BIST 9.627
DOLAR 35,21
EURO 36,67
ALTIN 2.956,78
HABER /  GÜNCEL

Akşit: Amaç zinadan caydırmak

Devlet Bakanı Güldal Akşit, ''Türkiye ve AB'de kadınlar: Ortak bir anlayışa doğru'' konulu sempozyumda, zina tartışmalarına ilişkin sorularını yanıtladı.

Abone ol

Devlet Bakanı Güldal Akşit, Türk Ceza Kanunu (TCK) Tasarısı'nda zinayla ilgili hükmün amacının, kişileri cezalandırmak değil, bir ceza uygulamasıyla suçu caydırıcı hale getirmek olduğunu söyledi. Devlet Bakanı Akşit, ''Türkiye ve AB'de kadınlar: Ortak bir anlayışa doğru'' konulu sempozyumda, basın mensuplarının, zina tartışmalarına ilişkin sorularını yanıtladı. TCK Tasarısı'nın sadece zina maddesiyle anılıyor olmasının üzücü olduğunu belirten Akşit, bunun genel anlamda reform niteliği taşıdığını söyledi. Bakan Akşit, ''Ben isterdim ki yasanın tamamı üzerinde konuşulsun. Tamamına aynı duyarlılık gösterilsin. Ama maalesef gündeme bir zina meselesi oturtuldu. Sanki başka bir konu yokmuş gibi hepimiz buna odaklandık. Günlerdir aynı şeyi konuşuyoruz maalesef. Türk Ceza Kanunu eşittir zina haline getirildi'' dedi. Olaya kadın olmaktan öte, hukukçu olarak baktığını kaydeden Akşit, 1996'da Anayasa Mahkemesi'nin bu konuda aldığı kararı hatırlattı. Akşit, bugün toplumun talepleri ve yasal düzenlemelere bakıldığında zinanın hala bir boşanma sebebi olduğunu kaydederek, basında zinanın fuhuş ya da kadın-erkek ilişkisi şeklinde ele alındığını söyledi. Bakan Akşit, şunları kaydetti: ''Halbuki olay böyle değil. Hukuki anlamda değerlendirmesini yapacak olursak, evlenme bir akittir ve bu akdin en önemli hükümlerinden biri de sadakattir. Zina fiili, bu sadakat hükmünü ihlal eden bir durumdur. Bir başka akitte ihlal söz konusu olduğu zaman, her zaman için o akdin bir müeyyide maddesi vardır. Dolayısıyla evlenme akdinin ihlali halinde de bir müeyyide maddesinin olması çok normaldir. Ancak biz diyoruz ki resen uygulanan bir müeyyide olmamalıdır.'' Bu maddenin öncelikle kadın ve erkeğe eşit uygulanması gerektiğini söylediklerini de belirten Akşit, konulan cezaların da sembolik olduğunu belirtti. KADINLARIN KORUNMASI SÖZ KONUSU Burada kadınların korunmasının söz konusu olduğunu kaydeden Akşit, şöyle devam etti: ''Geçmişte örneklerini gördük. Karadeniz bölgesinin kadınlarının inim inlediğini yaşadık hepimiz. O yüzden biz diyoruz ki eğer bu fiil TCK'ya alınacaksa kadın erkek arasında eşit uygulanmalı ve takibi şikayete bağlı olmak üzere yer almalıdır. Ve bu bence anayasal hak olarak görülmelidir. Bu bir insan hakkıdır. Böyle bakınca, değerlendirince neden bu kadar gürültü çıkartılıyor çözemiyorum açıkçası...'' Güldal Akşit, imam nikahı ya da çok eşliliği de tasvip etmediklerini belirterek, dini nikahın inancımızda var olan bir yapı olduğunu söyledi. Akşit, ''Bu kişilere birden fazla evlilik yapmaları için verilmiş bir hak değil. Resmi nikahın yanında dilerse manevi anlamda dini nikah yapılabilir, denilmiştir. Bazı kişiler bir resmi nikah yapıp bunun yanında birden fazla dini nikahla eş alıyorlarsa zaten kanuna karşı geliyorlardır'' dedi. Konunun ''gündeme kasıtlı olarak getirildiğini'' ve bunun ''AB kapısında engel oluşturmak isteyenlerin ekmeğine yağ sürdüğünü'' vurgulayan Akşit, ''AB, toplumların kendi hassasiyetleri konusunda son derece toleranslı. Burada bizim toplumumuzun bir hassasiyeti var. İran, Afganistan gibi ülkelerde zina fiili dini anlamda suç olarak kabul ediliyor. Cezası çok ağır. Biz dini anlamda suç olarak almıyoruz'' diye konuştu. Tüm bunların şahsi görüşü olduğunu da belirten Akşit, bu konunun AB'ye giriş konusunda engel olarak görülmemesi gerektiğini söyledi. Akşit, ''AB üyesi ülkeler, 'Bunu bir engel görüyoruz' derlerse, tamamen bahanedir. Çünkü Türkiye bugüne kadar üzerine düşen bütün mükellefiyetleri yerine getirmiş durumdadır'' dedi. Güldal Akşit bir başka soruya karşılık da ''Amaç kişileri cezalandırmak değil, bir ceza uygulamasıyla suçu caydırıcı hale getirmek. Müslüman ülkelerde olduğu gibi cezalandırma amacı yok'' diye konuştu