AKP Genel Başkan Yardımcısı Halil Ürün, hükümete ve Başbakan Tayyip Erdoğan’a yüklenen Cem Uzan’a yanıt verdi.
Abone olAKP Genel Başkan Yardımcısı Halil Ürün, dün Bursa’dan hükümete ve Başbakan Tayyip Erdoğan’a yüklenen Cem Uzan’a yanıt verdi: “Şimdi birileri bağırıyor. Gazetesi, televizyonu var. Maalesef bir lidere yakışmayacak biçimde de Genel Başkanımız'ın paçasına saldırıyor. Bu nasıl harekettir?” Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdüllatif Şener, ''AK Parti Hükümeti, Türkiye'yi tahrip eden, üretim gücünü azaltan, krizlere sürükleyen ortamı tamamıyla tasfiye edip, insanımıza özgü enerjiyi ortaya çıkarabilmek için gayret sarf etmektedir'' dedi. Şener, AK Parti Niğde İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, herkesin, her kesimin sözüne saygı duyduklarını belirtti. ''Bizim anlayışımızda insanların yanlış düşünme ve yanlış konuşma hakları da vardır'' diyen Şener, şunları söyledi: ''Eğer bir ülkede birileri çıkıyor da (Soygunlar, vurgunlar serbesttir. Ama insanların yanlış konuşma hakkı yoktur) diyorsa böyle bir anlayış, çağdaş bir anlayış değildir. Türkiye'nin geleceğini de ufkunu da açmaz. Biz her türlü düşünce atmosferinde en güzel şeyleri insanımızın enerjisini ayağa kaldırmayı, potansiyelini değerlendirmeyi birinci siyaset ilkesi olarak gördük ve kabul ediyoruz. İşte AKP'nin farkı, temelde özde budur. Bu anlayış içinde Türkiye'yi uluslararası rekabete açma düşüncesinde olan AKP, iktidara geldiği andan itibaren çeşitli engellemelerle, Türkiye'yi tahrip eden, üretim gücünü azaltan, krizlere sürükleyen ortamı tamamıyla tasfiye edip, insanımıza özgü enerjiyi ortaya çıkarabilmek için gayret sarf etmektedir.'' AK Parti iktidarı işbaşına geldiği günlerde Gayri Safi Milli Hasıla'nın yüzde 80'i üzerinde kamu borcu bulunduğunu, devletin borç toplamının, 70 milyon insanın bir yılda çalışarak elde ettiği kazanca yakın olduğunu ifade eden Abdüllatif Şener, sürekli borçlanmadan dolayı kamu hizmetinin dönmediği bir Türkiye'yi devraldıklarını anımsattı. Ak Parti'nin kuruluşundaki temel ilkelerin başında yolsuzluklarla, soygunlarla, vurgunlarla, hortumlarla mücadele etmek geldiğini belirten Şener, söyle devam etti: ''Hiç kimse, kimsenin hakkına tecavüz edemez. Herkes bilmelidir ki, Ak Parti iktidarında hiçbir soygun ve vurgun ortada kalmaz. Geçmişte yapılanlar dahil ne zaman soygun, vurgun yapılmışsa onun hesabını sormak, o soygunculardan hesap sormak bizim görevimizdir. Geçmişte hortumlarla, soygunlarla, vurgunlarla ilgili kamuoyu gündemine yüzlerce vaka geldi. Kamuoyunun bilgisinden kaçabilecekler olabilir düşüncesiyle bu işi sistematik bir şekilde yapmak maksadıyla TBMM'de, Yolsuzlukları Araştırma Komisyonu'nu kurduk. Sabırla, umutla ama şovla değil, kararlı bir şekilde olayın üstüne gittik. Kurulan komisyon, aylardır çalışmasını sürdürüyor. Yaptığı ilk çalışmalardan sonra tüm kamu kuruluşlarından, yolsuzluklarla ilgili ne kadar dosya, bilgi varsa istemişlerdir. Arkasından her türlü yolsuzluk ihbarıyla ilgili bilgileri bu komisyon değerlendirmeye almıştır.'' Komisyon'un, artık işin yavaş yavaş sonuna doğru gelmeye başladığını ve eski siyasetçileri, bilgisine başvurulması gerektiğine inanılan kişileri dinlemeye başladıklarını belirten Şener, bu sürecin ardından Komisyon'un raporunu yazacağını söyledi. Şener, Siyasetçi, bürokrat veya işadamı, yolsuzluk yapanların her biri hakkında raporlar yazılacaktır. Gerekenler hakkında suç duyurusu yapılacak, soruşturma komisyonları kurulacak ve bu komisyonlar neticesinde yolsuzluğa bulaşanlar yargı önünde hesap vereceklerdir. (Yapanın yanına kar kalıyor) anlayışını tasfiye edeceğiz.'' Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Konya Milletvekili Halil Ürün de milletin bir tek kuruşunu kimseye yedirmeyeceklerini vurgulayarak, milletin vergileriyle meydana gelen bütçenin amacına uygun olarak kullanılması gerektiğine dikkati çekti. Genç Parti Genel Başkanı Cem Uzan'ın, Ak Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik eleştirilerine de değinen Ürün, şunları kaydetti: ''Şimdi birileri bağırıyor. Gazetesi, televizyonu var. Maalesef bir lidere yakışmayacak biçimde de Genel Başkanımız'ın paçasına saldırıyor. Bu nasıl harekettir? Sen protokol yaptıysan, protokolün gereğini de yapman gerekir. Bu ülkenin insanına, devletine 1.3 katrilyon lira borcun var. Evvela borcunu öde, ondan sonra çık meydanlarda konuş. (Yolsuzluk dosyalarını inceliyoruz, yolsuzluklara geçit vermeyeceğiz) diyoruz, senin hangi meselene geçit vereceğiz? Hem yolsuzluk yapacaksın, hem de yolsuzluğa imkan veren hareketlerde bulunacaksın, Ben seni soruşturmayacağım, öyle mi? Seni de soruşturacağım, şu an yapılandırdığımız sistemin içinde böyle bir durumda olan varsa, onu da soruşturacağım. Ben yaparsam, beni de soruşturun. Kim yaparsa onu da soruşturun. Artık Türkiye'de yeni bir siyaset tarzı, hesap veren, hesap soran bir siyaset tarzı gelişmiştir.''