BIST 9.725
DOLAR 35,20
EURO 36,75
ALTIN 2.969,15
HABER /  MEDYA

Akit TV'ye açılan 'Zulüm 1938'te son buldu' davasında karar

Akit TV'de 10 Kasım 2015'te 'Zulüm 1938'te son buldu' başlıklı haberle ilgili 'Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret' suçundan yargılanan sorumlu müdür Ali Özken'in beraatine karar verildi.

Abone ol

Küçükçekmece 5. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuksuz sanık Ali Özken katılmazken, avukatı duruşmada hazır bulundu. Müştekiler Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Ankara Genel Merkez, İzmir Barosu, İstanbul Barosu, Eğitim İş Sendikası adına da avukatların yanı sıra, bazı müştekiler de duruşmaya katıldı.

Sanığın tutuklanmasını istediler

Duruşmada söz alan ADD Genel Merkez vekili Cemil Öz, dosyanın karar aşamasında olduğunu ve yargılamanın uzamasının toplum vicdanını yaraladığını belirterek, "Sanık, görevi gereği televizyon yayınlarını denetlemekle ve yayınların hukuka aykırı olup olmadığını tespit etmekle yükümlüdür. Yayın dikkate alındığında, çok acı bir şekilde Cumhuriyetin kurucusu, özgürlüğümüzün mimarı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili olarak, ‘Zulmeden zalim, resmiyette öyle kabul edilen lider' şeklinde aşağılayıcı beyanlarda bulunulduğu görülmektedir. Sanık, görevi gereği bu beyanların suç olduğunu bilmelidir. Yaptığı savunmalar hayatın olağan akışına aykırı ve suçtan kurtulmaya yöneliktir. Alt sınırdan uzaklaşılarak, lehe indirim ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükmü uygulanmadan cezalandırılmasını ve hükümle beraber tutuklanmasını istiyoruz" dedi.

Diğer müştekiler ve avukatları da sanığın üst sınırdan cezalandırılmasını ve tutuklanmasını talep etti.

İçerik ayrımcılığı anayasaya aykırı

Sanık avukatı Ali Pacci ise müvekkilinin sorumluluğunun 6112 sayılı kanunun 46. maddesine dayandırıldığını ancak bu maddede sorumlu müdürün cezai sorumluluğuna ilişkin bir düzenleme olmadığını savundu.

İfade özgürlüğünün, demokratik bir toplumun temellerinden olduğunu kaydeden sanık avukatı, şöyle konuştu:

"Bu özgürlük sadece hoşa giden, izin verilen düşünceler için değil aynı zamanda kaygı verici ve şoke edici olanlar için de geçerlidir. 5816 sayılı Kanun belirgin bir içeriği cezalandırmaktadır. Burada mesele Atatürk'ün ya da Kemalist devrimlerin korunması değil, cezalandırmak için belli bir içeriğin seçilmesidir. Bu içerik seçiciliği aynı zamanda bir içerik ayrımcılığıdır. Anayasa ya da kanuna aykırıdır. 5816 Sayılı Kanun yine belli özellikte siyasi içeriklerin ifade edilmesi karşısında hak statüsüne yükseltilen hassasiyetlerin topyekün bir şekilde yasaklanmasına aracı kılınmasıdır. Ceza hukukunun, ulusal bir kahramanın hatırasını korumak adına içerik ayrımcılığı yapması anayasaya aykırıdır. Siyasi bir hatırayı korumanın tek ve mevcut yolu zorunlu hapis değildir.Müvekkilin ceza sorumluluğu bulunmaması, iddianameye konu içeriğin AİHM sözleşmesinin 10. Maddesi gereğince ifade hürriyeti kapsamında kalması, cezalandırılmasının demokratik bir toplumda gerekli ve zorunlu olmaması ile uygulanması istenen cezanın orantısız olduğu dikkate alınarak beraatine karar verilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise lehe olan hükümlerin uygulanmasını talep ederim" dedi.

Kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle beraat

Davayı karar bağlayan mahkeme, sanığın üzerine yüklenen fiilin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması nedeniyle beraatine hükmetti. Duruşmanın sona ermesinin ardından bazı müştekiler beraat kararına tepki gösterdi.

Çok sayıda ihbar aldı

Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Akit TV isimli televizyon kanalında 10 Kasım 2015'te Cumhuriyetin Kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ölüm yıl dönümünde ''Zulüm 1938'de son buldu'' başlığıyla yayınlanan haberle ilgili Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret işlendiğine ilişkin çok sayıda ihbar dilekçesinin savcılığa gönderildiği belirtildi.

Haber programının bir bütün olarak ele alındığında haber verme ve eleştiri sınırlarının aşıldığı bildirilen iddianamede, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret edildiğinin anlaşıldığı kaydedildi.

İddianamede, sanık Ali Özken hakkında, 'Basın yoluyla Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret' suçundan 1 yıl 6 aydan 4 yıl 6 aya kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyordu.