İnsan Hakları Komisyonu Başkanı AKP Milletvekili Mehmet ElKatmış'tan ilginç sözler. ATV'de yayınlanan 'Ankara'da Sabah' programında samimi açıklamalar yaptı.
Abone olDaha önce MSP, RP ve FP'de de görev alan AKP'li Elkatmış özeleştiri yaptı. Geçmişteki bazı düşüncelerimden konuşmalarımdan utanıyorum İnsan Hakları Komisyonu Başkanı AKP milletvekili Mehmet Elkatmış, geçmişte içinde bulunduğu MSP, RP ve FP'de söylediği sözlerden bugün utandığını söyledi. Dünyayı gezip gördükçe eski düşüncelerinin değiştiğini belirten Elkatmış, Güneydoğu'da uygulanan zorunlu göç dolayısıyla AİHM'de Türkiye aleyhine açılan davaların çok tehlikeli bir noktaya doğru gittiğini belirtti. ATV'de Muharrem Sarıkaya ve Okan Müderrisoğlu'nun sunduğu 'Ankara'da Sabah' programına katılan Elkatmış, özetle şunları söyledi: UTANIYORUM Biz MSP, RP, FP döneminde Avrupa Birliği'ne karşıydık. O zaman yanlış yaptığımızı şimdi anlamaya başladık. Yeni bir parti kurma gereği de bundan doğdu. Başbakanımızın 'Biz değiştik' sözü takiyye gibi algılanıyor ama gerçekten öyle. Geçmişteki bazı konuşmalarıma bakıyorum utanıyorum. Mesela AB konusunda, özelleştirme konusunda yaptığım konuşmalara bakıyorum. O zaman şiddetle özelleştirmeye karşıydım. Şimdi bakıyorum o zaman söylediğim sözlere 'Böyle olur mu, bunlar denir mi' diyorum biraz da utanarak. Dünya şartları değişti. Bazı şeyleri yaşadık, gördük. Eski görüşlerimden vazgeçtim. O zamanlar yurtdışına çıkmamıştım, dünyayı bilmiyorduk biz. E TİPİ'NDE KALINMAZ DEP'lilerin de kaldığı Ankara Merkez E tipi Cezaevi'ni ziyaret ettim. E tipi cezaevleri tam bir felaket. F Tipi cezaevleri onun yanında saray. Abdullah Öcalan'ın tecrit edildiği iddialarına ise katılmıyorum. Kendi hayatı yönünden öyle bir yerde kalması gerekir. Konumu nedeniyle iyi muhafaza edilmeli. SUSURLUK AYDINLANMADI Susurluk insan haklarının yoğun olarak ihlal edildiği, her şeyin kanuna aykırı olarak yapıldığı bir olaylar dizisidir. Bir gizlilik duvarı var. Hala aşılamadı. Susurluk sonucunda bir şey çıkmadı. İnsanın üzüldüğü taraf bu. Birileri mutlaka ceza alsın diye söylemiyorum bunu. Bu işin müsebbibi 8-10 kişiyse yazık olur. 70 MİLYONUN İNSAN HAKKI VAR Birileri İnsan Hakları Komisyonu'nun çalışmalarını türbana kanalize etmeye çalışıyor. Eskiden arkadaşlar cezaevleriyle karakollara sıkışıp kalmışlar. Yeni bir açılım getirdik. Sadece cezaevlerinde kalanların değil, dışarıdaki 70 milyon insanın hakları daha çok ihlal ediliyor. Düşünce ve ifade özgürlüğünden dolayı ihlaller var. Bu toplumsal bir yara. Sadece türbana indirgenirse yazık olur. AİHM'DEKİ TEHLİKE Güneydoğu'da zorunlu göçe tabi tutulanların AİHM'de açtığı 1500 dava var. AİHM'Deki yetkililer de uyardı. Bu davalar 100 bini bulursa bütçemi versek altından kalkamayız. Bize önerilerde bulundular. Mesela, İtalya Pinto Yasası diye bir şey çıkardı. 'Herkes gelsin başvursun, toplu olarak davaya yeniden bakacağız' diyerek bütün davaları yargılama yoluna gitti. Bunu yapmamız lazım. İŞKENCE ARTIK ZOR İşkence çok düştü. AİHM'de de söylediler. Dava sayısında da büyük düşme var. Uyum paketlerinde de işkenceyle ilgili önemli şeyler getirildi. Bütün bunlar caydırıcı. Artık her babayiğidin harcı değil işkence yapmak. YOBAZCA DAVRANIYORLAR Ruhban Okulu'nun açılırsa hiçbir sakınca olmaz. İnsanlar yobazca, tutucu davranıyorlar bu konuda. Nevşehir'de asırlar önce aynı çatı altında cami ile kilise kurulmuş. Bu çağda bundan neden rahatsızlık duyalım. ÜÇÜNCÜ CİNS OLMAZ Travestiler, lezbiyenler de Komisyon'dan randevu istiyorlar, görüşüyoruz. Mesela Çingeneler randevu istedi onlarla da görüştük. İnsan haklarına uygun her konuyla çok yakından ilgiliyiz. Aynı cinsten evlilikleri inancım gereği doğru bulmuyorum. Meclis'e türbanlı da geliyor. Gelmesin mi? Her yerden davet gelir yıllardır. Eşli, eşsiz hiç ayrım yapılmadı şimdiye kadar. Eşimle de hiç gitmedim işin doğrusu. Bu ayrım şimdi nereden çıktı anlamadım. Orası bir kamusal alan diyorlar. Benim anlayışıma göre özel mülkiyet dışındaki her yer kamusal alandır. Kavramı böyle genişletirsek Meclis de kamusal alan. Bana derdini anlatmaya türbanlı da geliyor. Gelmesin mi? Cumhurbaşkanı'nın yetkisi vardır ama çıkıp uluorta ayrım yapması doğru olmaz. Sezer'in Anayasa Mahkemesi Başkanı iken yaptığı konuşmaları hala saklıyorum. Bir yanlışım varsa bana söylesin düzelteyim. Ama yaşam tarzımı değiştirmeye hakkı yok. Kaynak: Sabah