BIST 9.916
DOLAR 35,05
EURO 36,37
ALTIN 2.941,26
HABER /  GÜNCEL

AKP başkanlık sisteminde yalnız kaldı

BBC Türkçe'ye konuşan uzlaşma komisyonu üyelerinin açıklamaları iktidar partisinin başkanlık sistemi kurma çabasında başarıya ulaşamayacağını gösteriyor. Üyeler eleştiriler getirdi, komisyonun iktidar partisinden üyesi de yanıtladı.

Abone ol

Türmen (sağda) ve Bal diktatörlük uyarısı yaparken Altan Tan (ortada) şartlı destek ifade ediyor.

Türkiye'de parlamenter düzenin yerine başkanlık sistemi getirilmesini isteyen Adalet ve Kalkınma Partisi parlamentoda grubu bulunan partilerden aradığı desteği henüz bulamamış görünüyor.

BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi sözcüleri, başkanlık sistemine karşı olduklarını açıkladı. Barış ve Demokrasi Partisi ise, daha ayrıntılı bir düzenlemeyi şart koşuyor.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden ayrı bir yerde, tarım bakanlığının eski binasındaki bir kat, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na ayrıldı.

Uzlaşma komisyonu, 4 partiden 3'er milletvekilinin düzenli toplantılarına katıldığı iki alt komisyondan oluşuyor.

Türkiye'nin siyasi tarihinde üç anayasa hazırlandı: 1924, 1960 ve 1982.

İddia ve yaygın olarak dile getirilen, ilk kez sivillerin girişimiyle bir maddeler bütünün hazırlanması.

Böyle bir bütünün içine başkanlık sisteminin katılmasını iktidar partisi isteyince komisyon, deyim yerindeyse, felce uğradı.

Meclis başkanı Cemil Çiçek girişimde bulundu, parti temsilcileriyle hafta başında görüştü.

CHP ve MHP neden karşı?

Komisyonun CHP'li üyesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin eski yargıç üyesi Rıza Mahmut Türmen, iktidar partisini, başkanlık sistemi önerisini anayasa çalışmalarına getirdiği için, daha önce yapılan çalışmalara saygısızlık yapmakla suçluyor:

"Burada çok büyük bir emek yatıyor; sivil toplumun çok büyük bir emeği... Binlerce ve binlerce görüş toplandı 6 ay içinde; Türkiye'nin her tarafında seminerler yapıldı, oralardan da görüşler çıkarıldı; üniversiteler, sendikalar, meslek örgütleri öneriler getirdi; ama bütün bu çalışmaların temelinde yatan şey parlamenter sistemdi." diyor.

Parlamenter sistem, yasama yetkisinin esas olarak parlamentoya yani meclise ait olduğu durumu ifade ediyor.

"Anayasal diktatörlük"

Türmen, usülden olduğu kadar esastan da ağır eleştiri getiriyor ve iktidar partisinin masaya getirdiği başkanlık sistemi önerisinin "Türkiye'de doğrudan doğruya tek adam yönetimi, tek adam diktatörlüğü, anayasal diktatörlüğe yol açacaktır" diyor.

Türmen, iktidar partisinin getirdiği önerinin "başkana" diğer örneklerinden çok daha güçlü yetkiler vereceğini; örneğin, bu kişinin meclisi fesh etme yetkisi ile donatılmak istendiğini anlatıyor.

Mecliste grubu olan üç muhalefet partisinin uzlaşma komisyonundaki üyeleri konuşurken ortaya çıkan soru, "İktidar partisinin neden, karşı çıkılacağını bile bile böyle bir öneriyi masaya getirdiği" oldu.

MHP: Başka hesabın ürünü

Kürt temsilciler ile Türkiye'den yetkililerin Norveç'in Oslo kentinde yaptığı müzakerelere atıfta bulunan MHP milletvekili Faruk Bal, "Belli ki bu anlaşma anayasaya bu şekilde yansıtılmak isteniyor ve Türkiye'nin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü başkanlık sistemi yutturmacısı ile ortadan kaldırılmak isteniyor." diyor.

Bal, "Milliyetçi Hareket Partisi olarak biz başkanlık sistemine karşıyız" dedikten sonra, "Türkiye'nin 1876'dan beri parlamenter sistemle yönetildiğini, bunun eksikliklerini bildiğini, bunları giderecek önlemleri almak varkan, külfetli ve 'diktatörlük riski' taşıdığını söylediği bir mevzuat değişikliğine gitmemesi gerektiğini" söylüyor.

Faruk Bal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a gönderme yaparak, "kişiye göre devleti ayarlamak, kişiye göre rejimi ayarlamak, kişiye göre anayasa yapmak gibi garip bir duruma" karşı olduklarını anlattı.

BDP'nin şartlı desteği

Barış ve Demokrasi Partisi, başkanlık sistemi ile ilgili masada olan öneriyi şartlı olarak destekliyor.

Uzlaşma komisyonunun BDP'li üyesi Altan Tan "Başkanlık sistemine karşı değiliz." diyor.

BBC Türkçe'nin sorularını yanıtlayan Tan, başkanlık sisteminin "sadece başkanın yetkilerinin belirlendiği bir sistem olmayacağını, parlamentonun görevleri, hükümetin görevleri, başkanın yetkileri, yerinden yönetim; bunun, yerel vergi koyma veya yerel hukuk belirleme hakkı olup olmadığı gibi ayrıntılı bir çerçevesi de olması gerekeceğini" de söyledi.

Altan Tan, uzlaşma komisyonlarının önünde olan metnin bu haliyle sadece "Bir padişahlık düzenlemesi" olacağını, bunun gayri ciddi olacağını, bir bütün olarak gelmezse; anayasa mahkemesi, diyanet işleri gibi kurumların varlık düzenlemeleri hakkında esaslı hükümlerin açıkça belirtilmediği" bir önerinin komisyon çalışmaları sırasında parantez içinde kalacağını söyledi.

Komisyon çalışmalarında dört partinin üzerinde anlaştığı metinler siyah harflerle yazılıyor; sadece iki parti anlaşıyorsa ilgili anayasa taslağı ifadesi parantez içine alınıyor, diğer üç parti karşı çıkarsa kırmızı harflerle yazılıyor.

Meclis üyeleri, hak ve özgürlükler ile ilgili 70 maddenin 30-40 maddesi üzerinde anlaşma vardı. Komisyon, başkanlık sistemini, yasama ve yürütme düzenlemelerinin gecikmeli bir maddesi olarak daha sonra yazıya dökecek.