BIST 9.550
DOLAR 34,54
EURO 36,01
ALTIN 3.005,46
HABER /  DÜNYA

AKİL İNSANLAR IN DOĞU’DAKİ GÖRÜŞMELERİ DEVAM EDİYOR

Güneydoğu Anadolu Bölge illerinde görevlendirilen Akil İnsanlar Heyeti, bölgedeki temaslarının ikinci durağı olan Mardin’de çalışmalarını sü...

Abone ol

Güneydoğu Anadolu Bölge illerinde görevlendirilen Akil İnsanlar Heyeti, bölgedeki temaslarının ikinci durağı olan Mardin’de çalışmalarını sürdürüyor.
Mardin’deki MAYADER ve 94 STK temsilcisi, Akil İnsanlar heyetinden bölgede işlenen cinayetler ve toplu mezarların açılması durumunda kayıpların daha erken teşhis edilmesi için DNA bankalarının kurulmasını istedi. Akil İnsanlar Güneydoğu Heyeti Başkanı Yılmaz Ensarioğlu ve beraberindeki üyeler, Diyarbakır’dan sonra geldikleri Mardin’de STK ve sendika temsilcileri ile görüştü. STK ve sendika temsilcileri ile bir araya gelen heyet, STK’ların yoğun talep ve görüşleri ile karşılaştı. Aralarında 94 STK ve sendika temsilcisinin bulunduğu Demokrasi Platformu basına kapalı toplantıda heyetteki üyelere Öcalan’ın serbest bırakılması başta olmak üzere 11 maddelik görüşlerini heyete iletti. Demokrasi platformu 11 maddelik görüşleri şöyle:
"Öcalan’ın serbest bırakılması ve KCK ile direk görüşmesi sağlanmalıdır. Demokratik özerklik Kürt halkının talebidir. Terörle Mücadele kanununda değişikliklerin yapılmalı, Aydın ve sanatçıların ifade özgürlüğü önündeki engellerin kaldırılması gerekir. Toplu mezarların açılması ve DNA bankaları kurulmalı. TBMM bünyesinde hakikatler Komisyonun kurulması faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmasında yarar sağlanacaktır. Hükümet ve devletin ırkçı söylemlerinden uzak durmalı ve güvenlik adı altında bölgede devam eden operasyonlar durdurulmalıdır. İlköğretimde Kürt çocuklarına okutulan andımız marşı kaldırılmalı, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki dağlarda ’Ne Mutlu Türküm Diyene’ yazılarının kaldırılmasını istiyoruz. Korucu sisteminin lav edilmeli, hükümet Roboski katliamında yaşamını yitirenlerin yakınlarından özür dilemelidir."

AKİL İNSANLAR METROPOLİTAN VE BARIŞ ANNELERİ İNİSİYATİFİ HEYET İLE GÖRÜŞTÜ
Akil İnsanlar heyeti, Mardin’deki ikinci gününde 3 gruba ayrıldı. Heyet üyeleri Yılmaz Ensaroğlu başkanlığında ilk olarak Deyrulzaferan Manastırı metropolitanı Saliba Özmen ile görüştü. Barış sürecinin başarıya gitmesi için Akil İnsanlar Heyeti’nin Öcalan ile görüşmelerini isteyen Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri, 16 maddelik taleplerini iletti. Barış Annelerinin taleplerinde, "Barış sürecinin sağlıklı yürütülmesi için Akil insanların Öcalan ve KCK Konseyiyle görüşmelidir. Öcalan KCK konseyi direk irtibat sağlanmasını talep ediyoruz. Demokratik Özerk bir sistem modelini benimsiyor ve kendimizi bu yöntemle yönetmek istiyoruz. Tüm siyasi rehinelerin serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Yeni başlayan çözüm sürecinin sekteye uğramaması için ve yine PKK güçlerinin sınır dışına güvenli bir şekilde çekilmesi için meclisin bu konuda sorumluluk alması, koruculuk sisteminin lav edilmesi ve topluma kazandırılmasını istiyoruz. Köye geri dönüşler sağlanmalıdır. Kürdistan topraklarında mayınlı olan arazilerin mayınlardan arındırılması ve üretime açılmalıdır. Anadilde Kürtçe eğitim yapılması talebimizdir. Başlayan diyalog ve çözüm sürecinin sağlıklı yürümesi için Asker ve polislerin şehir ve kırsalda tahrik, baskı, sindirme ve provoke edici yaklaşımlardan uzak durması ve gereksiz yere ortaya çıkmaması ve kışlalarına çekilmelerini talep ediyoruz. Askeri amaçla yeni inşasına başlayan karakolların, cezaevlerinin ve durdurulmasını talep ediyoruz. Türk tarih tezinin yeniden yazılması Şeyh Sait gibi tarihte gerçekleşmiş isyanların Şaki, eşkıya olarak yapılan değerlendirmelerin düzeltilmesini talep ediyoruz. İsrail devleti Mavi Marmara gemisi nedeniyle nasıl özür dilediyse Roboski katliamında öldürülenlerin ailelerinden özür dilenmelidir" yer aldı.
Barış Anneleri ile 30 dakikalık bir görüşme yapan Akil İnsanlar Heyeti Başkan Vekili Kezban Hatemi, "Hepinizin acısını paylaşıyorum maalesef kardeş kardeşi kıran bir katliam. Ben buradan tüm halkımıza şunu söylemek istiyorum herkesi etkileyen şu mesajı vermek istiyorum bu kanın akması hiç kimseye faydası yok dolayısıyla bu acılar ortak acılar dertler paylaştıkça azalır buradaki anneler bu dertleri bu acıları paylaşmaya hazır ellerini uzatıyorlar bu eller boş çevrilmesin şehit annelerimizi de aynı şekilde onlarında acıları bizim acımız her o çocuklarımız geri geldiğinde bütün evimize sadece onların evine değil bizim evimize de karanlık bulutlar çöküyor o evlatlar nasıl yetiştiriliyor ne umutlarla gelecek için hazırlanıyor hele güneydoğudaki imkanların kısıtlı olması dikkate alındığında bu anneler iki kat mazlum ve mağdur durumdalar barış işte en başta bu iş için önemli maliyeti insan olan bir yok olmayı tükenmeyi bitmeyi insanlığımızdan uzaklaşmayı unutturacak iyi huzurlu bu mesajı çok anlamlı buluyoruz" dedi.
(İHA)