BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  DÜNYA

AKİL İNSANLAR TOPLANTISINDA ’’SENDİKACILAR’’ KAVGA ETTİ

Sinop’taki Akil İnsanlar toplantısında KESK ve Türkiye Kamu-Sen üyeleri arasında sert tartışmalar yaşandı. <br/>Çözüm sürecine katkı sağlama...

Abone ol

Sinop’taki Akil İnsanlar toplantısında KESK ve Türkiye Kamu-Sen üyeleri arasında sert tartışmalar yaşandı.
Çözüm sürecine katkı sağlamaları amacıyla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla kurulan ’Akil İnsanlar’ın Karadeniz Heyeti’ Sinop’ta STK temsilcileri ve kentin önde gelen isimleri ile bir araya geldi. Akil İnsanlar Heyeti’nin konuşmaları ardından Türkiye Kamu-Sen Şube Başkanı Metin Süren, Türk Eğitim-Sen Şube Başkanı Turgay Şen başta olmak üzere bazı isimler sürece karşı sert tavırlarıyla dikkat çekti. Konuşmacıların bazıları heyet üyelerini ‘vatana ihanetle’ suçladı. Daha sonra söz alan KESK Üyesi Musa Uzun’un süreci destekleyen konuşmasına Türk Eğitim-Sen Sinop Şubesi Başkanı Turgay Şen, "Bu kadar savunuyorsan sen de o tarafa geçte konuş" deyince iki grup arasında tartışma çıktı. İki grubu Heyetin Başkanı Yusuf Şevki Hakyemez sakinleştirmeye çalıştı.
Toplantı bitiminde Akil İnsanlar’ın geçeceği yol güzergahında toplanan bir grup heyeti protesto etmek istedi.
Vira Otel’de gerçekleştirilen toplantıya Akil İnsanlar Karadeniz Heyeti Grubu Başkanı Yusuf Şevki Hakyemez, üyeler Bendevi Palandöken, Oral Çalışlar, Yıldıray Ogur ve Fatma Benli, Kürşat Bumin ve raportör Erkan Şen katıldı. Sanatçı Orhan Gencebay’ın sağlık sorunları nedeniyle heyetteki yerini alamadığı öğrenildi.
Programın açılış konuşmasını yapan Akil İnsanlar Karadeniz Heyeti Grubu Başkanı Yusuf Şevki Hakyemez, konuşmadan hiçbir sorunun çözülemeyeceğini söyledi. Hakyemez, "Türkiye’deki sorunları konuşmamız gerekiyor. Konuşmadan sorunları çözemeyiz. Biz sizden süreci değerlendirirken süreçle ilgili sizin duyduğunuz endişeleri ve önerilerinizi dinleyeceğiz. Biz süreci anlatmaktan ziyade sizlerin düşüncülerini dinlemek için de buradayız. Hepimiz bu sorunun çözülmesini istiyoruz” dedi.
TESK Genel Başkanı ve Akil İnsanlar Karadeniz Heyeti Üyesi Bendevi Palandöken de konuşmasında sürece bayanların da katkısını beklediklerini kaydetti. Palandöken şunları söyledi: “Ülkemizde uzunca bir süredir sıkıntılı günler geçirdik. Yapılan bütün tedbirlere rağmen bütün yolların denemesine rağmen, bu sıkıntıları önleyemedik. ‘Bir de bu yolu deneyelim’ dedik. Biz siyasi partilerin temsilcileri değiliz. Ülkedeki kamu ve kuruluşların üyeleriyiz. Sinoplular gerçekten her şeyin iyisine sahip ve güler yüzlü. Ben sizlerin bu meseleyi çok iyi bir şekilde değerlendirebileceğinizi çok medeni bir şekilde katkıda bulunabileceğimizi düşünüyorum. Kadınlarımızın daha az katılımını görüyorum. Ben bu programdan sonra çarşıya inip esnafların düşüncelerini dinleyeceğim düşünceleriniz bizim için çok önemli."
Heyet Üyesi Kürşat Bumin, toplumun süreç konusunda konuşmasının ve fikir üretmesinin önemli olduğunu belirtti. Bumin, "Bu konu hakkında sizden farklı bir bilgimiz yok. ‘Neden katıldık’ derseniz; Türkiye’de çok büyük bir sorun var. Hepimiz farkındayız ki bir sorun var. Bu sorun böyle devam edemez. Aslında biz bir moderatör gibi toplumun söz alması toplumun düşüncelerini dinleme süreci şeklinde olmasını istiyoruz. Devlet bu işi kendisi yürütmeye çalıştı ama bir çözüm bulamadığı göründü. O yüzden bu konularda toplumun konuşması çok önemli. Biz toplumun düşüncelerini karşılıklı konuşma şeklinde çözmek için buradayız" diye konuştu.
Yapılan protestolar konusuna değinen heyet üyesi Oral Çalışlar ise sorunların kavga ederek çözülemeyeceğini söyledi. Çalışlar sözlerini şöyle sürdürdü: "Ben protesto konusuna değinmek istiyorum. Protestolar tabii ki demokrasinin gereği. Herkes şiddete başvurmadan düşüncelerini söyleyebilir. Ama Türkiye’nin en büyük sorununu kavga ederek, şiddetle değil, konuşarak çözmeye çalışıyoruz. Yıllarca bu sorunu çözmek için nice hükümetler geldi geçti, askeri güç devreye girdi ama 30 yıl sonra bile sonuç aynı. Bunun için biz konuşalım halkın görüşünü alalım diye bu yola çıktık. Maalesef sokakta ‘biz Türk’üz diye bağırmakla bu sorun çözülmüyor. Bu konuyu konuşurken kendi siyasi görüşümüzü arka plana, ikinci plana atmamız gerekiyor. Sizinle konuşmaya gelen insanları niye yuhalıyorsunuz? Protesto edince elinize ne geçiyor? Konuşup çözemez miyiz problemleri? Bu olay şiddetle çözülseydi buyurun çözelim ama çözülmüyor. Oturup konuşmaktan başka bir çözüm yok."
Heyet üyesi Yıldıray Oğur, 23 Nisan Çocuk Bayramı’na vurgu yaparak, “Bu olaylar yüzünden çocuk yaşta çok insan öldü. Sırf bunun için bile oturup konuşmalıyız. Artık Türkiye de çocuk yaşta insanlar ölmesin. Bunun için burada konuşuyoruz. Sorunu farklı bir şekilde çözmeye çalışıyoruz. ‘Bu kadar gergin zamanlarda kötü şeyler yaşadığımızda, bölünmeyen bir ülke olarak böyle uzlaşma sürecinde bölünmeyelim’ diyoruz. Endişelerimiz var tabi. Biz bu 30 yılda çok şey verdik. Bundan fazla ne verebiliriz daha büyük bir şey veremeyiz. Yüzde 50 oy almış bir partinin dünyanın hiçbir yerinde ülkeyi böldüğü görülmemiştir. Bunun için sakin olmamız gerekiyor. Endişeye kapılmaya gerek yok bunu artık bitirmemiz gerekiyor. Türkiye’ye bu sorun yakışmıyor" şeklinde konuştu.
Fatma Benli ise sürece ilişkin şunları söyledi: “Sahip olduğumuz bu muhteşem varlıkları gelecek nesillere aktarmak, kaygı, sorun şüphe aktarmamak istiyoruz. Şu an en azından bir ümidimiz var. Korkularımız var, kaygılarımız var ama bizim görevimizde bu kaygıları raporlara aktarmak. Bu kaygıları en aza indirgeyip çözüm süreci oluşturmak. Nasıl Türkiye’de binlerce akil varsa Sinop’ta da bir sürü akil var."
(İHA)