BIST 9.657
DOLAR 34,59
EURO 36,28
ALTIN 2.987,31
HABER /  GÜNCEL

Akil insandan yüzde 75 iddiası

Akil İnsanlar Heyeti Marmara Bölgesi Grubu Üyesi Ahmet Gündoğdu, sürece ilişkin açıklamalar yaptı.

Abone ol

Akil İnsanlar Heyeti Marmara Bölgesi Grubu Üyesi Ahmet Gündoğdu, çözüm sürecine Marmara Bölgesi'ndeki desteğin en az yüzde 75 olduğunu söyledi.

Gündoğdu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, referandum gibi çözüm sürecinin de bütün Türkiye'yi ilgilendiren bir konu olduğunu ve sadece Marmara Bölgesi'nde değil ülkenin tamamında sorumluluklarının bulunduğunu ifade etti.

Hiçbir anlamda bir araya gelemeyecek insanların terörü bitirme konusunda toplandığını belirten Gündoğdu, "Akil insan demek 63 kişiden ibaret değildir. 'Terör bitsin, kardeşlik yeniden tesis edilsin, acıları geçim kaynağı edenlerin elinden bu oyuncak alınsın' dediğimiz için bir aradayız" diye konuştu.

İHANET SUÇLAMALARINA CEVAP

Çözüm sürecine karşı çıkanların, hiçbir gerekçeleri olmadığı halde, "Bu bir ihanettir" şeklinde değerlendirmede bulunduklarını vurgulayan Gündoğdu, şöyle devam etti:

"Bana, 'Dolmabahçe'deki ihanet projesinde, Başbakan ile bir araya gelmeyi içinize sindiriyor musunuz?' şeklinde soru soruldu. Bu ülkenin 30 bin canına, 480 milyar lira mali kaynağına mal olmuş bu sorunu çözmek için ülkenin yüzde 50'sinden oy almış Başbakan ile bir araya gelip çözümde toplantı yapmak mı ihanet, vatanın bölünmezliği sloganı altında, Ergenekon'a ev sahipliği yaparak, darbecilerle kol kola girmek mi ihanet? Marmara Bölgesi'ndeki desteğin en az yüzde 75 olduğunu görüyorum. Esnafı gezerken bazı marjinal gruplar slogan attı. Bir şey söylemiyorlar, doldurulmuşlar ve provoke edilmişler. Bu ülkenin artık geldiği nokta, Hazreti İbrahim'in ateşine su taşıyan serçe misali, ya su taşıyanlar rolünü iyi yapacak bu yangın sönecek ya da o ateşe çubuk parçası taşıyan karga misali karga siyaseti yapanlar, karganın yaptığı rolle bu ülkenin mali kaybına ve can kaybına neden olmaya devam edecekler."

HERKESE EŞİT MESAFEDE OLAN DEVLETE GEÇMELİYİZ 

Dolmabahçe Sarayı'na giderken iki konuda hazırlıklarının olduğunu anlatan Gündoğdu, bunların da çözüm süreci ve yeni anayasa önerileri olduğunu kaydetti.

TBMM'de grubu bulunan bütün siyasi partilerin, seçim döneminde yeni anayasa vaadinde bulunduğunu dile getiren Gündoğdu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Benim vatanım, benim bayrağım, benim ülkem, benim milletim' diyen herkesin 'benim anayasam' diyeceği bir anayasaya kavuşmamız lazım. Artık, vatandaşını döven değil, öteki oluşturan, her darbe sürecinde ya başörtülüleri ya Alevileri ya Kürtleri ya bir başka kesimi döven devlet değil, herkese eşit mesafede olan devlete geçmeliyiz. 'Eğitimde fırsat eşitliği' diyoruz, Ankara'nın Haymana ilçesinde sadece mahrumiyet var. Öğretmen, hemşire, doktor oranın sadece sosyal şartlarının yetersizliği dolayısıyla görev yapmak istemiyor. Hakkari'de hem mahrumiyet var hem can güvenliği sorunu var. Öyleyse her ikisi de devletin sorunu. Güneydoğu başta olmak üzere, devletin orada çalışanlara pozitif ayrımcılık yapıp, orada çalışanları teşvik etmelidir."