Ergenlik çağı ile birlikte gençler sivilce sorunuyla karşı karşıya kalır. Sivilceler gençlerin kendine olan güvenini sarsar.
Abone olBirçok genç, "Sivilcelerim yüzünden çok çirkinim!" diye düşünüyor. Genç kızların uygun olmayan kozmetik ürünü kullanması da akneye yol açan sebeplerden. Akneleri iz bırakmadan tedavi etmek için uyarılara kulak vermeli.
Ergenlik çağı ile birlikte gençler sivilce sorunuyla karşı karşıya kalır. Sivilceler gençlerin kendine olan güvenini sarstığı gibi, sosyal ortamdan uzaklaşmalarına neden olur.
Kayseri Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Utaş, bazı hastalarda çok şiddetli seyreden aknenin hastada utanmaya, kendine olan güvenin azalmasına, arkadaş çevresinden uzaklaşmaya ve strese sebep olabileceğini kaydetti. Prof. Dr. Utaş, halk arasında sivilce adıyla bilinen aknenin, özellikle gençlerde en sık rastlanan deri hastalıklarından biri olduğunu kaydetti.
Ergenlik döneminin başlangıcı ile yüzde ilk belirtileri çıkan aknenin, yüz dışında göğüs ve sırt bölgesinde de görülebileceğini ifade eden Utaş, aknenin deride bulunan yağ bezlerinin bir hastalığı olduğunu ifade etti. "Ergenlik dönemine girilmesi ile birlikte yağ bezleri büyümeye ve daha fazla yağ salgılamaya başlar." diyen Utaş, "Bu yağın deri yüzeyine geçişini sağlayan kanaldaki tıkanma ve 'Propionibacterium acnes' adındaki mikroorganizmanın da etkisi ile sivilceler çıkmaya başlar. Görünce hemen sıkmaya çalıştığımız siyah noktalar veya beyaz renkli toplu iğne başı büyüklüğündeki kabarıklıklar aknenin ilk belirtileridir. Bunun dışında deride kabarık kırmızı şişlikler, içi cerahatle dolu şişlikler, kistler ve sert, deriden kabarık nodül adını verdiğimiz şişlikler görülebilir. Bazı hastalarda deride akneye bağlı kalıcı izler de gelişebilir.'' dedi. Bazen bebeklerde anneden geçen hormonların etkisi ile akne görülebileceğini açıklayan Utaş, aşırı yağlı maddelerin deriye uygulanması ve teması ile hormon ilaçlarının da akneye yol açabileceğini söyledi. Genç kızlarda aşırı kıllanma ile birlikte akne olması durumunda hastanın hormonsal bozukluklar yönünden araştırılması gerektiğine dikkat çeken Utaş, şu bilgileri verdi: "Ergenlik döneminden sonra kadınlarda görülen aknede uygun olmayan kozmetik kullanımı mutlaka akla gelmelidir. Çünkü, bazı kozmetik ürünler akneye neden olabilirler. Ayrıca yapılan bilimsel çalışmalarda diyetle akne arasında bir ilişki gösterilememiştir."
Bazı hastalarda çok şiddetli seyreden aknenin hastada utanmaya, kendine olan güvenin azalmasına, arkadaş çevresinden uzaklaşmaya ve strese sebep olabileceğine işaret eden Utaş, bazı yanlış düşünceler yüzünden akneyi tedavisiz bırakmanın yüzde kalıcı izlere yol açabileceğini belirtti. Akne tedavisinin amaçlarının, lezyonların iz bırakmasını engellemek, yıllarca sürebilecek hastalık süresini kısaltmak, akneli kişilerin özellikle de gençlerin kendilerine güvenmelerini sağlamak ve hastalıklarından utanmalarını engellemek olduğunu ifade eden Utaş, şu uyarılarda bulundu: "Akne tedavisinde her hastanın durumuna göre değişik yerel ve sistemik ilaç tedavileri uygulanabilir. Bunları hekim hastasının yaşına, cinsiyetine, aknenin şiddetine ve daha önce kullanılan tedavilere göre belirler.
Akne tedavisinde dikkat edilmesi gereken konular
Verilen tüm ilaçlar hekimin önerdiği şekilde düzenli ve düzgün uygulanmalı.
Tedavinin etkili olması için ilaçlar uzun süre kullanılmalı.
Tedavi sürecinde sabırlı olunmalı ve tedavi asla kesilmemeli.
Tedavide düzelme 6-8 hafta sonra fark edilmeye başlar.
İz oluşumunu engellemek için hasta sivilceleri kesinlikle sıkmamalı.
Arkadaş veya eş-dost tavsiyesi ile sivilceler tedavi edilmeye çalışılmamalı, bu son derece yanlıştır.
Gerekli tüm tedaviler ve izleme, deri hastalıkları uzmanları tarafından yapılmalı.