BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

AKP merkez sağ olamaz

"Erdoğan'ın gerisinde mahkeme var. Siirt nutku var" diyen Demirel, AKP'nin neden merkez sağ olamayacağını şöyle sıralıyor:

Abone ol 'AKP'de gölge var'

Süleyman Demirel 'AKP'ye Merkez Sağ denemez. Tayyip Erdoğan'ın gerisinde mahkeme var. Siirt nutku var. Her ne kadar gayret sarfetseler de, ister istemez üzerlerinde bir gölge var' diye konuşuyor

'Milli Görüşçü değillermiş. Peki nesin sen? AB'ye, din-vicdan hürriyetine taraftarlarmış. Daha önce söylediklerinin tam aksini söyleyip Merkez'e girmeye çalışıyorlar, yetmez'

'İçlerinden biri Atatürk'ün marşına, mareşal elbisesine itiraz ediyor. Bu çeşit şeyler var. MSP ve RP'de de vardı. Çok büyük bir hassasiyet var. Dikkat ederlerse, kuşku kalkar.'

Adalet Partisi ve DYP'nin yıllarca liderliğini yapmış,

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'le Merkez Sağı konuştuk.

Demirel'e önce, 20 yıl önceki sözlerini hatırlatarak sorduk:

- Efendim siz 20 yıl kadar önce 'Tapulu arazime gecekondu yaptırmam' demiştiniz. Ne oldu o araziye? Hangi parti var?

DEMİREL: Bizim arazi dediğimiz şuydu. Biz Adalet Partisi olarak, Avrupa'nın en iyi organize olmuş partisiydik, halka en çok mal olmuş, çok iyi icraatlar yapmış partiydik. Bunu kapattırdılar. Birtakım partiler çıkıp 'Biz Adalet Partisi'nin devamıyız' deyince, ben o zaman çıkıp 'tapulu arazime gecekondu yaptırmam' dedim. O araziyi soruyorsun; benim araziye bina yapılmıştır.

- Peki tapusu kimde ya da kimlerde ya da sizde mi?

DEMİREL: Hayır. Artık tapu söz konusu değil, çünkü o arazi işgal edilmiş. Ve işgal edeni de oradan çıkarmanın imkanı yok!

- Merkez sağın ünlü '1946 Ruhu'nun babası olarak bayrağı 1993'e kadar taşıdınız. 'Baba'nın siyaseten bir oğlu var mı? Ya da siyasi bir mirasçısı?

'ORTANIN SOLU MOSKOVA YOLU'

DEMİREL: Olacak olacak. Bugünkü Türkiye'nin büyük sıkıntısı şu: İktidar var; her rejimde var, diktatörlükte de var, komünistlikte de var iktidar ama demokrasiyi demokrasi yapan alternatiftir. Bugün iktidarın alternatifi yok ve bu yüzden o tarafa (AKP'ye) yöneliş oldu.

- Siyasi anlamda Merkez Sağ dendiğinde ne anlamamız gerekiyor?

DEMİREL: Türkiye'ye ortanın sağı-ortanın solu tabirleri 1965'te geldi. Rahmetli İsmet Paşa, Türkiye İşçi Partisi (TİP)'nin getirdiği birtakım yeniliklere çok önem verdi. Hatta CHP'nin başkanı olduğu halde 'siyasi partiler içerisinde fikir getiren sadece TİP'tir' dedi. Biz de işte o zamanlar baktık 'ortanın solu nasıl korunuyormuş' diye! Gayet acımasızca 'Ortanın solu Moskova Yolu' falan dedik; siyaset bu. Tabirler böyle gelmiştir de. Aslında tek parti sağdır. Tek parti milliyetçidir, tekelcidir, kalkınmacıdır. Kalkınmacı olmayan partiye sağ demek mümkün değildir.

- Biraz sağ'ı açar mısınız?

DEMİREL: Türkiye henüz din ve vicdan hürriyeti ile laikliği tam ayırabilmiş durumda değildir. Laikliği, din ve vicdan hürriyetine karşıymış gibi görür. Bu da biraz tek partinin yarattığı neticedir. Aslında klasik manada sağ otoriterdir. Ha Türkiye'de bu ne hale geldi ona bakalım. Evet sağ kalkınmacı olacaktır, en önemli vasfı Türkiye'de din ve vicdan hürriyetine olan bakışıdır ve uygulamadır. Bu ülkenin aşağı yukarı halkının yüzde 99.9'u Müslüman'dır. Din ve devleti cumhuriyet ayırmış ve buna da laiklik demiştir. Dinle devleti ayıran tek Müslüman ülke Türkiye'dir ama bunun ayrılması da kolay olmamıştır. Zaman zaman din ve vicdan hürriyetinin uygulanmasında devrimciliğin şüphesi olmuştur. Acaba bu irtica mı? Demokrat Parti din ve vicdan hüriyetini korumuş ama dini istismar etmemiştir. Korurken, devrimciler din ve vicdan hürriyetinden rahatsız olmamış, hatta bu hürriyetin layikiyle yerine geti-rilmesine yardımcı olmuştur. İmam-Hatip Okulları vesaire odur.

- Din, nazik bir konu değil mi?

DEMİREL: Evet, din meselesi çok nazik bir meseledir. Din ve vicdan hürriyetini aşırılıklara sürükleyip istismar etmek mümkündür. Türkiye'de bunu istismar eden, Milli Nizam Partisi (MNP)'dir. Onun devamı Selamet Partisi, devamı Refah Partisi, Fazilet Partisi ve onların devamı da Saadet Partisi'dir.

'ALEVİ-SÜNNİ BÖLÜNMESİ MİLLİ NİZAM'IN İŞİDİR'

- AK Parti'yi nereye koyuyorsunuz?

DEMİREL: Bu zincirde buna, sağ falan demek, bana göre mümkün değildir. Bu ayrı bir şeydir. Ya da ayrı bir şey olduğu için mahkeme tarafından kapatılmaktadır. Sağ bu değil. Sağ, Adalet Partisi'nin yaptığı gibi Demokrat Parti'nin yaptığı gibi din ve vicdan hürriyetinin icraatlarını yapanlara destek olmak ve din ve vicdan meselesinde herkese açık olmak, herkesin kendi adetlerini, gelenek ve göreneklerini yerine getirebilmesini karşı devrim saymamak. Ve burada Alevi-Sünni bölünmesi vardır. DP ve AP uygulamalarında bu bölünme yoktur. Bu Nizam Partisi'nin çıkışıyla başlayan bir bölünmedir. Bu Milli Görüş dediğimiz hadise de karşı devrimdir. Bunu sağ saymak mümkün değil, bu başka bir şey. Şimdi AK Parti çıkışında Milli Görüş'e bağlı mıydı değil miydi belli değil. Ama çıktığı yer Fazilet Partisi. FP'nin içinden çıktığı için AK Parti'nin üzerinde bir gölge vardır. Onun içindir ki ufak tefek hadiseler çok çabuk büyütülüyor. Yani bunların gerisinde Tayyip Erdoğan'ın gerisinde mahkeme var, Siirt nutku var 'Minareler süngü kubbeler miğfer' gibi.. Bunlar (AKP), ne kadar gayret sarfetseler, 'Biz laiklikle üniter devlet arasında bir partiyiz' deseler, ister istemez böyle bir durum var, gölge var.

- AKP bu gölgeleri kabul etmiyor.

DEMİREL: Ama var. Parti büyük bir parti. Her bir parti koalisyondur. Bunlar da öyle. İçlerinde general, profesör, emekli subay var şu var bu var. Şimdi bunlar 'biz Milli Görüşçü değiliz' diyorlar. Peki nesin sen? 'Efendim biz AB'ye taraftarız. AB'den mutlaka tarih almamız lazım ve biz kalkınmacıyız. Ve biz din ve vicdan hürriyetine taraftarız' diyorlar. Daha önce söyledikleri sözlerin tamamen aksine. Böylece 'Merkez'e girmeye çalışıyorlar. Bunların söylenmesi kafi değil Merkez'de yerini alabilmeleri için.

- AK Parti'yi şu anda Merkez Sağ parti sayamıyorsunuz sanırım?

DEMİREL: Hayır sayamıyorum. Çünkü, her istikamete yönelmiş fakat kendini ispatlaması lazım.

'BÜYÜK HASSASİYET VAR'

- İspatlaması için ne yapması lazım?

DEMİREL: Ne yapmaması lazım? İşte icraatı, birtakım yanlış yorumlara meydan vermeyecek şekilde yapmak. Örnek vermek gerekirse bakın bazı şeyleri çok peşin yapması hiç hoş değil. Nasıl ki bir damacana suya bir şişe mürekkep damlatılması gibi. Bir damla mürekkep damlatınca iş ne hale geliyor. Bu da öyledir. Aralarından biri çıkıp Atatürk'ün marşına, mareşal elbisesine itiraz ediyor. Bu çeşit şeyler var. MSP ve RP'de vardı. Bunlara hep dikkat etmek gerekiyor. Çok büyük bir hassasiyet var.

- Bu hassasiyetlere dikkat ederlerse, kuşku ortadan kalkar mı?

DEMİREL: Kalkar. Yani kendilerini ıspatlamaları için birtakım pozitif hareketlerin içinde bulunmaları lazım. Negatif hareketlere meydan vermemeleri lazım.

- Seçmen tercihlerinde son 30 yılda ne gibi değişimler oldu?

DEMİREL: Geçen 30 sene zarfında, büyük şehirleşme oldu. 1965'te Türkiye'nin tarım nüfusu yüzde 70 idi. şimdi yüzde 35'e indi. Şehir nüfusu yüzde 30'du. Bugün yüzde 60-65'e çıktı. Şehirleşmenin büyüdüğü yerlerde siyasette istikrarsızlık gelir. Tarım nüfusu sabırlı ve istikrar taraftarıdır. Siyasette de öyle tuttuğu yerden çabuk dönmez.

KENT-KÖY KARŞILAŞTIRMASI

- Bu yapı değişti mi?

DEMİREL: Tabi değişti. Sabırsız bir toplum oldu. Bugünkü toplum sanayi toplumu, hizmet toplumudur. Yine köy toplumu sağlamdır. Verilere bakarsanız mesela DYP'nin MHP'nin oylarının büyük bir kısmı kırsal kesimin oylarıdır. şehir değişmiştir. Çünkü şehir adamı rahatsızdır, çünkü günlük yaşar. Köylü, kilerine göre yaşar; şehirli markette, bakkalda, kasapta ne var ona göre yaşar. Hergün alıp hergün ödemeye mecburdur.

- AKP'yi Merkez Sağ'da görmüyorsunuz, DYP, ANAP, MHP gibi partileri Merkez Sağ'da saymak mümkün müdür?

DEMİREL: DYP evet, ANAP da evet, MHP evet..

- AKP'nin Muhafazakar Demokratlık tanımı sizce ne anlama geliyor?

DEMİREL: Literatürde böyle bir kavram yok. Bence böyle bir klişe ile kendisini tarif etmek yerine, ne yapacağını söyleyip icraatı ile tarif ederse daha rahat olur. Ben şunları şunları yapacağım, yapabildiğini de göstermeli. şimdi Sheaskepeare'in bir sözü var; 'Siyasi iktidarlar hakkında başta karar vermeyin, icraatine bakın, sonra karar verin' diyor.

- Merkez Sağ'da yeni parti arayışları için uygun ortam var mı?

DEMİREL:Yeni bir parti ortamı yok.

- Kalıcı olmanın şartları nedir?

DEMİREL: Başarıdır. Onun yerine konacak hiçbir şey yoktur. Siyaset zalimdir, acımasızdır. Halk bir taraftan seni severken, ertesi gün seni taşlar.

'HÜKÜMET BUGÜNLERDE BALAYI HAYATI YAŞIYOR'

- AKP beş yıl kalır mı, erken seçim, hangi şartlarda gündeme gelir?

DEMİREL: Bugüne kadar beş yıl hiçbir iktidar kalmadı Türkiye'de. Bundan sonra da kalacağını da sanmıyorum. Şimdi bakın bu cicim ayları; 18 ay, balayı gibi, hep böyle olur, esas 3'üncü yıla bakılır. 3'üncü yıllarında bunalır siyasi iktidarlar. Eğer başarılı iseler, bu başarının sürdürülebilmesi mümkün olmayabilir diye seçime giderler. Başarısız iseler, kamuoyunun baskısı altında seçime giderler. Türkiye'de 3 sene zarfında toplum değişir. Bu eski toplum değil, tarım toplumu değil, sanayi, hizmetler toplumu.

- 28 Mart 2004 yerel seçimlerinde AKP yüzde 42 aldı. Bu güvenoyu mudur?

DEMİREL: Yüzde 42, bir güvenoyu değildir. Güvenoyu bir kavramdır. Hükümetler için kullanılan bir kavramdır. Meclisin 550 üyesi vardır, 550 üye bu güvenoyunu verir, 276'sı yani yarıdan bir fazlası eğer güvenoyu veriyorsa, odur güvenoyu. Yüzde 42'yi güvenoyu sayarsanız, arkasında yüzde 58 var daha. Bu durumda güvenoyu almamış, güven-sizlik oyu almışsınız.