Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunu, AKP Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can ile değerlendirdik.
Abone ol"Yargı paketi" olarak anılan Hakimler ve Savcılar Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Meclis Genel Kurulu'nda kabul edilerek yasalaştı.
Adalet ve Kalkınma Partisi bu kanunla aslında Şubat 2014'te çıkarttığı yasayı, 8 ay sonra yeniden değiştirmiş oldu.
Muhalefetin 'özgürlüklere darbe' olarak nitelediği yeni yasanın mimarlarından AKP Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can, BBC Türkçe'nin sorularını yanıtladı.
'İstismar edildi'
Adalet Komisyonu Üyesi ve Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu Sözcüsü de olan Can, "Makul şüphe gerek Yargıtay içtihatlarında, gerek mukayeseli hukukta ve Avrupa Birliği üyesi devletlerde uygulanan bir şey. Fakat bu kavramın uygulanmasında sıkıntılar oldu, istismar edildi" dedi.
"Bir telefonla konut dokunulmazlıkları, kişi hak ve hürriyetleri ihlal edildi" diyen Can, "Halbuki uygulayıcılar, makul şüpheyi ihbarın yanında yan emarelerle değerlendirselerdi sıkıntılar olmazdı" ifadesini kullandı.
Bu tür sıkıntılar olduğu için 21 Şubat'ta "somut delile dayalı kuvvetli şüpheye geçmek zorunda kaldıklarını" belirten Can, "Fakat hakimler bu sefer de somut delile dayalı kuvvetli şüpheyle mahkumiyete yarayacak derecede bir delil arayışına girdi. Aramanın şartları oluştuğu halde arama kararları somut delile dayalı kuvvetli şüphe olmadığından bahisle reddedildi" dedi.
Can, "sıkıntıları ve istismarları" sıraladıktan sonra "Tekrar makul şüpheye dönme zarureti oluştuğunu" ileri sürdü.
'21 Şubat'ta ölçüyü kaçırmışız'
'Sonuçta aynı insanlar uygulayacağı için makul şüphe yine suiistimal edilemez mi?' şeklindeki sorumuza Can, "İstediğiniz kadar mükemmel bir kanun çıkarın, uygulayıcılar elinde sıkıntılara neden oluyor. Teklifte birinci imza sahibi olarak diyorum ki, bizim makul şüpheden kastımız budur. Somut delile dayalı kuvvetli şüpheye neden geçtik, açıkladık. Geri niye sarfı nazar ediyoruz, hepsini anlattık. Bu anlamda uygulayıcı, kanunun gerekçelerine de bakarak bir birliktelik sağlayacak diye düşünüyorum" yanıtını verdi.
AKP Kırıkkale Milletvekili Ramazan Can ayrıca, "17 ve 25 Aralık olayları, 21 Şubat'taki kanun teklifinin verilmesini tahrik etmiştir. 6-8 Ekim Kobani olayları da arama kararı verilemez hale geldiği için bu kanun teklifinin verilmesini tetiklemiş, tahrik etmiştir diye düşünüyorum" dedi.
Yeni çıkan kanunda avukatlara da kimi kısıtlamaların getirildiğini anımsattığımız Can, "Ben de avukatım. Şunu özellikle söylememiz lazım, biz 21 Şubat'ta değişiklik yaparken işin gerçeği ölçüyü kaçırmışız. Soruşturmanın, dosyanın gizliliği esası, sınırlı hallerde olmalı. Avukat dosyaya erişebilmeli. Bu sınırlı halleri de eskiden ayrı olarak katalog suçlar kapsamına koyduk. Bir avukat olarak meslektaşlarımızın lehine bir düzenleme yaptığımız inancındayım" dedi.
Gürseler: İnsanların güvenlikleri iki dudak arasında
Türkiye Barolar Birliği Genel Sekreteri Avukat Güneş Gürseler ise aynı fikirde değil.
BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Gürseler, "Hem makul şüphe, hem getirdiği diğer düzenlemeler hem de yapma şekli olarak yanlış. Dünyanın hiçbir yerinde torba yasa diye bir şey yok. İnsanların güvenlikleri iki dudak arasında olamaz. Size makul gelen, bana makul gelmez" dedi.
'Kamunun güvenliği için kanun koyucu bu tür kanunlar getiremez mi' şeklindeki soruya Gürseler, "Böyle bir maddeye gerek yoktu. Sistemin içinde bunu düzenleyecek başka yollar var. Bu tür düzenlemeler bizde hep dayatmayla, 'ben yaptım oldu' şeklinde oluyor" diye yanıt verdi.
'Sistemin içinde bunları düzenleyecek başka yollar neler' sorusunu ise Gürseler, "Terörle mücadele hürriyetleri kısarak olmaz. Hürriyetlerin genişliğinden terör artmıyor. Siz, gerçek suçluyu, teröristi tespit edeceksiniz. Yoksa genellemeyle herkesi aynı çuvalın içine koyarak olmaz" şeklinde yanıtladı.
Avukatlar için getirilen düzenlemeler için de Gürseler, "Her torbada avukatlara ilişkin ilgisiz bir madde konuluyor ve avukatların çalışma alanları sürekli kısıtlanıyor. Bu da doğrudan vatandaşa zarar veriyor. Avukat dosyayı inceleyemezse, müvekkiliyle ilgili bilgilere ulaşamazsa nasıl savunma yapacak" diye sordu.