CHP'nin tutucu bir parti gibi gösterildiğini belirten Başkan Yardımcısı Öymen, AB değerlerini benimsemekte AKP'nin, CHP'nin gölgesi bile olamayacağını söyledi.
Abone olCumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, ''Avrupa Birliği (AB) değerlerini benimsemekte AK Parti, CHP'nin gölgesi bile olamaz'' dedi. CHP Avrupa Destekleme Derneği tarafından Almanya'nın Köln kentinde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Öymen, AB'nin öncülüğünün AK Parti tarafından yapıldığı havasının yaratıldığını ve CHP'nin de tutucu bir parti gibi gösterildiğini söyledi. Öymen, ''Avrupa düşüncesinin benimsenmesinde, Avrupa uygarlığının özümsenmesinde AK Parti, CHP'nin gölgesi bile olamaz. AB tam üyelik hedefini ilk kabul eden biziz. Bu hedefi 1963 tarihli ortaklık antlaşmasında kabul eden CHP'dir, imzalayan da İsmet İnönü'dür'' diye konuştu. CHP olarak AK Parti ile beraber, ülke ülke gezerek mücadele verdiklerini ifade eden Öymen, şunları kaydetti: ''Ve bu CHP, AB üyelik mücadelesinde AK Parti'nin bir adım gerisinde hiçbir zaman olmadı. Esas mücadeleyi veren biziz. Onlar da aynı mücadeleyi veriyorlar, bizimle çalışıyorlar, ama birilerinin yansıttığı gibi bu AK Parti'nin başarısı değildir ve 'CHP engel çıkartıyor' sözleri büyük insafsızlıktır. AB değerlerini benimsemekte iktidar partisi bizim gölgemiz olamaz. Bunlar dünyanın farkında değiller. Bizim çalışmalarımız hakkında hiçbir fikirleri yok.'' -MİLLETVEKİLİ LALE AKGÜN'ÜN KONUŞMASI- Almanya Federal Meclisi Milletvekili Lale Akgün de konuşmasında, Almanya'nın Türkiye'nin AB'den gün almasını istediğini, bunu desteklediğini belirtirken, Almanya Başbakanı Gerhard Schröder'in de bunu defalarca dile getirdiğini ifade etti. AB'de olan bir Türkiye'nin AB'ye çok faydalı olacağına inandıklarını belirten Akgün, şunları söyledi: ''Türkiye'nin AB'den gün aldığı anda Türkiye'deki ekonomi çok gelişecek. Kapital çok hassas bir olaydır. Kapital güvence ister. Türkiye de AB'den gün aldığı anda Türkiye bir yatırım ülkesi olacaktır. Biz Türkiye'nin gelişmesini istiyoruz. Bunda bizim çıkarlarımız da var. Bizim istediğimiz burada yaşayan 2,5 milyon Türk asıllı vatandaşın kendini iyi hissetmesi ve buraya adapte olması. Gün alındığı anda burada yaşayan insanlar için bir kabullenme olacaktır. Çoğunluğu Müslüman olan bir ülkenin demokrasi ile bağdaşmasını görmek bizim için çok önemli. AB'nin temeli Kopenhag kriterleridir. Ve bu kriterlerde din rol oynamaz. AB'ye çoğunluğu Müslüman olan ülkeler de ileri zamanda girecektir.'' Güney Kıbrıs'ın tarihi bir şans kaybettiğine inandıklarını da belirten Akgün, ''Türkiye'nin Kıbrıs politikasını başarılı bulduklarını ve 30 senede yapılamayanların son bir kaç içinde gerçekleştirdiğini'' kaydetti. Metin Kaplan olayına da değinen Akgün, Kaplan'ın şu anda medyada hak etmediği bir yerlere geldiğini belirterek, şöyle konuştu: ''Bu adamı kimse ciddiye almıyor. Fakat medya yüzünden Kaplan bir sembol oldu. Kaplan sonuçta adi bir suçtan yargılanmış birisidir. Köln halifesi denmesine bir anlam veremiyorum. Kölnlü olarak bunu kendime yediremiyorum. Almanya bir hukuk devletidir. Mahkemelerin verdiği kararların dışına çıkılamaz, ancak biz Metin Kaplan'la uğraşırken Almanya'da çok daha tehlikeli İslami gruplar yavaş yavaş gelişmekte.''