BIST 8.935
DOLAR 34,32
EURO 37,33
ALTIN 3.040,00
HABER /  GÜNCEL

Akmandan televizyonlara eleştiri

RTÜK Başkanı Zahid Akman, Ulus patlamasına ilişkin verdikleri haberler nedeniyle televizyonları eleştirdi.

Abone ol

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Zahid Akman, Ankara'daki patlamaya ilişkin verdikleri haberler nedeniyle TV kanallarını eleştirerek, ''Üzülerek ifade ediyorum ki, vatandaşlarımızı hiç de hoşnut bırakmayacak tarzda habercilik yaptılar'' dedi.

Akman, Televizyon Yayıncıları Derneği'nin Hyatt Regency Otel'de düzenlenen 8. Olağan Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada, 2 gün önce Ankara Ulus'ta yaşanan menfur terör olayı sonrası acılı anlar yaşandığını dile getirdi. Farklı mekanlarda olmanın acıları paylaşmayı ortadan kaldırmadığını dile getiren Akman, şunları kaydetti:

''Ankara'da çok üzücü bir olay yaşadık. Olayın hemen ardından devlet erkanı olay mahalline geldiler, konuyla ilgili yaklaşımlarını dile getirdiler. Olay saat 18.45'te ulusal TV'lerin haber bültenlerine başladığı dakikalarda gerçekleşti. Büyük yarış içinde herkes, bu menfur saldırıyla ilgili meraklı izleyicilerinin merakını gidermek ve bilgilendirmek amacıyla yayına geçti. Ancak üzülerek ifade ediyorum ki; yılların duayeni olan haberciler dahil bütün habercilerimiz, olayın şokundan mı yoksa aralarındaki acımasız rekabetin sonucu mu diyeceğim çok bilmiyorum ama hiç yüz ağartan, bizleri mutlu edecek, olay mahallinde olmayan, fakat olayı merak eden Türkiye'nin dört bir tarafındaki vatandaşlarımızı hiç de hoşnut bırakmayacak tarzda habercilik yaptılar. Bazı TV kanallarını bunun dışında tutmak istiyorum.

Bilinçli olarak tercihte bulunup o görüntüleri ekranlarına taşımadılar. Onları da tebrik etmek istiyorum. Fakat 2 gündür yaşadığımız bu olay, RTÜK olarak bizi son derece etkiledi, son derece üzdü.'' Kurulun dün bir toplantı yaptığını ve 22-23 Mayıs'ta gerek olay anında bültenlerde yapılan ihlalleri, gerekse mahkeme kararı sonrasında yapılan ihlalleri değerlendirdiğini anlatan Akman, ''Bazı kararlar aldık. Müeyyideler uyguladık'' dedi.

''İNANILMAZ HATALAR''

Zahid Akman, olay sırasında yapılan haberlerde inanılmaz hatalar yapıldığına da dikkati çekerek, şöyle devam etti: ''Öyle inanılmaz hatalar yaptılar ki, bu hataları genç fakülte mezunları yapsa anlayabilir, kabul edebiliriz. Ancak yaşı çok ileri gelmiş, Türkiye'de haberci dendiğinde ilklerin içine girecek kişiler dahi, hiç akla gelmeyen, kabul edilemeyecek yanlışlıklar yaptılar.

Bunu şunun için ifade etmek istiyorum: Bizler o kişilere göre daha genç ve tecrübesiz insanlar olmamız nedeniyle, bu insanlara ne demeliyiz, dün kurulda konuştuk. Türkiye'de haberciliğin gelişmesi noktasında büyük emekler vermiş, gerçekten haberci sıfatını kazanmış TV yayıncılığı ve TV haberciliği duayeni konumuna gelmiş bu kişilerin sırf diğer kanaldan daha öncelik alıp, izleyiciyi ekran başında tutacağım diye cinayet derecesinde büyük hatalar işliyor olmasını kabul edemedik. Çok üzüldük. Bu kişiler dahi bu hataları yapabilirse, biz bu sektörü nasıl düzenleriz, nasıl denetleriz sorusunu kendimize uzun uzun sorduk.''

Akman, yayıncıların içinde bulundukları olumsuzlukları giderecek bir mekanizmayı geliştirmesi gerektiğini de vurgulayarak, ''Bu mekanizmayı geliştirmezsek, aramızdaki sırf bu acımasız rekabeti bahane ederek, hala kamuoyunun istemediği görüntüleri ekranlara taşıma alışkanlığından vazgeçmezsek, ilerisi için çok iyi şeyler söylemek mümkün değil. Söyleyebiliriz, ama benim şu anda içimden gelmiyor'' diye konuştu.

TERÖR VE TERÖRİSTLERİN AMAÇLARI

RTÜK Başkanı Akman, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Terörün ve teröristlerin amaçları belli. Böyle bir amacın gerçekleşmesi için seçilen yerler, zamanlama, kişiler, bölgeler hepsi planlı, programlı bir şekilde hazırlanıyor. Böyle hedefler söz konusu iken, sırf bu hedeflerin gerçekleşmesi için bu eylemler yapılıyor iken, bizim bu hedeflerin gerçekleşmesine katkı sağlayacak bir sorumsuzluk içinde olmamızın izahı nasıl yapılacak? Şu anda Ankara'da bir noktada gerçekleşen bu olay, bütün Türkiye'de Sinop'tan Mersin'e, Edirne'den Siirt'e, İzmir'den Ağrı'ya kadar herkesin kapısının önünde olmuş gibi bir etki yarattıysa, bu etkilerin oluşmasında en büyük sorumluluk yayıncılık sıfatı taşıyan bizlerin omuzlarındadır. Ben, bu ve benzer konularda hepimizi daha sorumlu olmaya davet ediyorum.''