Kamuoyunda Islak İmza davası olarak bilinen İrticayla Mücadale Eylem Planı davasının 15'nci duruşması bugün yapılıyor.
Abone olİrticayla Mücadele Eylem Planı belgesinde ıslak imzası bulunduğu iddasıyla yargılanan Albay Dursun Çiçek, hakkında dinleme kararı veren hakim ve savcılar hakkında suç duyurusunda bulundu.
Çiçek'in bu kararının ardında ise dava dosyasındaki çelişkili belgeler olması yatıyor. Çiçek'in iddiasına göre, İrticayla Mücadele Eylem Planı belgesinin Nisan 2009'da yazıldığı iddia edilmesine karşın, hakkında dinleme kararının Mart 2009'da verildi.
"İrticayla Mücadele Eylem Planı" diye adlandırılan belgeye ilişkin görülen davanın 15'inci duruşması görülmeye başlandı. İddianamenin yakalamalı sanığı olan ve halen yurtdışında olan İSTEK Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Bedrettin Dalan'ın dışındaki 6 sanık İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde tarafından yargılanıyor.
Silivri Cezaevi'ndeki duruşma salonunda görülen davanın bugünkü duruşmasına, "İrtica İle Mücadele Eylem Planı" diye adlandırılan belgede ıslak imzası olduğu iddia edilen Kurmay Albay Dursun Çiçek ile diğer tutuklu sanıklar Avukat Serdar Öztürk, Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Deniz Yıldırım getirildi.
YARGITAY'DAKİ DAVA DOSYASI BEKLENİYOR
Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, dava dosyasının, kararın yazılması için Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nda bulunduğunu belirterek sanıkların taleplerinin alınmasına geçildiğini belirtti. Kurul, İlhan Cihaner'in Yargıtay 11. Ağır Ceza Dairesin'nde "görevi kötüye kullanmak" suçlamasıyla yargılandığı dava ile Erzurum'da "Terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla yargılandığı dava dosyasının birleştirilerek yargılama yerinin Ankara olmasına karar vermişti. Duruşmada ilk olarak tutuklu sanık Albay Dursun Çiçek söz aldı.
"BERAAT KARARI İSTİYORUZ"
Askeri Mahkeme'de görülen davanın Askeri Yargıtay safhasında olduğunu belirten Albay Durusun Çiçek, "Biz davanın iptal edilmesini değil beraat kararı verilmesini istiyoruz. Başka bir kararı kabul asla kabul etmiyoruz" dedi.
"BU İFTİRADIR, TERTİPTİR, KOMPLODUR"
Davanın Erzincan'daki iddiaları içeren bölümüne ilişkin ise Çiçek, "Yargıtay 11. Ceza Dairesi davayı Ankara'da görülen davayla birleştirdi. Aynı davada sanık olan daha ağır iddialara suçlanan sanıklar Yargıtayca tahliye edildi. Bizimle ilgili iddialar ise sadece bir yazıdan ibarettir. Tutuklu yargılanmam adil ve vicdani değildir. Bu bir iftiradır, tertiptir, komplodur" diye konuştu.
DİNLEME KARARI ALAN HAKİMLER HAKKINDA SUÇ DUYURUSU
Hakkında alınan dinleme kararını da eleştiren, kararın usüle aykırı alındığını ima eden Albay Çiçek, "Hakkımda alınan dinleme kararının gerekçesi olarak Cumhuriyet Gazetesi'ne atılan el bombaları, Ümraniye'de bir evde ele geçirilen 27 adet el bombası ve Danıştay 2'nci Dairesi'ne yönelik düzenlenen ve Hâkim Mustafa Yücel Özbilgin'in öldürüldüğü saldırı. Bu gerekçelerle benim huzurunuzda yargılandığım davanın ne ilgisi var? Bu belgenin Nisan 2009'da yazıldığı iddia ediliyor. Haziran ayında ise hakkımda soruşturma başlatıldı. O zaman neden hakkımdaki dinleme kararı Mart 2009'da alınıyor? Bu kararı veren hakimler hakkında suç duyurusunda bulunduk" ifadesini kullandı. 9 aydır tutuklu bulunduğunu belirten Çiçek, "Neden 20 aydır özel hayatım, ailem ve yakınlarım taciz ediliyor. Kişilik haklarım hiçe sayılıyor. Bu mu adalet, bu mu vicdan?" dedi.
"BU MİLLETE DEĞİL, ASKERE KOMPLO PLANIDIR"
İddia edilen planın Genelkurmay Başkanlığı'nın bilgisi dahilinde hazırlandığı ve Erzincan'da uygulamaya konulduğunun öne sürüldüğünü ifade eden Çiçek, "Bu plan tutmayınca Dursun Çiçek tek başına cunta için hazırladı ve avukat Serdar Öztürk'e teslim edildi' denildi. Çocuklar bile güler bu iddiaya. Bu planın sonunda yarar sağlayan kim? Komployu hazırlayan güç odakları. Mağdur olan kim? Askerler. Hedef Silahlı Kuvvetler ve Cumhuriyet değerlerine bağlı hakim ve savcılardır. Bu irticayla mücadele değil, irticayı koruma ve kollama planıdır. Bu millete değil, askere komplo planıdır" diye konuştu.
DAVANIN GEÇMİŞİ
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti, Başkan Köksal Şengün'ün muhalefeti ve oy çocukluğuyla, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in de sanıkları arasında bulunduğu Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin dosyasının birleştirilmesine karar vermişti. Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin Erzurum'daki davayı İlhan Cihaner'in diğer dosyasıyla birleştirmesinden doğan uyuşmazlık nedeniyle dava dosyası, Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gönderilmişti. Kurul, İlhan Cihaner'in Yargıtay 11. Ağır Ceza Dairesin'nde "görevi kötüye kullanmak" suçlamasıyla yargılandığı dava ile Erzurum'da "Terör örgütüne üye olmak" suçlamasıyla yargılandığı dava dosyasının birleştirilerek yargılama yerinin Ankara olmasına karar vermişti.
Duruşma, sanıkların taleplerinin alınmasıyla devam ediyor.