Balyoz ve 28 Şubat davasının tutuklu sanığı MHP'li vekil Engin Alan'ın okuduğu kitap dikkat çekti.
Abone olİNTERNET HABER- Tutuklu sanık Engin Alan'ın, duruşma sırasında, William Blum'un, "Emperyalizmin En Ölümcül Silahı Demokrasi Yalanı" kitabını okuduğu görüldü.
28 Şubat dönemine ilişkin, 103 sanık hakkında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçundan açılan davanın beşinci celsesine, saat 13.45'e kadar ara verildi.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmanın sabahki bölümünde, iddianamenin okunmasına devam edildi.
Duruşmada, Çetin Dizdar'ın avukatı Ulvi Tunç, mahkemenin dün verdiği, Genelkurmay Başkanlığından, "İrtica Konusunda Alınacak Tedbirler" konulu toplantıya katılanların isimlerinin sorulması kararına atıfta bulunarak, "Biz bu konuda, tahliye talebimizi içeren dilekçede, Genelkurmay'ın ilgili belgeye ilişkin cevabını mahkemeye sunduk. Müvekkilim bu toplantıda yoktu. Tahliye talebini yineliyoruz" dedi.
TAHLİYELER İTİRAZ
Müşteki Avni Öztürk'ün avukatı Mustafa Polat ise dün 9 sanığın tahliye edilmesine itirazda bulundu.
İddianamenin okunmasına, saat 13.45'ten sonra, 196. sayfadan devam edilecek.
Alan'ın okuduğu kitapın tanıtım bülteninde şu satırlar yer alıyor:
KAPİTALİZM DENEN AMERİKAN USULÜ SOYGUN
İkinci Dünya Savaşından bu yana bize Batılı güçlerin komünizm tehdidi altında bulunan ve diktatörlükle yönetilen ülkelere demokrasi "ihraç etmek" için onurlu ve saygın bir mücadele verdiği söyleniyor. Bu yanılgı tamamen ortadan kalkmadıkça, insanlar emperyalizmin dünya çapında yol açtığı acıları kavramadıkça, bu canavar asla durdurulamaz.
Emperyalizmin gerçek yüzünü, onun en son kurbanlarından biri olan Muammer Kaddafi, canavarın pençesine düşmeden önce kaleme aldığı satırlarda anlatıyor: "Emperyalistler beni öldürmek, ülkemin bağımsızlığını yok etmek, bizim parasız iskân, sağlık hizmeti, eğitim ve beslenme sistemlerimizi ortadan kaldırarak bunun yerine adına kapitalizm denilen Amerikan usulü soygunu getirmek istiyor. Ama biz Üçüncü Dünyalılar bunun ne anlama geldiğini biliyoruz. Bu, şirketlerin ülkeleri, dünyayı yönetmesi ve insanların yoksullaşması demektir. Bu yüzden benim başka seçeneğim yok. Direnmek ve Allahın izniyle bu yolda ölümü göze almak zorundayım."