BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Alarmla çalışan bomba

PKK bombalı saldırılarda kullanılan cep telefonlu yerine oto alarmlarını tetikleyici olarak kullanacak

Abone ol

Şemdinli’de 9 Kasım 2005 günü Umut Kitabevi’nde meydana gelen bombalama olayı üzerine bölgeye gönderilen Mülkiye Müfettişleri’nin hazırladığı, sonradan kayıplara karışan özel raporda, PKK’nın yeni taktikleri de anlatıldı.


Raporda, teröristlerin zayiat vermemek için yaya veya motorize birliklerin güzergahına tuzaklama yaptığına dikkat çekildi. Son dönemdeki bombalı saldırılarda kullanılan cep telefonlu, telsizli düzeneklerin pahalı olması yüzünden teröristlerin oto alarm kumandalarını tetikleyici olarak kullanacakları yolunda istihbarat alındığı belirtildi. Müfettişlerin hazırladığı özel raporda şu görüşlere yer verildi:

BOMBALAR PORTEKİZ’DEN

- Bombalama türü sansasyonel eylemde bulunan özel eğitimli örgüt militanlarının eylemlerini cep telefonu/telsiz kullanarak uzaktan kumandalı veya zaman ayarlı düzeneklerle gerçekleştirdikleri görülmüştür. Son dönemlerde gerçekleştirilmek istenen bombalama türü eylemlerde kullanılan telsiz veya cep telefonlarının maliyetinin yüksek olması nedeniyle alternatif bomba düzenekleri üzerinde çalışma yapıldığı, muhtemelen önümüzdeki dönem içerisinde oto alarm kumandasının tetikleyici olarak kullanıldığı düzeneklerle eylem gerçekleştirebilecekleri şeklinde istihbari bilgiler alınmıştır.

- Terör örgütünün elinde bulundurduğu plastik patlayıcıların Portekiz imalatı (A-4) olarak tabir edilen patlayıcılar olduğu, söz konusu devletle yapılan görüşmelerde patlayıcıların Portekiz-Spel isimli kuruluş tarafından 1979 ve 1982 tarihli geçici anlaşmalar çerçevesinde söz konusu kuruluş tarafından Irak Savunma Bakanlığı Tedarik ve Donatım Müdürlüğüne teslim edildiği anlaşılmıştır.

Acziyetin göstergesi

- Şemdinli ve Yüksekova’da meydana gelen olaylar sırasında belediye başkanları ile yerel politikacıların, bazı avukatların her aşamada çok etkin oldukları, adeta bir uzlaşmacı rolüne büründükleri, başta Hakkari Valisi olmak üzere yöneticilerin de bu gelişmeyi teşvik ettikleri, kamu idarecilerinin toplumun tüm kesimleriyle işbirliği yapmaları, uyum içerisinde iş ve işlemlerini yürütmelerinin genelde arzu edilen bir durum olduğu,

- Ancak, Şemdinli’deki gelişmeleri salt bu mantık içinde ele alarak mazur görmenin mümkün olmadığı, acziyeti gösterir şekilde yerel bazı kişilerle irtibata girilerek yardım istenmesinin, aslında güvenlik güçlerinin alması gereken bazı tedbirleri vatandaşların veya belediye başkanına bağlı olduğu söylenen kollarında kırmızı şerit bulunan kişilerin almasının ve bundan yarar umulmasının terör örgütünün bölgedeki yeni stratejisine yardımcı olmaktan öte bir anlamı olmayacağı kanaat ve sonucuna varılmıştır.