BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  DÜNYA

AKP başkanlık sisteminden vazgeçmeli

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Erdoğan’ın “2014’te 3 sandık olabilir” açıklamasıyla ilgili, “AKP’nin başkanlık sisteminden ...

Abone ol

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Erdoğan’ın “2014’te 3 sandık olabilir” açıklamasıyla ilgili, “AKP’nin başkanlık sisteminden vazgeçmesi gerekir. Belki yeterince kapsamlı olmayabilir ama reform paketi üstünde çalışma yürütülebilir” dedi.
Partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuşan Demirtaş, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ”2014’te 3 sandık olabilir” sözlerini değerlendirdi. Demirtaş, “Sayın Başbakan’ın Amerika’dan gündemi değiştirme hamlesi nedeniyle Türkiye kaç sandık olacağını tartışıyor. Yaklaşık 1.5 yıldır anayasa uzlaşma komisyonu 4 partinin önerilerini biraraya getiriyor. Ortaklaşılan maddeler havuza toplanıyordu. Dört partinin uzlaştığı madde yüzde 25’i” diye konuştu.
BDP’nin kendi anayasasını kamuoyunun sunduğunu belirten Demirtaş, “Bakın 3 partide AKP, CHP, MHP sanki uzlaşmayan diğer partiler gibi buradan uzlaşma çıkmaz havası yaratıyorlar. Darbe anayasasının ruhundan kopmadan bir anayasaya olmayacaksa biz neyi tartışıyoruz. Zaten Kenan Evren en mükemmelini yapmış. Çok seviyorsanız onu halk onayına sunun. Tek kopuş anayasası BDP’nin anayasası. Biri teklikten vazgeçmeyiz diyor. Türkiye’nin farklı kesimlerini inkar eden tek potada eritip geri kalan dilleri eleyen anayasa. Biz neyi değiştirmeyi tartışıyoruz. Bunda ısrarcı olacaksanız Anayasa Uzlaşma Komisyonuna niye girdiniz? Darbe anayasasını alın meydan meydan dolaşın. Uzlaşma Komisyonunda neyin uzlaşmasını arıyorsunuz? Dayatmadan vazgeçilmesi lazım. Türkiye toplumu tek ırktan, dilden oluşan toplum değildir. Anayasal reform ve yeni değişiklik tartışması olacaksa biz bundan kaçmayacağız” diye konuştu.

"Reforma devam et"
AK Parti’nin başkanlık sisteminden vazgeçmesini isteyen Demirtaş, “Belki yeterince kapsamlı olmayabilir ama reform paketi üstünde çalışma yürütülebilir” dedi. Anayasa için referanduma sıcak baktığını söyleyen Demirtaş, “Anayasal reform paketini partiler gündemine alabilir. Biz BDP olarak buna hayır demeyeceğiz. Anayasal reform paketini yapmak için bile yol temizleme ihtiyacımız var. Anayasal reform paketinden önce demokrasi paketine ihtiyaç var” ifadelerini kullandı. Seçimden korkmadıklarını belirten Demirtaş, şunları söyledi:
“Hiçbir siyasetçi sandıktan korkmaz. İstiyorsanız sabah öğlen akşam seçim yapalım. Bu ay önümüzdeki ay ne zaman istiyorsanız seçime hazırız. Ama seçim için demokratik ortam şarttır. Biz engelleri aşarak buraya geldik. Yüzde 10 seçim barajı dururken aday belirleme sisteminde her şeyin parti genel başkanının iki dudağı arasında rehin tutuluyorken bu sistemin demokratik yarışa dönüşmeye imkanı yoktur. Bizim seçmenimizin verdiği vergiler AKP, CHP ve MHP’nin kasasına gidiyor. Bunun adı demokratik seçim oluyor. Kendileri para içinde yüzerken bloğumuz binbir güçlükle seçim faaliyeti yürütüyor. Seçimi tartışacaksak önce seçim sisteminin masaya yatırılması lazım. Çözüm sürecine de aykırıdır. PKK sınır dışına çıkıyor Türkiye savaştan aranıyorsa elinde bahanesi yok artık. Demokrasi için daha ne bekliyorsunuz? Hükümet muhalefetin üstüne şart koşuyor. Toplumun her kesimi barış sürecinden heyecanla bahsederken şimdi geçiçi barışı kalıcı barışa dönüştürmenin demokratikleşme olduğunu bilmiyor mu hükümet? Hükümet süreci heba ederse ne olur diyorlar. Bunu hükümetin düşünmesi gerekir. Elimizdeki imkanlarla mücadelemizi en üst noktaya taşıyabiliriz. Bir hükümet karşısında boynu bükük değiliz. Doğru örgütlenirsek gerisini hükümet düşünsün. Nasıl yaygara kopacağını hükümet görecektir. Hükümet tedbir almak isteyecektir. Hükümet reform sürecini başlatmalıdır. Barış dilini bile konuşamadılar. Bu onların sorundur. Kendileri bilir. Türkiye’de halklar kazanacaktır. AKP bu süreçten kazançlı çıkmak istiyorsa kendileri karar verecektir. Türkiye’nin geleceğini tartışıyoruz. Hükümet ketum davranacaksa kendi kaybeder.”

"Bu kadar öğretmen açığı var..."
Demirtaş, stadyumlarda ve üniversitelerde güvenliğin sağlanmasına ilişkin 10 bin koruma memurunun alınmasını eleştirerek, “Üniversitelerde sorun öğrenci değil rektörlüklerdir, üniversite yönetimidir. Onları değiştirin bu kadar güvenlik önlemi almaya da gerek yok kendi öğrencisini polise ihbar eden dövdüren üniversite yönetimleri ile uğraşın. Bu kadar öğretmen, doktor açığı var beyefendiler koruma memuru alacakmış. İçişleri Bakanı’na güvenlikte çare aramak yerine rektörlükte çareyi aramasını, bu baskıcı yönetimleri değiştirmesini tavsiye ediyorum” diye konuştu.
(İHA)