Çılgın Türkler, piyasada çok satılan kitapların başında geliyor. Emre Aköz ise kitaba İngiltere'den bir örnek vererek farklı bir bakış getirdi. İşte Aköz'ün iddiaları;
Abone olÇılgın Türkler, piyasada çok satılan kitapların başında geliyor. Emre Aköz ise kitaba "Şu çılgın operasyon" başlığıyla, İngiltere'den bir örnek vererek farklı bir bakış getirdi. İşte Aköz'ün iddiaları;
Yazı: Emre Aköz
Kaynak:
'Şu çılgın' operasyon
Önce haberi okuyalım: İngiltere'de yapılan bir araştırma, okurların üçte birinin sadece entelektüel gözükmek için kitap satın aldıklarını ortaya koydu. Edebiyat dünyasını yakından takip ettiklerini göstermek isteyen kişiler, genellikle ödüllü (ya da aday) kitapları satın alıyor. Ancak satın almaları, okunduğunu göstermiyor. Araştırmaya göre okurların sekizde biri ise sadece 'kolunun altında ödüllü kitaplarla görülmek için' kitap satın alıyor. Ankete katılanların yüzde 96'sı Salman Rüşdi'nin 'Geceyarısı Çocukları' isimli kitabını satın aldığını ama okumadığını itiraf etti. Uzmanlara göre insanlar tıpkı gardıroplarını düzenledikleri gibi kitaplıklarını da tasarlıyor (Akşam, 25 Ekim).
İngilizler böyle de, Türkler farklı mı? Hiç sanmıyorum. Mesela Turgut Özakman'ın 'Şu Çılgın Türkler' adlı kitabı... Biliyorsunuz bu kitap 'çok satanlar' listelerini altüst etmiş durumda. Çok merak ediyorum, 750 sayfalık bu tuğla kitabı baştan sona okuyan kaç kişi var?
Bunları düşünürken postadan Aktüel çıktı. Alper Görmüş, Prof. Yalçın Küçük ile konuşmuş. Küçük en sıkı Kemalist-sosyalistlerdendir. AKP'ye fena halde karşıdır. Ama Özakman'ın 'Kurtuluş Savaşı'nı anlatan kitabı için, "Ancak anaokulunda okutulabilir" diyor ve devam ediyor:
"Ankara'da yemekler yiyoruz, gazeteciler falan... Bunlara bazen bu hükümetin bakanları da katılıyor. Kitap yeni çıkmıştı ve masadaki herkes 'Şu Çılgın Türkler'i almıştı. Dört beş kişiydik ve hepsi, Abdüllatif Şener bey hariç, 'aldık bıraktık' dedi. O da, henüz okumaya başlamamıştı, 'Madem öyle ben de okumayayım' dedi."
Sonra da Özakman için şöyle diyor Yalçın Küçük: "Kemalizm'le hiçbir ilişkisi bulunmayan hükümetler döneminde turizm genel müdürlüğü yapmıştır. Devlet tiyatroları genel müdürlüğü yapmıştır. TRT'nin en ideolojik dönemlerinde daire başkanı, genel müdür yardımcısı ve vekili olmuştur. Bu bilgileri yan yana getirdiğimiz zaman, Özakman'ın devletin istihbarat güçlerince çok güvenilen, çok beğenilen bir insan olduğunu düşünmek zorundayız. 1997'de bana karşı yazdığı 'Vehdettin' kitabı böyledir. Genelkurmay yahut istihbarat; devletin iç çalışmasıdır bu. 'Sen bunu yap' demişlerdir."
Gerçekten böyle bir 'kitap operasyonu' var mı, tabii bilmiyorum. Emin olduğum şu: İngilizler dahi hava atmak için kitap satın alıyor ama okumuyorsa, bizim Türkler hiç okumaz!