BIST 9.667
DOLAR 34,64
EURO 36,46
ALTIN 2.919,81
HABER /  GÜNCEL

AKP yönetimindeki değişiklikler ne anlama geliyor?

AKP'nin genel kurulunda Ahmet Davutoğlu geçerli tüm oyları alarak yeniden genel başkan seçilirken MKYK'da önemli değişikliklere gidildi. Peki bu değişikler ne anlama geliyor? Sinan Onuş'un haberi.

Abone ol

1 Kasım erken genel seçimleri öncesinde yapılan Adalet ve Kalkınma Partisi 5. Olağan Kongresi, parti için önemli bir viraj olarak değerlendiriliyor.

AKP, MKYK listesinde önemli değişiklik yaşandı.

Partinin kuruluşundan bu yana üst düzey görev alan isimler MKYK dışı kaldı.

MKYK dışında kalanlar

AKP'nin ekonomi kurmayları Ali Babacan, Mehmet Şimşek de listeye alınmadı.

Listede yer almayan partinin kuruluşundan bu yana yer alan iki isim de Hüseyin Çelik, Sadullah Ergin.

YENİ MKYK'DA KİMLER VAR? - TIKLAYIN

AKP'nin son dönem yıldızı parlayan isimlerinden Anayasa Mahkemesi eski raportörü, AKP Milletvekili Osman Can listede yer bulamazken partinini Anayasacısı, Erdoğan'ın danışmanı Burhan Kuzu listeye girdi.

AKP MYK'sında görev yapan 5 genel başkan yardımcısı ve genel sekreter de listede yok. Bunlar, Hüseyin Tanrıverdi, Yasin Aktay, Beşir Atalay, Nurettin Nebati, Ekrem Erdem Haluk İpek.

'Gül'ün ekibi tasfiye edildi' yorumu

Merkez Karar Yönetim Kurulu listesi "11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün ekibinin tasfiye edildiği" yorumlarına neden oluyor.

Refah Partisi döneminden bu yana hareketi yakından takip eden gazetecilerden Fox TV Ankara Temsilcisi Sedat Bozkurt BBC Türkçe'ye MKYK'yı yorumlarken "daha önce zaten tasfiye edilmiş Gül'ün, partide kalan ekibi de tasfiyesinin tamamlandığını" söylüyor.

Bozkurt, kongreye iki açıdan bakmak gerektiği görüşünde:

"Birincisi bu kongre, Erdoğan'ın yol arkadaşlığı yaptığı AK Parti'yi kuran, Milli Görüş omurgasından gelen isimleri tasfiye kongresi. Geçmişini unutmak, tasfiye etmek isteyen politik anlayışın bir kongresi. İkincisi aslında bunu kongre değil, yasal zorunluluk nedeniyle şartlarını yerine getirildiği bir toplantı olarak adlandırmak lazım. Davutoğlu'nun yerine Binali Yıldırım aday olsaydı o da 1353 oy alırdı. Çünkü bu, Erdoğan'ın iradesiydi."

Yeniden genel başkan seçilen Davutoğlu, teşekkür konuşmasını yaparken salon, Bozkurt'un ikinci yorumunu doğrular nitelikteydi.

Davutoğlu kürsüye geldiğinde tribünler neredeyse tamamen, delegelerin olduğu bölümün de yarıdan fazlası boştu.

'Kafalar 1 Kasım'da'

BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan TRT yorumcusu ve Akit Gazetesi Ankara Temsilcisi Serdar Arseven'e göre 5. Kongre, öncesinde çok spekülasyonlar yapılan bir kongre oldu ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile AKP Genel Başkanı ve Başbakan Ahmet Davutoğlu arasında bir "çatlak oluşturmak için baskılar" oldu.

Her iki lider arasında fikir ayrılıklarının olmasını normal gören Arseven, "Ama bu kongrede birlik ve beraberlik havasının hâkim olduğunu söyleyebiliriz. Listelerde herhangi bir sürpriz yoktur. Hepsi beklenen isimlerdi" dedi.

Erdoğan'ın listesi mi?

Kongrede partinin en üst yönetimi olan 50 kişilik Merkez Karar Yönetim Kurulu da yeniden şekillendi. Daha önce listelerde olan bazı isimler bu kez listede yer almadı.

Listeler açıklandığında, AKP'ye yakın kaynaklar, bu listenin Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın listesi olduğu yorumunu yaptı.

Arseven ise listedeki isimlere Erdoğan-Davutoğlu arasında "tercihte bulunulmuş insanlar" olarak bakılmaması gerektiğini söylüyor.

Hem Davutoğlu, hem de Erdoğan'ın istemediği hiçbir ismin listede olmadığını söyledi ve ekledi:

"Kafalar zaten orada değil, 1 Kasım'da. 1 Kasım'da tek başına iktidarı alamadıktan sonra AK Parti için hiçbir şeyin anlamı yok. Bütün dünya, piyasalar bunu bekliyor."

Boynukalın ödüllendirildi mi?

Kongredeki en önemli "sürpriz" aslında, geçtiğimiz hafta Hürriyet gazetesinin saldırıya uğraması sonrası adı ön plana çıkan Gençlik kolları Başkanı ve İstanbul Milletvekili Abdurrahim Boynukalın'ın Kongre Divan üyeliğine seçilmesi oldu.

Salonda ismi ilk duyulduğunda bu, "ödüllendirme ve sahip çıkma" olarak yorumlandı.

Serdar Arseven "Elbette sahip çıkılacak" dedi. Arseven, Boynukalın'ın Hürriyet gazetesi önündeki konuşmasını, "demokratik tepki" olarak yorumladı ve şunları söyledi:

"Demokratik tepki verilirken söylenenlerin maksadı ne kadar aştığı farklı bir şey ama kabul etmek lazım ki Hürriyet gazetesi de 'twit mesajını sildim' dese de o mesaj öyle tesadüfen yazılacak bir mesaj değildir. Gençlik Kolları Başkanı ve milletvekili olan Boynukalın'ın bir tepkiden dolayı dışlanması zaten beklenemezdi. Buna ödüllendirme de denilemez. O burayı hak ediyordu."

'İktidarı kaybetmeyi hazım noktasında değil'

AKP 5. Olağan Kongresi'ni salonda başından sonuna kadar izleyen Andy-Ar araştırma şirketininYönetim Kurulu Başkanı Faruk Acar da izlenimlerini BBC Türkçe'ye anlattı.

Acar, AKP'nin, tek başına iktidar konumunu kaybetmiş olmayı henüz "hazmetme noktasında olmadığını" gördüğünü söyledi.

Erdoğan'ın cumhurbaşkanı seçildiğinden beri parti içinde henüz "oturma dengesinin karşılık bulmadığını" ifade eden Acar, listeleri Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bizzat şekillendirdiğini öne sürdü ve şunları kaydetti:

"Dolayısıyla böyle kritik bir dönemde seçimlere kısa bir süre olmasına rağmen tek başına iktidar olma hedefi olan bir AK Parti'nin açıkçası çok olumlu bir kongre havası geçirebildiğini düşünmüyorum. O heyecan, o beklentiyi henüz karşılayabildiği kanaatinde değilim" dedi.

Söylemlere bakıldığında AKP'nin, 7 Haziran seçim sonuçları için bir mesaj almış olduğunu aktaran Andy-Ar Başkanı, "okuma yapılmış ama biraz yanlış anlaşılmış" ifadesini kullandı.

MKYK'da Kürt seçmene hitap edecek Mehdi Eker'in yanı sıra Galip Ensarioğlu'nun da olmasını önemli olarak gören Acar, Parti Sözcüsü Beşir Atalay'ın kongereye ilişkin "sürprizlerimiz var" açıklamasının da kongrede karşılık bulmadığını savundu.

Acar, Abdurrahim Boynukalın'ın Divan üyeliğine seçilmesini de "Onu yalnızlaştırmamak ve bu fikri desteklediğine dair durumu ortaya koyar" diye yorumladı.

Yine BBC Türkçe'nin bu yöndeki sorularını yanıtlayan AKP Grup Başkanvekili Ahmet Aydın ise "buradan farklı bir anlam çıkarmanın doğru olmayacağını" söyledi.

Partinin ana kademesi yanında yan kuruluşları olduğunu, kadınlar ve gençlerin de bu yan kuruluşlar olarak Divan'da yer aldıklarını belirtti.