BIST 10.025
DOLAR 35,21
EURO 36,74
ALTIN 2.964,47
HABER /  GÜNCEL

Albay eşinin feryadı: Katili bulun

KKTC'deki tatbikatta hayatını yitiren Albay Vural Berkay'ın eşi Jale Berkay konuştu. Olayın 'kaza' olduğuna inanmak isteyen acılı eş, kurşunu atanın bulunmasını istiyor.

Abone ol

Jale Berkay, KKTC’deki bir tatbikatta eşi Albay Vural Berkay’ı ‘seken bir kurşun’a kurban veren acılı bir kadın. 7 yıl önce ‘kaza sonucu meydana geldiği’ söylenen olayın üzerindeki sis perdesi hala dağılmış değil. Jale Berkay kocasını öldüren kurşunu atanın bulunmasını, bulunduysa kimliğini öğrenmek istiyor

Bundan yedi yıl önce KKTC’de gerçekleştirilen Toros-2/97 adlı tatbikat sırasında vahim bir olay yaşandı. Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu’nun da izlediği tatbikat sırasında seken bir kurşun Kıvrıkoğlu’nun kulak hizasından geçerek arka sırada oturan Albay Vural Berkay’a isabet etti ve Berkay yaşamını yitirdi. Olaydan sonra birçok spekülasyon yapıldı. Asıl hedefin Hüseyin Kıvrıkoğlu olduğu iddia edildi. Kaza süsü verilen bir suikastle Kırıkloğlu bertaraf edilecek ve o dönemin generallerinden Çevik Bir’e Genelkurmay Başkanlığı yolu açılacaktı. Olayın üzerindeki sis perdesi hala dağılmadı. Şehid Albay Vural Berkay’ın acılı eşi yıllar sonra Star Gazetesi'nden Baki Günay'a konuştu ve kocasının ölümüyle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Aniden her şey durdu

Jale hanım siz olay anında orada idiniz, neler yaşandı tatbikat alanında ?

Tatbikat alanında dayanılmaz derecede mermi gürültüsü vardı. Daha sonra birden bire her şey durdu sesler kesildi..O sessizlik anında bir Albay vuruldu dediler.Ben ‘benim Albayım mı vuruldu’ diye ayağa fırladım. ‘Hayır’ deyip geçiştirdiler ve benden eşimin şehit olduğu tatbikat bitimine kadar saklandı.

Tahmin ediyorum kendi çırpınmalarımla olayı araştırmasaydım daha da saklanacaktı. Otopsiler yapıldı. Balistik için uzmanlar geldi. Bunlardan biride aile dostumuz Nevzat Yamaç Albay idi. Olay sonrası Nevzat Albay ve eşi ile görüştüğümüzde bana o zaman suikast şüphesi olmadığı eşimin bir M-16 ile vurulduğunu söyledi. Daha sonra bana eşimi vuranın bordo bereliler olarak bilinen özel kuvvetlerde görevli bir astsubay olduğu söylendi. Ama bu resmi bir açıklama değildi. Ancak neyin doğru neyin yanlış olduğunu bilmediğimiz için hiçbirine inanmadık. Dönemim kolordu komutanı Korgeneral Ali Yalçın bana eşim öldükten iki saat sonra ‘Ne mutlu Vural şehit oldu dedi.Ayağı taşa takılan bir askerin yanlışlıkla tetiğe basmasıyla kaza kurşunu ile vuruldu’ dedi. Ancak bu cümle bir daha asla tekrar edilmedi.

Olay kaza ama...

Olay sizce kaza mıydı yoksa suikast mıydı?


Ben olay yerindeydim gördüklerim ile bana anlatılanları bağdaştırarak bu işin gerçekten kaza olduğuna inandım, inandırıldım.Yani eşime gelen kurşunun kaza kurşunu olduğuna inanıyorum. Zaten geriside beni ilgilendirmez. O kurşun kimin nasibi idi de geldi kocamı vurdu bilemem ?

Protokol çadırının kurulduğu yer çok tartışılmıştı.

Evet çünkü komuta çadırına birçok mermi isabet etmiş.Birçok mermi sekmiş.Aslında buradaki en büyük hata kurşunların menzillerinin iyi hesap edilememiş olması. Çünkü bu bir M-16 mermisi 5,56’lık bir mermi 1.600 gibi mesafesi var.Dolayısıyla bu mesafeyi içine alan bir alana protokol çadırının kurulması büyük hata. Ama ne olursa olsun bu olay bir kaza. Evet hatalar olunabilir.Bu hatayı da ne TSK yükleyebiliriz. Ne de orada oturanlara yükleyebiliriz. Asker ailesi olduğumuz için ve kayınpederimizde general olduğu için onun ve bizimde kulağımıza çok farklı bilgiler geliyordu. Kayınpederim’ Yavrum kocan geri gelmeyecek. Uğraşmayalım’ dedi.

Kocanızın vefatının ardından size Kıbrıs’ta arazi verildiği iddiaları ortaya atıldı. Bu doğru mu ?

Kıbrıs’tan bize ev ve toprak verildiğine dair bir söylenti yayılmış. Ama ortada böyle bir durum yoktu. Çünkü Serdar Denktaş’ın böyle verilmiş bir sözü vardı. Bu sözde herkesin dilindeydi. Kıbrıs’tan bana verilen sadece bir vatandaşlık oldu. O da onların olsun zaten. Türkiye vatandaşlığım ile gurur duyuyorum. Kıbrıs’tan biz hiçbir şey almadık. Kan parası gibi bir durumu ben asla kabul etmem.

Resmi bilgi verilmedi

Kafanızda olay ile ilgili soru işareteleri var mı? Gerçeğin gün ışığına çıkacağına inanıyor musunuz?

Bu olay elbet bir gün günışığına çıkacak..Olay sonrası ne oldu ne bitti hiçbir şey bilmiyoruz.Tamamen bir boşluk içindeyiz.Bize hiçbir şey söylenmedi. Bize hep söylenip’te daha sonra söylenmemiş birçok şeyi biliyoruz ama bunları da biz hurafe olarak kabul ediyoruz. Çünkü resmi olarak bize hiç bir bilgi verilmedi. Bu hurafeler içinde neler yok ki; İşte Kıvrıkoğluna atılan kurşun sekmişte Vural Albayı vurmuş buna inanmıyorum. Niçin Kıvrıkoğluna böyle bir olay olsun. Bu kurşun gerçekten sekti. Ama kurşun nasıl sekti. Bir tatbikat böyle mi yapılır? Kader demek zorunda kalıyoruz. Biz aile olarak Kıvrıkoğlu Paşamıza suikast olduğuna inanmıyoruz. Tüm verileri topluyorum ve kaza diyorum.

Kamuoyunun hep bir suikast şüphesi var. Bakın 6 ay önce bir taksiye bindim yolda laf lafı açtı. Şehitlerden konuşmaya başladık şoför ile. Şoföre ben de şehit eşiyim dedim. ‘Nerde oldu abla dedi.’ Ben de Kıbrıs’ta tatbikatta öldü deyince. ‘Kıvrıkoğlu suikastında vurulan Albay değil mi?’ dedi. Bir taksi şoförü bile böyle düşünüyor.

Ben de, yok canım ‘seken kurşun ile öldü’ dedim. Bakın sokaktaki kişinin bile kocamın ölümü hakkında hala şüpheleri var.

Bunları duyunca şüpheleniyor musunuz?

Evet, biz Berkayailesi olarak zihnimizde çok farklı sorular dolaşıyor ancak biryerden sonra bizi aşar diyerek bu soruları daha ileri noktalara götüremiyoruz. Bu konuda herhangi bir adım atamıyoruz. Berkay ailesi olarak kamuoyuna şunu söylüyoruz:’Biz şu an bu işin araştırmasını yapamıyoruz ama başka birileri bizim adımıza araştırsın, eğer gerçekten söylentiler doğru ise gerçekler ortaya çıksın’ Çünkü hiçbir şey gizli kalmaz. İçimizde ukde olan bazı konular var.

Aile düzenimiz bozulmasın diye bu işlere girmiyoruz. O dönem de bizi yönlendirmek isteyen çok devre arkadaşlarımız çıktı.Her biri ayrı bir şey anlatı. Dilekçe yazarak bu dilekçenin altına imza atmamı istediler. Ve konuyu İnsan hakları mahkemesine götürmemi istediler.Dedim ki; Ben kimi karşıma alacağım ki;.TSK’mi alacağım yani mümkün mü bu?

Suikast silahıyla öldürüldü

Sektiği iddia edilen kurşunun suikast silahından çıktığı söylendi doğru mu?

Eşimin arkadaşları kurşunun M-16’nın bir suikast silahı olduğunu söylediler. Eşimin otopsi raporunda merminin ucunun darbeli olduğu söylendi. Başka bir yere çarpan mermi hızını keser. Mermi kalbi darmadağın edip sol kulakçıkta kalmış. Eğer kurşun sekmiş olsaydı mutlaka hız kaybeder girdiği yerde kalırdı dediler.

Olay sonrası kaza ile ilgili fotoğraf ya da filmler gösterildi mi size ?

Olay günü tatbikat anının filme çekildiğini biliyorum. Hatta eşimin birliğinden bir astsubayın elinde kamera vardı ve albayımın vurulduğu anı çektim dedi ancak ne derecede gerçektir bilemiyorum. Sonra dediler ki; O astsubay tüm tatbikatı çekmedi. Ama çekilen kaset sonra ortadan yok oldu.

İki konu beni çok üzüyor

İki şey içimde ukdedir. Biri KKTC’de emlak meselesi, bir de bu işi yapan kimse cezasının çekti mi çekmedi mi bilmiyoruz. Bir gece yatmış olsun hapiste ama yatsın. Yemin ediyorum acım yüzde 90 hafifleyecekti. Yanlışlıkta olsa ortada bir ölüm var.Yanlışlıkla da olsa cezasının çekti ise bunu öğrenmek istiyorum.

Bir köpeğe araba çarpmadı

Olayda muammalar var büyük muammalar beni aşıyor. 7 yıllık bir gecikmeyle de olsa albayı vuran cezalandırıldı diye açıklama istiyorum. Şehidin ailesine hiçbir bilgi verilmiyor. Sokakta bir köpeğe araba çarpmadı yani.

Röportaj: Baki Günay
Kaynak: