BIST 9.390
DOLAR 34,43
EURO 36,29
ALTIN 2.837,00
HABER /  GÜNCEL

Akil insanlar para alacak mı?

Haftaiçinde belirlenen ve Erdoğan'la ilk toplantılarını yapan 63 Akil İnsan ne kadar ücret alacak?

Abone ol

Çözüm sürecine ilişkin belirlenen 63 akil insandan biri olann Hilal Kaplan, akil insanlar topluluğuna ilişkin merak edilenleri cevapladı.

İşte Hilal Kaplan'ın Yenişafak Gazetesi'nde yer alan köşe yazısından ilgili bölüm:

1. Neden 'Âkil İnsanlar'?

Heyeti tanımlamak için seçilen bu isim, ilk 2005'te ihdas edilen Medeniyetler İttifakı girişimi sırasında ortaya çıkmış. Oluşturulan 20 kişilik gruba önceleri 'Yüksek Düzeyli Grup' denmiş olsa da sonradan bu grup 'Âkil İnsanlar' diye anılmaya başlanmış. Elbette, memleketteki tek âkiller de biz değiliz. Hatta kimilerine göre âkil de değiliz. Bu aklı nasıl tanımladığınızla ilgili, netice itibariyle kısır bir tartışmadır. Bu noktadan sonra, yapılacak işe odaklanmak daha isabetli olacaktır. İsme değil, icraata bakalım.

2. 'Âkil İnsanlar', kimi temsil ediyor?

63 kişilik heyete bakıldığında, görüş farklılıkları bariz olan bir grup olduğu rahatlıkla anlaşılabilir. Listede, referandumun üç cephesinden de isimler var. Hatta 'Yetmez ama evet'çileri de katarsak, onların sayısının 'Evet'çilerden bile fazla olduğunu söylemek mümkün. İçimizde 'Türk vatandaşlığı' tanımından vazgeçmeyenler de var, 'Türkiye vatandaşlığı' şemsiyesinin birleştirici olduğunu savunanlar da. Üniter devlete inanmış olanlar da var, 'Ademi merkeziyetçilikten öte yol yok' diyenler de. Ortak noktamızı ise, Başbakan'ın konuşmasındaki bir cümle özetler mahiyetteydi: 'Kan akmaya devam ederken, her bahane teferruattır.' Özetle, PKK sorununun çözülmesini istiyoruz. Bunun daha fazla ölerek ve öldürerek olmayacağını biliyoruz.

3. Ne anlatacağız?

Ne düşünüyorsak, onu. Bence hiçbir sorunun silahla çözülemeyeceğine dair fikir birliğimiz, asgari müştereğimiz değil, azami müştereğimizdir. Zira böyle bir müşterek haricindeki her tür ihtilafın, demokratik düzen içerisinde, meşru yöntemlerle çözülebileceği kanaatindeyiz. Daha önemlisi, yalnız kendi düşüncelerimizi anlatmaya değil, öğrenmeye de gideceğiz. Bu yüzden halkın taleplerini, kanaat ve beklentilerini raporlaştırıp sunmak, öncelikli amaçlarımızdan birisini oluşturuyor.

4. Para alacak mıyız?

Grup üyeleri, hiçbir ücret almayacaklar. Gönüllük esasına uygun hareket edilecek. Devlet, sadece teknik ve lojistik destek sağlayacak. Bu husustaki eleştirilerin, para ve statü için kâh askere kâh patronuna yaltaklandığı bilinen isimlerden geliyor olması ise ayrıca manidar.

5. Sivil bir inisiyatif miyiz?

Yer alacağımız bölgeden, hangi tarihte nerelere gideceğimize ve kimlerle görüşeceğimize kadar her tür karar 63 kişilik heyette bulunanlara ait. Kendi aramızda istişare edeceğiz, takvim ve yol planını beraberce belirleyeceğiz. Dolayısıyla oldukça sivil bir inisiyatif söz konusu. Devlet, hiçbir şekilde karar alma mekanizmalarına karışmayacak ve sadece kolaylaştırıcı rolü oynayacak. Başbakan Erdoğan'ın, basına kapalı bölümde "Keşke sivil toplum örgütleri, çözümü topluma anlatma seferberliği başlatmış olsaydı da bize hiç gerek kalmasaydı" minvalinde ettiği sitemi de belirtmekte fayda var.

6. Ülkeyi bölmeye mi gidiyoruz?

Bazılarının fütursuzca iddia ettiği gibi ülkeyi bölmek bir yana, birlik ruhunu tahkim etmek için yola düşüyoruz. İlle bir anlaşma metaforuna başvurulacaksa, Sevr'i değil, kuruluş anlaşmamız olan Lozan'ı hatırlatacağız. Dil ile gönül arasındaki mütekabiliyetin farkında olarak, kardeşlerimizle hasbihal edeceğiz. Belki de en çok bundan korkulduğu için, bunca tepkiyi de üzerimize çekiyoruz.

Allah cümlemize 'akleden kalp' nasip etsin.

a.20130403000224.jpg