Akşam gazetesinde yaşanan Serdar Turgut Devrimlerine, aynı gruptan şok eleştiriler geldi. Güneş gazetesi yazarı Rıza Zelyurt, uzun süre konuşulacak bir yazı yazdı.
Abone olSerdar Turgut'un yaptığı değişiklikler, Akşam Grubu'nun diğer gazetele yazarlarını rahetsız etmiş olacak ki, Güneş yazarı Rıza Zelyut, bugün zehir zemberek bir yazı yazdı. Zelyurt'un Güneş'teki yazısı, yoruma gerek bırakmıyor... Letaifname-i Akşam Türkiye'de güzel şeyler oluyor. Bu güzel işlerin başında da bizim gibi kötümserlerin yerini iyimserlerin alması geliyor. Uzun yıllar köşe yazarlığını yaptığım grup gazetemiz Akşam'ın geçirdiği evrime bakarak bunu açıkça söyleyebiliyorum. Akşam okurları da yavaş yavaş farkına varıyordur. Bu gazetemiz giderek letaifnameye dönüşüyor. Letaifname, latifeler kitabı demektir. Latife de mizah, şaka, fıkra gibi kavramlarla anlatılabilir. Azraile kafa tutmak Sık sık genel yayın yönetmeni değiştirmekle ünlü Akşam Gazetesi'nde bu görev son olarak meşhur yazarlarımızdan Serdar Turgut'a yüklendi. Serdar Turgut, yarım cümlede anlatılacak fikri, yarım sayfada anlatamamasıyla ünlüdür. Bu yüzden de işi şakaya vurdurur ve Nasrettin Hoca'nın torunlarından birisiymiş gibi görünerek işi idare eder. Fakat, Serdar Bey, öyle hafife alınacak isimlerden değildir. Kendileri; Amerika'da oturup Türkiye'yi en iyi anlatan yazar olarak tanınır idi. Irak Savaşı öncesinde ABD'nin Irak'ı asker bile kullanmadan gerekirse güdümlü silahları ile Atlantik ötesinden perişan edebileceğini de yazmıştı. Ve tahmin edileceği gibi, 'ABD'nin yanında yer alalım, yoksa sonumuz felaket olur.' diyerek Irak'a asker göndermemizi istemişti. Serdar Bey, bu olağanüstü öngörülerini şimdi Akşam Gazetesi'nde yapacağı devrimlerle hayata geçirecek... Gel gör ki, Yukarıdaki, bizim gibi düşünmüyordu; bu devrimci fikri anlar anlamaz, Serdar Turgut'a, saçını taradığı sırada, küçük bir işaret çakmıştı. Akşam'ın her işe kalemini sokan yazarı Burhan Ayeri, işaretin geldiği anda bu işe de müdahil olmuş; Azrail'i 'Kışt kışt!' deyip kovalayarak Serdar Bey'i onun elinden almıştı. Gelin görün ki; Serdar Bey, Azrail'le tuvaletteki sohbete bu müdahaleden hiç hoşlanmadığını bir yazısında dile getirmiş; Burhan Ayeri'ye de lahavle çekmek kalmıştı. Kara gün dostu Biz, bir zamanlar, kuşe-yi uzletimizde, Serdar Bey'in ABD'ci çırpınışlarını bir türlü doğru anlayamayıp ona, 'Savaşçı Serdar' diye sataşmış isek de şimdi anlıyoruz ki, büyük haksızlık etmişiz. Çünki, Sayın Turgut, mizahi yeteneğini, Akşam Gazetesi'nin köşe yazarlarına da bulaştırarak bu gazeteyi letaifnameye çeviriyor. Buranın, maaşları ile bizi kıskandıran yeni yazarları; birbirleri ile latife eyleyip, latife yetmez ise solculara küfreyleyip milletimizin şu kara günlerinde onların ruhlarını şenlendiriyorlar. Al gülüm ver gülüm bir komün hayatı, kozmopolitzm cennetinde fideleniyor. Hepsi millet-i erkekten olan bu latife-gu'ların yazıları, meramı anlatmaya yetişmez ise, sahifeye latif bir çıplak erkek resmi de basılarak, niyet, okuyucuya daha bir güzel aktarılabiliyor. Akşam'da yaşanan bu devrimin amacı; milletimizi, eleştirmekten başka bir iş bilmeyen karamsar tiplerin elinden kurtarmaktır. Bu yüzden, Letaifname-i Akşam'da olumsuz haberler verilmeyecektir. Bu haliyle gazetecilik tarihinde yeni bir çağ açılmış olup; küffar veya Müslimin herkes oradan istediği dersi çıkarabilecektir. Hulus-u kalb ile okurlarıma diyorum ki; beni okumayı bırakın da gidip onları okuyun; gözünüz yazar görsün...