimizi, yöneticilerimizi, üyelerimizi, dostlarımızı, yürekten kutluyoruz” ifadeleriyle teşekkür edildi.
"MUHATABIMIZ LEGAL VE DEMOKRATİK KURUMLARDIR"
Açıklamanın devamında örgütlülüğünün ve ezilen kesimler arasında dayanışmanın önemine vurgu yapıldıktan sonra, “Avrupa Alevi Hareketi olarak uzun uğraş, çaba ve emekle bu noktaya gelebildik. Bunu eylem ve söylemimizle her dönem kanıtladık. Bunun için barış dedik, bunun için kardeşçe yaşam dedik, bunun için özgürlük dedik, bunun için laiklik dedik, bunun için demokrasi dedik. Ancak bütün bu iyi niyet, emek, çaba, öngörü ve çözüm önerilerimizin anlaşılmaması, hassasiyetlerimizin dikkate alınmaması bizleri derinden üzmüş, bu anlamda içinde olduğumuz, oluşmasında ciddi katkımızın olduğu 'Demokratik Güç Birliği' oluşumunda yer almamızın tartışılır bir noktaya geldiği ve bu kararı gözden geçirmemizi zorunlu kılmıştır. Alevi Hareketi'nin hassasiyetleri anlaşılır ve kabul edilir bir hale gelene kadar 'Demokratik Güç Birliği' ile olan ilişkilerimizi askıya aldığımızı kamuoyuyla paylaşıyoruz. Avrupa Alevi Hareketi demokratik bir kuruluştur. Bulunduğu bütün ülkelerde resmi olarak tanınan, ciddiye alınan, önemsenen bir örgüttün hiç bir illegal örgütle ilişkilendirilmesine müsaade etmeyiz, edemeyiz. Bizim her yerde muhatabımız legal, demokratik kurumlar oldu olmaya da devam edecektir” ifadeleri yer aldı.
BAYRAK SALLAMA VE SLOGAN ATMA YARIŞI BİR KENARA BIRAKILMALI
Açıklamanın son bölümünde ise, “Bütün demokratik güçlere çağrımızdır. Eğer Nazi Almanya'sındaki Yahudi Papazın durumuna düşmek istemiyorsak, bütün kaprisleri, küçük hesapları, bayrak sallama, slogan atma yarışını bir kenara bırakarak, birlikte yürüdüğümüz ya da yürüyeceğimiz dostların hassasiyetlerini dikkate alarak, mücadele pratiğini yaratmamız gerekir. Aleviler olarak şunu tekrarlamayı tarihe not düşmesi için önemsiyoruz. Gün, küçük hesaplarla, reklam ve şovlarla, daha çok bağırmakla, o, 'şunu dedi', bu, 'şunu yaptı' gibi yaklaşımlarla aşılacak gün değildir. Şartlar en katı, en barbar en ceberut şekilde üzerimize geliyor. Aleviler olarak; ülkemizi demokratikleştirme, laik ve özgür bir ülke yaratma adına mücadele etmeye ve bu temelde örgütsel yapımıza zarar vermeden samimi ve dost güçlerle birlikte mücadele etmeyi zorunlu olarak görmekteyiz” denildi.