BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  GÜNCEL

Akil İnsanlar'dan Lice için çağrı

Lice'deki karakol gerginliğiyle ilgili Akil İnsanlar'dan sağduyu çağrısı geldi

Abone ol

Akil İnsanlar Heyeti başkanları, başkan vekilleri ve genel sekreterleri, Lice'deki gerginlikle ilgili "sağduyu ve provokasyona gelmeme" çağrısında bulundu.

Akil İnsanların değerlendirmeleri şöyle:

Güneydoğu Anadolu Bölgesi Grubu Genel Sekreteri Mehmet Emin Ekmen: Adli ve idari soruşturmanın çok hızlı bir şekilde neticelendirmesi gerekir. Savcının çok erken bir saatte olay yerine gidip avukatlarla delil toplaması bu anlamda ümidimizi artıran bir tablo. Başlatılan adli ve idari tahkikatın çok hızlı bir şekilde neticelendirilmesi insanların hem bu olaydan doğan acılarını hafifletecek hem de sürece olan güvenlerini artıracaktır. Protesto demokratik bir haktır ancak protestoların hiçbir zaman şiddete yönelmemesi, özellikle ateşli ve yakıcı silahların kullanılmaması gerekiyor.Göstericiler üzerine tesir edebilecek siyasi irade ve devleti yöneten siyasi irade bu olayın bir krize dönüşmemesi için oldukça hassas davranıyor. Bu süreçte hassasiyetimizi ve duyarlılığımızı korumamız gerekiyor.

Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Başkanı Can Paker: Türkiye için cumhuriyet tarihinin en önemli projesidir çözüm süreci. Ama anlaşılan bunun önünü kesmek isteyenler de var. Buna siyasi görüşü ne olursa olsun herkesin barış sürecine destek vermesi lazım.

Doğu Anadolu Bölgesi Grubu Sekreteri Ayhan Ogan: Hem Lice'de hem diğer bölgelerde yaşananlar Türkiye'nin yakaladığı bu barış sürecinden rahatsız olanlardan kaynaklanıyor. Burada birtakım çatışmalardan beslenen çevreler veya ideolojik olarak bu sürece karşı çıkan çevrelerin bu tür provokasyonlar içerisine gireceği konusunda önceden beri gerek hükümet çevrelerinde, gerek bu işle ilgilenen aydın kesimden uyarılar yapılıyor. Örgüt içerisinde güvenlik güçleri içerisinde süreci sabote etmeye dönük bazı kesimlerin işbirliği bile söz konusu olabilir. Bu tür provokasyonlara karşı uyanık olmak lazım.

Ege Bölgesi Grubu Başkanı Tarhan Erdem: Olaylarla ilgili henüz sağlıklı bilgi alınamıyor. Olayın kim tarafından düzenlendiğine ve nasıl örgütlendiğine ilgili bilgiler olmadan yorum yapmak mümkün değil. Silahsız ortamın ne zaman sağlanacağı ve hangi durumda silahsız ortamın sağlanmış sayılacağına ilişkin belirsizlik var. Sayın Başbakan'ın bu ortamda kafasındaki yol haritasının en azından ilk adımını açıklaması gerekiyor. Son günlerdeki konuşmalarında buna yönelik bir işaret yoktu. Tüm kesimlerin sürece hassasiyetle yaklaşması gerekiyor.x

Akdeniz Bölgesi Grubu Genel Sekreteri Tarık Çelenk: Türkiye'de son haftalarda çıkan eylemlerde 1990'lı kuşak öne çıktı. Bu kuşak daha bireysel yetişti, hükümet de 90'lı kuşağın ana temasını anlamakta ve iletişim kurmakta zorlanıyor. BDP kitlesinde de böyle bir kuşak var. Bu jenerasyon, sürecin dışında inisiyatif kullanmak istiyor, heyecanına hakim olamıyor. Mevcut kararlılıkla süreç Lice'de yaşanan gerginlikten etkilenmeyeceğini düşünüyorum. Bu sürecin devam ettirilmesi lazım. Bu belki de Türkiye'nin son şansı. Hükümet bunun bilincinde ve bu konuda elinden gelen gayreti gösteriyor.

Karadeniz Bölgesi Grubu Başkanı Yusuf Şevki Hakyemez: Özellikle BDP'ye Lice olayları ile ilgili olarak çok fazla sorumluluk ve görev düşüyor. Onların oradaki halkı teskin etmesi gerekiyor. Aksi takdirde çözüm süreci ruhuna aykırı bir durum ortaya çıkar. Bunu da hiç kimse izah edemez. Sağduyulu olmak, provokasyonlara gelmemek gerekiyor, bu biçimdeki provokasyonlara karşı süreci hiçbir zaman kurban etmemek gerekiyor. Dikkatli olmak gerekiyor. Tüm hassasiyetleri göz önüne alarak açıklamalara dikkat edilmesi lazım.

İç Anadolu Bölgesi Grubu Başkan Vekili Beril Dedeoğlu: Bu provokasyonu kimin yaptığı konusunda tahminde bulunmak zor. Taraflar bu süreci devam ettirmekte kararlıysa bu tip provokasyonları da bekliyorlar demektir. Dolayısıyla bu beklenti çerçevesinde stratejilerini geliştirmişlerdir. Bunlardan etkilenmeyerek yollarına devam etmeleri gerekiyor. Çünkü durdukları an bu provokasyonların alanı genişler. Bence bu süreçte normal terörle mücadele çerçevesinde ne yapılması gerekiyorsa yapılmaya devam edilmeli ama bunlar yapılırken de sürece zarar verecek adımlar atılmamasına gayret gösterilmelidir. Meselenin siyasi boyutunda barış sürecine doğru giden yolda hızlı adımlar atılması gerekir. BDP'nin yumuşak yapıcı bir dil kullanmaya devam etmesi, böyle bir dil kullanması önemli.