Başbakan Erdoğan'ın "Rozetimizi satmadık" sözlerine ANAP'ın yeni lideri Erkan Mumcu, çok sert tepki gösterdi: "Bize gelenler size gelenler gibi mamaya gelmedi."
Abone olErkan Mumcu'nun tarif ettiği milletvekili Enerji yolsuzluğunda "Bize mama yok mu?" diyerek ihale talebinde bulunuyordu üstdüzey bir bürokrattan. Bu milletvekili CHP'den AKP'ye transfer olan Ağrı Milletvekili Cemal Kaya'dan başkası değildi. Bu notu düştükten sonra şimdi sizi Mumcu'nun kongre salonunda yaptığı konuşmayla başbaşa bırakıyoruz.. ANAP Genel Başkan Adayı ve Isparta milletvekili Erkan Mumcu, geçmişte CHP'den AK Parti'ye milletvekili geçişlerinin yaşandığını hatırlatarak, ''O zaman Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Subayevleri'nin muhtarı mıydı başbakan mıydı? ANAP'a gelenler, sana gelenler gibi mamaya gelmiyor'' dedi. Mumcu, partisinin Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleştirilen 4. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde yaptığı konuşmada, hükümeti ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı eleştirdi. Kongreye gelirken ne söyleyeceğini bilemediğini ifade eden Mumcu, ''Yüreğimi çıkarsam elinize versem, ruhumu çıkarıp fotoğraf gibi önünüze koysam, o zaman ne söylemek istediğimi anlatabilirim'' dedi. Kalpten kalbe bir yol bulunduğunu kaydeden Mumcu, bugün sadece ANAP'ı değil, Türkiye'yi, kendilerini konuştuklarını söyledi. ''Biz kimiz'' diye soran Mumcu, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Biz, Türküz, Kürdüz, Çerkeziz, Abazayız, Sünniyiz, Aleviyiz, biz insanın anavatanıyız. Sevgi için geldik. Sevginin, sevenlerin varlığını, yüreğini, her şeyini vatana feda etmeye hazır olanların anavatanıyız. Biz, Yunus, Hacı Bektaş, Mevlana, Hacı Bayram, Fatih Sultan Mehmet, Ulubatlı Hasan, Mustafa Kemal'iz... Biz Türkiyeyiz. Hazreti Ali'nin aslan yüreği, zülfikardan keskin kılıcı, Hazreti Ömer'in adaletiyiz. Biz gökte bayrağız. Vatan evlatlarının, köylünün, rençberin, mahzun çocukların anavatanıyız. Biz ezan sesi ile yürekleri, Yemen Türküsü ile gözleri dolan, dedelerimizin ninelerimizin anavatanıyız. 'Dörtnala gelip uzak Asya'dan Akdeniz'e bir kısrak başı gibi uzanan' bu memleketin bozkırları, yaylalarıyız. Kulağı tarihte, ayağı bugünde, gözü gelecekte, yüreği memlekette olan gençlerin anavatanıyız. Bizim ülkümüz ülkemizdir. Yüreğinin üstüne ülke sevdasından başka muska takmayan sevdalılarıyız anavatanın...'' ''TÜRKİYE İYİ YÖNETİLMİYOR'' Mumcu, yola yeni çıktıklarını, yollarının uzun olduğunu ve menzillerinde sadece iktidarın bulunmadığını belirterek, kendisinin sadece genel başkanlığa, iktidara talip olmadığını kaydetti. ANAP'ın bir siyasi partiden öte bir şey olduğunu ifade eden Mumcu, bunun için Türkiye'nin Anavatanlı ve Anavatansız yıllarına bakılması gerektiğini vurguladı. Mumcu, bugün Türkiye'nin iyi yönetilmediğini, Turgut Özal'ın ülkeye kazandırdığı birçok şeyin yitirildiğini savundu. Salondakilere ''Bugün Türkiye'de analar çocukları için hayal kuruyor mu? Türkiye'de gençler kendi gelecekleri için hayal kuruyor mu? Türkiye geleceği için hayal kurabiliyor mu?'' sorularını yönelten Mumcu, bütün bu sorularına ''hayır'' cevabını verdi. Mumcu, Türkiye'nin heyecanını, geleceğini ve umudunu kaybettiğini öne sürerek, geleceksizlik ve umutsuzluğun bir ülkenin başına gelebilecek en kötü şey olduğunu söyledi. Mumcu, siyasetin işinin, Türkiye'yi umutsuzluğa sürüklemek değil, ülkenin umudu ve ekmeğini büyütmek olduğunu dile getirdi. Erkan Mumcu, bugün çıktıkları yolda Türkiye'yi yeni siyasetle tanıştıracaklarını, bundan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını, ülkede açık yürekli siyasetin yer alacağını söyledi. ''SARHOŞ GİBİ YALPALIYORLAR'' Toplumun parçalı siyaseti 3 Kasım seçimlerinde cezalandırdığını belirten Mumcu, toplumun tek başına iktidar ile istikrarı aradığını ancak bunun olmadığını ileri sürdü. Kendisi de dahil herkesin istikrar istediğini kaydeden Mumcu, ''Tek başına iktidar gelsin, bereket olsun, işsizlik kalksın... Öğrendik ki bunun için sadece iktidar, çoğunluğa sahip olmak yetmiyor. Bu bir kültür, vizyon, birikim, çağı anlama işi. Bu birikim ve bilgiden, bu niyet ve iradeden yoksun olanlar gözlerimizle gördük ki Türkiye'yi bu dertten kurtaramazlar'' diye konuştu. İstikrar beklentisine saygı duyduğunu vurgulayan Mumcu, istikrarı içinde şifa dağıtan ''kristal kaseye'' benzetti. Bugün iktidarın elinde neyi taşıdığının, emanetin farkında olmadığını öne süren Mumcu, iktidarın bunu mücadelesinin mükafatı sandığını savundu. İktidarda ''emniyet ve emanet idrakının bulunmadığını'' iddia eden Mumcu, Türkiye'nin iktidara verdiği emanetin selamet içinde götürülemeyeceğini savundu. Hükümetin, ''sarhoş gibi yalpaladığını'' öne süren Mumcu, ''Özen göstermek zorundasınız. Özen gösterdiğimiz AK Parti, iktidar değil, Türkiye'ye derman olacak istikrardır, yoksa dokunsan yıkılırlar'' dedi. ''KÖTÜ SÖZ SAHİBİNE AİTTİR'' Erkan Mumcu, AK Parti'den istifasının ardından polemiğe girmeyeceğine dair söz verdiğini ancak muhataplarının ''belden aşağı vurmaya'' devam ettiğini söyledi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ağzından çıkmadığı sürece polemiklere yanıt vermediğini belirten Mumcu, ancak kamera önüne geçip açık açık konuşmaya cesaret edecek yüzlerinin bulunmadığını ileri sürdü. ''Cama bakmadan konuşamazlar'' diyen Mumcu, ''milletin gözünün içine baka baka konuşmak için yürek gerektiğini'' ifade etti. Kapalı toplantılardan sızan bilgilerle polemiğe girildiğini ifade eden Mumcu, Erdoğan'a ''Sayın Başbakan bırak polemiği işine bak'' diye seslendi. Mumcu, ülkenin iş, adalet, asayiş, hukuk, sevgi beklediğini, azarlanmak istemediğini söyledi. Erkan Mumcu, ''Dün, haberlere göre milletvekillerimize göndermelerde bulunuyor. 'Rozetleri kaça verdiler, transfer yapıldı' deniliyor. Kötü söz sahibine aittir'' dedi. Erdoğan'a ''Cesaretin varsa cevap ver Sayın Başbakan'' diye seslenen Mumcu, cesaretin güç ve kuvvet işi değil, yürek ve haklılık işi olduğunu söyledi. ''Haksızların korkak olduğunu'' ifade eden Mumcu, ''Haksızsınız Sayın Başbakan, haksızsınız ve korkuyorsunuz'' dedi. ''BİZİM VERECEK İHALEMİZ YOK'' Mumcu, bu dönem parlamentosunda milletvekillerinin parti değiştirmesine nereden başlanıldığına bakılması gerektiğini ifade ederek, şöyle devam etti: ''CHP'den AK Parti'ye milletvekili geçişleri yaşanmadı mı? O zaman sayın Recep Tayyip Erdoğan, Subayevleri'nin muhtarı mıydı başbakan mıydı? Benim arkadaşlarım onurlu demokrasi mücadelesi için buraya geliyorlar. Senin, milletin karşısına çıkıp, 'düne kadar kapımda yalvar yakar' olanlar diye aşağılayacağın insanlar değil, demokratik onur mücadelesi için hiçbir şeyi olmayan bir siyasi partiye, demokrasi için geliyorlar, muhalefete geliyorlar. Benim arkadaşlarım sana gelenler gibi mamaya gelmiyor. Başbakan'a soruyorum; partisine geçen bu milletvekilleri acaba neyin karşılığında geçmişlerdir? Hangi vaatler karşısında geçmişlerdir? Bizim verecek ihalemiz, devlet kurumlarımız, baskı altına aldığımız Meclis'imiz yok. Bizim sadece yüreğimiz, imanımız, Allah'tan korkumuz var. Her sözünü 'bu böyle biline' şeklinde ferman gibi bildiren kompleksli, bilgisiz insanlara itaat etmeyiniz. Elinizde tuttuğunuz oyuncak değil sayın Başbakan. Milletin ağır acılarının bedeli, elinde tuttuğun istikrar, onunla oynama, yanarsın.'' ANAP Genel Başkan Adayı ve Isparta Milletvekili Erkan Mumcu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'yi yönetemeyeceğini ileri sürerek, ''Çünkü bu ülkeyi yönetmek için bilgi, birikim ve beceriye sahip değil'' dedi. ANAP'ın 4. Olağanüstü Büyük Kongresi'nde konuşan Mumcu, Başbakan Erdoğan'ı karalamak için konuşmadığını, onun da diğer siyasetçilere göre üstün tarafları bulunduğunu ifade etti. ''Başbakan Erdoğan'ın hatalarının farkında olduğunu, bu nedenle de konuşurken gözlerini kaçırdığını ve yutkunduğunu'' savunan Mumcu, ''Arlı adam Allah için'' dedi. Mumcu, ANAP'a 3 milletvekili geçince apar topar yasa değiştirildiğini dile getirerek, Başbakan Erdoğan'a, ''Niye korktun? Bizim 10 milletvekili ile iktidarı düşürecek gücümüz mü var? Yok öyle yağma. Önce millet bu iktidarın gerçek yüzünü görecek. Kendi hatasını biliyor, ben de biliyorum. Ama korkma, seni mahcup etmeyeceğim. Elindeki istikrar kasesine seçime kadar bir şey olmasın. Biz onu alıp milletin yaralarına süreceğiz'' diye seslendi. Erkan Mumcu, ''sadece Türkiye'yi yönetmeye talip olanların bu ülkeyi yönetemeyeceğini'' belirterek, ''Ancak dünyayı yönetmeye talip olursanız, Türkiye'yi yönetebilirsiniz. Türkiye'yi yönetmek için Meclis çoğunluğuna sahip olmanız yetmez. Çağı kavramanız, dünya vizyonuna sahip olmanız gerekir'' dedi. ''DÜĞMEYE BASILDIYSA SEN NE YAPIYORSUN?'' ANAP Genel Başkan Adayı Mumcu, bir ülkenin başbakanının, ''Düğmeye bastılar'' diyemeyeceğini ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Düğmeye basıldıysa kardeşim, sen ne yapıyorsun? Sen bu ülkenin başına öyle (kas kas kasılmak, gözünüzü toprak doyursun demek) için gelmedin. Türkiye'ye hizmet etmek için geldin. Bana öyle geliyor ki Başbakan düğmenin üstüne oturdu, farkında değil. Seçime kadar başbakansın, başına bir şey gelmesin. Aslında ayıp olacak ama... Derler ki (bir şeyleri ile köy deviriyor, dağ deviriyor farkında değil.) Geçen gün diyor ki, (Biz Kıbrıs'ta sadece garantör devletiz) böyle söyleyebilen Başbakan olur mu? Türkiye Kıbrıs için başka bir şeydir, fazla bir şeydir. Bunu bilmeden Başbakan olamazsın.'' ''AMPUL SİYASET'' Erkan Mumcu, ''ampul siyaset'' yapılırsa, enerji başka bir yerden alınırsa, ışığı birileri düğmeye basıp yakarsa, birilerinin de ışığı söndüreceğini kaydetti. ''Ben siyasi hayatımda düğme müğme görmedim'' diyen Mumcu, ''Bana göre düğmeye basan milletin ta kendisidir. Siyaset (ampul siyaset) olursa, elbette birileri yakar, birileri söndürür'' görüşünü dile getirdi. ANAP'ın ''güneş olacağını'' kaydeden Mumcu, şöyle devam etti: ''Biz güneş olalım, niye güneş olalım? Kimse düğmeye basmasın, enerji kendisinden olsun, kışı bitirsin, baharı getirsin. Bizim yeni siyasetimiz güneş gibi olsun. Güneş verdikleri arasında ayırım yapmaz. Koyunu kuzusu, börtü böceği... Ne varsa Allah'ın sevgili varlıkları, güneşin merhametinden istifade eder. Güneşten saklananlar bile onun bereketinden yararlanır. Yeni siyasetimiz güneş gibi doğacak, Türkiye'nin üzerindeki kışı bitirecek. Gözün aydın Türkiye. Çünkü bahar geldi. Bugün Türkiye'nin yeniden yollara düştüğü gündür.'' ''SEN Mİ SÖYLEYECEKSİN BEN Mİ SÖYLEYEYİM?'' Erkan Mumcu, Başbakan Erdoğan'ın AK Parti'den istifa edip başka partilere geçen milletvekilleri ile ilgili sözlerini de eleştirdi. Mumcu, Erdoğan'a seslenerek, ''CHP'den AK Parti'ye geçen milletvekillerinin pazarlık karşılığı ve ihale için geçmediğini söylemeye cesaretin var mı? Cesaretin varsa soruma milletin gözünün içini baka baka cevap ver. Söyle, CHP'den geçenlere ne verdin? Sen mi söyleyeceksin, ben mi söyleyeyim?'' diye konuştu. Başbakan Erdoğan'ın ''kimsesizlerin kimsesi olacağı vaadi'' ile iktidara geldiğini ve ''ağzına 'fakir fukara garip gureba' sözlerini sakız ettiğini'' ifade eden Mumcu, ''Ben utanıyorum kendi ülkesinin fakirlerini teşhir eden bir başbakanımız var. Hani kimsesizlerin kimsesi olacaktın? Şimdi otel lobilerinde pazarlıklar yapan Başbakan oldun. Dün mağdurdun, bugün mağrur oldun, milleti azarlıyorsun. Ben söylemeyeyim, bütün Türkiye layık olduğunu sana söyleyecek'' diye konuştu. Kongrede, eski yönetimin mali hesapları ve faaliyetleri ibra edildi. Okunan hesaplara göre, ANAP'ın halen kasasında 729 milyon 240 bin lira bulunurken, buna karşılık, 91 milyar 408 milyon 567 bin lira da borcu bulunuyor.
ÖNCEKİ HABERLER
