Beşiktaş'ta Olağan Mali Genel Kurul toplantısında konuşan Başkan adayı Murat Aksu, Demirören yönetimini eleştirdi.
Abone olBeşiktaş'ta Olağan Mali Genel Kurul toplantısında konuşan Başkan adayı Murat Aksu, Yıldırım Demirören yönetimini ibra etmeyeceğini açıkladı.
Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde yapılan Beşiktaş Jimnastik Kulübü Olağan Mali Genel Kurulu'nda konuşan, başkan adayı Murat Aksu, son 5.5 yılın başkanı ve yarın yapılacak genel kuruldaki rakibi Yıldırım Demirören'i eleştirdi.
Başkan adayı Aksu, yaptığı konuşmada şu ayrıntılara yer verdi;
''Mali ve İdari Genel Kurulumuzun Beşiktaş'a hayırlı olmasını diliyorum. Beşiktaş tarihinin belki de en önemli kırılma noktalarından biri olan yaşadığımız bu kongrenin, 107 yıllık şanlı Beşiktaş tarihine yakışır şekilde gerçekleşmesi hepimiz adına büyük kazanç olacaktır.
Beşiktaş Jimnastik Kulübü 2. Başkanlığı görevimin ardından, son yıllarda bulunduğum her ortamda, birlikte olduğum tüm Beşiktaşlıların ortak endişesi camiamızın kültüründe olmayan şekilde aşırı borçlanmasıydı. Bu ortak endişe ve duyarlılık başkan adayı olmam için, beni daha da cesaretlendirdi.
15 Ekim günü adaylığımı açıkladığımdan bugüne kadar yaklaşık 3,5 aylık süreçte, Beşiktaş'ın maddi anlamda iflas ettiğinin altını çizmeye çalıştım. Yaşadığımız maddi çöküntünün boyutlarını sizlere anlattım. Sizlerin en dogal hakkı olan doğru bilgiye ulaşmanız ise yapılan manipülasyonlarla engellenmeye çalışıldı. Evet, Beşiktaş'ın toplam borç yükü kulübün ve şirketin açıkladığı İMKB'de ki resmi rakamlara göre 355 milyon Türk Lirasıdır. Bir başka deyişle son yapılan transferler ve borçlanmalarla beraber Beşiktaş'ın üzerinde ki mali yük 250 Milyon Doların üstündedir. Beşiktaş'ın borcu konusunda, Yıldırım Demirören, Denetleme Kurulu ya da Murat Aksu ne açıkladı demeden, sadece İMKB'de ki bilançolara ve dip notlarına bakın, bu size gerçeklerin ne kadar acı oldugunu gösterecekir.''
CAS'TAN BONN MAHKEMESİNE, İCRA TAKİBİNDEN FIFA'YA ONLARCA UYUŞMAZLIK DEVAM EDİYOR
''Bildiğiniz gibi Beşiktaş esas olarak 2 ana tüzel kişilik halinde faaliyetlerine devam ettirmektedir. Birisi basketbol ve amatör şubelerimizin bağlı olduğu dernek, diğeri futbol gelir ve giderlerine sahip Futbol Yatırımları A.Ş.'dir. Beşiktaş Futbol Yatırımları A.Ş. İMKB'de işlem görmekte olduğundan mali tablolarını yılda en az 2 defa bağımsız denetimden geçirmekte ve SPK ile İMKB'ye raporlamaktadır. Dolayısıyla kamuya açıklanan bu mali tabloları ve raporları herkesin detaylı inceleme imkânı olmasına rağmen, inceleyememiş kongre üyelerimiz için sizleri fazla rakamlarla meşgul etmeden sadece Futbol Yatırımları Anonim Şirketimizin geldiği noktayı birkaç cümle ile özetlemeye çalışacağım.
- Son yıl ciromuz 85 milyon TL, futbola harcadığımız para genel giderler ve finansman-pazarlama giderleri hariç 85 milyon TL olmuştur. Yani kar marjımız "0" dır. Buna genel giderlerimizi, personel giderlerimizi, banka faiz giderlerimizi eklersek ortaya çıkan zarar 29 milyon TL'ye ulaşmıştır.
- Şirketimiz sadece zarar etmekle kalmamış, sürekli büyüyen zararlar nedeniyle özvarlıklarını kaybetmiş ve ancak mahkeme kararıyla yoluna devam edebilmiştir.
- Borçlar çok büyük bir hızla büyümüş ve derneğin çok kısa süre önce açıkladığı 75 milyon TL borçla birlikte 355 milyon TL'ye ulaşmıştır. Buna devam eden uyuşmazlıklardan gelebilecek borcu da eklersek 400 milyona yakın bir borç ortaya çıkmıştır. Bu uyuşmazlıkları neden önemsiyorum, çünkü bakınız, Beşiktaş mali tablolarının dipnotlarının 12 sayfası yani üçte biri uyuşmazlıklara ayrılmış. CAS'tan Bonn Mahkemesine, İcra takibinden FIFA'ya onlarca uyuşmazlık devam ediyor.
- Sadece son yıl, 36 milyon TL finansman giderine katlanılmıştır.
- Tüm gelirlerimiz temliklidir. Bugün 42 milyon dolarlık yayın, kira ve maç hasılatı gelirlerimiz temlik altındadır.
- İşletme sermayesi açığımız giderek büyümüş ve bugün açık 110 milyon TL'yi geçmiştir. Yani biz günümüzü giderek büyüyen açıkla finanse etmeye çalışıyoruz. Buna karşılık alacaklarına bakınca daha da karamsar bir tablo ve çok daha acı bir bilanço göreceksiniz. Şirketimiz bildiğiniz üzere Türk Ticaret Kanunu 324. madde kapsamına girmiştir. Bu madde ancak ve ancak şirketin "aciz" halinde bulunduğu şüphesini uyandıran emareler mevcutsa ve yönetim kurulu da buna inanıyorsa uygulanır. Maalesef şirketimiz bu duruma düşmüş ve varlıklarını yeniden değerleyerek iflastan kurtulmuştur. Ancak futbolcular değerlenirken çok daha çarpıcı bir durum ortaya çıkmıştır. Örnegin geçen yıl, iflastan kurtulmak için hazırlanan bilançoda, 2,5 Milyon Euro bedelle gösterilen Gökhan Zan bedelsiz gönderilmiş, 2 milyon Euro gösterilen Serdar Kurtuluş 100.000 Euro'ya satılmıştır.''
DEMİRÖREN DÖNEMİNDE 60 FUTBOLCU TRANSFER EDİLMİŞTİR
''Demirören'in başkanlığı döneminde 41'ine bonservis bedeli ödenmek üzere 60 futbolcu transfer edilmiş,toplam 165 milyon TL bonservis bedeli ödenmiş, bunlardan 25'i bedelsiz gönderilmiş, sadece 2 futbolcunun satışından maddi kaynak elde edilmiştir.
Ben ve arkadaşlarım "değişim şimdi" sloganı ile bu hizmete talip olduk. "Şimdi" dediğimiz şey popüler kültürün getirdiği hızlı tüketim yarışı içinde bir değişim değildir. "Değişim" ise ortak Beşiktaşlılık ruhunu öne sürüp ,bu kollektif akıl ve ruh bütünlüğünün sömürülmesine "dur" diyebilme cesaretidir. Bu değişimi sağlıklı başlatabilmek için içinde bulunulan durumu iyi yorumlamak, açık olmak, net konuşmak gerekir.
Önümüze konulan bu mali tablo karşısında, Sayın Başkan "borcumuz abartılıyor diğer büyük kulüplerin de bizim kadar veya daha fazla borcu var demesi" içinde bulunulan durumun ciddiyetini kavrayamadığını göstermektedir. Başkanın şunu iyi bilmesi gerekir ki Beşiktaş için kötü, emsal olmamalıdır.
Demirören, siz gayet iyi bilirsinizde ben tüm genel kurul üyeleri huzurunda birkez daha hatırlatayım. Beşiktaş'ın borç hanesinde şu belirtilen rakamdan daha fazlası da olabilir. Burada esas sorun borçtan öte siz ve yönetim tarzınız sayesinde alacak hanemizin durumudur. Sorun Beşiktaş'ın geleceğinin ipotek altına alınması sonrası kalan borçtur. İşte değişim tam da burada bu zihniyette olmalıdır.
Sorun, Sayın Demirören'in televizyona çıkıp "evet biz de hata yapmış olabiliriz, iyi niyetle ve Beşiktaş daha iyi daha başarılı olsun diye transferleri yaptık" demesinden çok ötedir. Tabiki, Beşiktaşlılığınızdan şüphemiz yok, ancak iyi niyet başka şey, işbilmezlik, acelecilik, popülistlik ve yetersizlik başka şeydir. Sorun transfer edilen oyuncunun kalitesinde veya uyumunda değil ödenilen miktarın değerinin 3-4 katı olmasındadır. Sorun sözleşme iptallerine ödenen tazminatlardır. Sorun, transfer edilen oyuncuların başka takımlara bedava verilip kontratlarında yazan miktarların kulübümüzce ödenmesindedir. Sorun, alt yapıdan yetişen oyuncunun serbest kalmasına göz yumup sonradan bedel ödeyerek kiralık olarak geri almaktır. Sorun siz ve yönetim anlayışınızdır.
Bu mali tablonun bize gösterdiği en önemli şey artık bu yönetim zihniyetine yeter demenin zamanı gelmiştir. Bu mali kongrede sizlere alışıla geldik şekilde vaatler sıralamak yerine, bize görev verdiğiniz takdirde idari ve mali önceliklerimi anlatmak istiyorum. İlk iş olarak devir aldığımız gerçek tabloyu sizlerle paylaşabilmek için uluslararası bir denetleme şirketine tüm hesaplar en ince ayrıntısına kadar incelettirilecektir. Öncelikle mevcut borçları yeniden yapılandıracağız. Bu halde bile ihtiyaç duyulacak 25 milyon doları hemen temin edeceğiz.
BEŞİKTAŞ MARKASI İLE YÖNETİLMEMİŞTİR
İkinci aşamada derhal sponsorluk, ticari ürün, reklam gelirlerimizi artırmak için girişimlere başlayacağız. Süratle yenilenecek stadımız bize çok daha iyi bir gelir ve de Beşiktaşlıların layık olduğu konforu sağlayacaktır. Sevgili Beşiktaşlılar, bilinmelidir ki Beşiktaş markası iyi yönetilmemiştir. Çağdaş, farklı ve profesyonel bir anlayışla, hiç zorlanmadan stad gelirimizi ve forma-sponsorluk-reklam gelirlerimizi en az 2 kat artıracağız.
Üçüncü aşamada tabi ki giderleri azaltıcı önlemleri bir an önce hayata geçireceğiz. Değerli Beşiktaşlılar, Beşiktaş hiçbir zaman büyük hedeflerinden vazgeçmez ve de küçülmez. Ancak yapılan transferlerde çok dikkatli olunması gerekir. Biz transferde son derece akılcı davranacağız. Değerinin çok üstünde futbolcu alıp, bedavaya göndermeyeceğiz.
Bu üç aşamalı finansal aksiyon planıyla 12-24 ay içinde önce bütçemizi denk hale getirip, ardından da fazla veren bir hale gelebileceğiz. Bu arada birçok soru işaretini kafalarda barındıran Fulya projesi konusunda her türlü detay yine sizlerle paylaşılacaktır.
Sayın üyeler, 107 yıllık kulübümüzün bugün geldiği noktada ki mevcut anlayış, şu aday seçilir ise şahsi alacağımı zamana yayabilirim ancak bu aday seçilirse birgün sonra paramı isterim diyebilmektedir.
Kulübü şahsına borçlandırmak marifet değildir. Borçlansın, benim olsun anlayışı asla geçerli olmaz. Beşiktaş önce borçlandırılıp sonrada buna dayanarak tehditler savrulacak bir patron şirketi değildir. Beşiktaş yakın geçmişte devlet memuru emeklisi bir başkanın,16 yıl süre ile idari, mali ve sportif olarak altın çağ yaşattığı bir camiadır. Bizler bu mevcut mali tabloyu, bilgimizle, aklımızla, vizyonumuzla ve taviz vermeden düzelteceğiz.
Tüm bunları yaparken,sportif olarak hedef küçültmeden ama fayda-maliyet analizine göre yapacagımız transferler ve öz kanagımızdan çıkan Beşikaşlı'lar la yolumuza devam edeceğiz. Söz verdigim gibi,son derece hazırlıklı, donanımlı ve ne yapacağını çok iyi bilen bir ekiple karşınızdayım.Devir alacağımız sıkıntıları çok iyi biliyoruz. Bu değişimi yaşatacak kararlılığımız da mevcut. Bu bizi hiç korkutmuyor. Ancak bu geçmiş döneminde, hesabını sormayacağımız anlamına da gelmiyor.
Buradan Sayın Demirören'e açık teklif ediyorum. Sayın başkan gelin 6 yılda oluşturduğunuz borcu temizleyin bende sizin kulübü devir aldığınız borç rakamını, yani 101 yıllık borcu ortadan kaldırayım. Yok eğer buna da razı değilseniz o zaman bu borçlanmanın hesabını verin. Bir başkan adayı ama öncelikle bir Beşiktaşlı olarak, 107 yıllık koca Çınar'a verilen maddi ve manevi zararların bir göstergesi olan bu mali tablo ve onu yaratan zihniyete yeter artık demek adına, Beşiktaş'ın geleceğinin karartılmasına kayıtsız kalamayacağım.
Aylardır şahsıma, ibra edip etmeyeceğim ile ilgili sorular soruldu. Ben bu konuyu hiçbir şekilde seçim politikası haline getirmedim ve bugüne kadar da hiçbir ortamda "ibra" konusunu telaffuz etmedim. Başta yönetim kurulu üyelerim ve tüm destekleyenlerimi, ibra konusunda, verecekleri kararda vicdanen serbest bırakıyorum. Ancak, bir başka zamanda, bir başka başkan ve yönetiminin emsal görüp, kulübü bu noktaya getirmeye cesaret edememesi için Mevcut Yönetimi ibra etmiyorum. Kongrenin Beşiktaş'a hayırlar getirmesini diler saygılar sunarım.''