Evlenme ve lüks yaşam vaadiyle kandırdıkları kızları, uyuşturucu tuzağına düşürdükten sonra genelevlerde zorla çalıştıran, aralarında bir avukatında bulunduğu çete, polisin ‘bataklık’ adını verdiği operasyonla çökertildi.
Abone olEvlenme ve lüks yaşam vaadiyle kandırdıkları kızları, uyuşturucu tuzağına düşürdükten sonra genelevlerde zorla çalıştıran, aralarında bir avukatında bulunduğu çete, polisin ‘bataklık’ adını verdiği operasyonla çökertildi. İşadamlarını cinsel ilişkiye girerken görüntüleyip şantaj yaptığı belirtilen çetenin, bir kadın mağduru ‘domuz bağı’ ile bağlayıp işkence yaptığı, bir başka mağdurun kardeşi ile annesini bıçakla yaraladığı ileri sürüldü.
İzmir genelevinde yasa dışı yapılanmaya gittikleri, yüksek miktarda senet imzalatıp borçlandırdıkları kadınları zorla çalıştırdıkları, kaçmak isteyenlere domuz bağı yöntemiyle işkence yaptıkları iddiasıyla gözaltına alınan 18 zanlı, adliyeye sevk edildi.
İzmir Emniye Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekiplerinin İzmir, İstanbul, Mersin, Adana ve Aydın'da düzenlediği operasyonlarda yakaladığı 36 kişinin sorgulamaları tamamlandı.
Gözaltına alınanlardan 18 kişi, soruşturmayı yürüten Cumhuriyet savcısının talimatıyla serbest bırakıldı. İzmir Genelevinde yasa dışı yapılanmaya gittikleri belirlenen zanlıların M.K, kardeşi S.K, N.G. ve A.S'nin elebaşılığında yasa dışı yapılanma oluşturdukları öne sürüldü.
Şebeke elemanlarının ağlarına düşürdüğü kadınları uyuşturucuya alıştırıp genelevde çalıştırmaya başladıkları, yüksek miktarda senet imzalatarak borçlandırdıkları, yılarca çalıştıktan sonra borcunu bitiremediği için kaçmak isteyen kadınlara da işkence yaptıkları ileri sürüldü.
DOMUZ BAĞIYLA İŞKENCE
Çetenin elinden kaçarak İstanbul'a giden bir kadının, ilköğretim okuluna giden kız kardeşine tabancayla ateş edilmek suretiyle korkutulduğu, böylece kadının İzmir Genelevine geri gelmesinin sağlandığı, kaçmak isteyen bazı kadınların dövüldüğü, bazılarına domuz bağı yöntemiyle işkence yapıldığı belirlendi. İzmir Genelevinde sürekli sorun çıkartan kadınların da başka illerdeki genelevlere gönderildiği ortaya çıktı.
İŞADAMLARINA PAZARLANDI
Çetenin, üniversite öğrencisi olarak tanıttıkları G.M. ve A.Y adlı genç kızları, iş adamlarıyla ve üst düzey bürokratlarla tanıştırdıkları, Urla'da kiralayıp kamera düzeneği kurdukları bir villada gizli görüntülerini çekmeyi planladıkları iddia edildi.
Gözaltına alınanlar arasında C.T.K. adlı avukatın da bulunduğu, 1 zanlının sahte kimlik kullandığı, 1 zanlının asker kaçağı olduğu öğrenildi.
Zanlıların gösterdikleri yerlerde yapılan aramalarda 10 ruhsatsız tabanca, 1 gaz tabancası, 4 pompalı tüfek, 85 gram esrar, bir miktar eroin, genelev kadınlarına imzalatılan senetler, 1 cop ve genelev kadınlarının borçlarının yazıldığı ajanda ele geçirildi.
Emniyet Müdürlüğü'nde işlemleri tamamlanan 18 zanlı, ''suç işlemek amacıyla silahlı suç örgütü kurmak, yönetmek, suç örgütüne üye olmak, su örgütüne yardım etmek, suç örgütü adına faaliyette bulunmak, insan ticareti yapmak, silahla adam yaralama, iş yeri kurşunlama, zorla kadın çalıştırmak, fuhuş yapmaya zorlamak, uyuşturucu madde bulundurmak, kullanmak ve ticaretini yapmak, resmi belgede sahtecilik, çalıntı araç kullanmak, ruhsatsız silah bulundurmak'' suçlarından adliyeye sevk edildi.
"KOCASINI SUDAN SEBEPLE BIÇAKLADI"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...
Antalya'da yaşayan 23 yaşındaki Ayşe Betül Ş., iddiaya göre, "Çamaşırlarım hiç güzel kokmuyor, yoksa yıkamıyor musun?" diyen eşi 32 yaşındaki Engin Ş.’yi karnından bıçakladı.
Önceki akşam Erenköy Mahallesi'ndeki evine alkollü olarak gelen garson Engin Ş., eşi Ayşe Betül Ş.'ye, "Çamaşırlarım hiç güzel kokmuyor, yoksa yıkamıyor musun?" diye kızdı.
Bunun üzerine çift arasında tartışma çıktı. Tartışma büyüyünce Engin Ş. eşine bıçak çekti.
Arbede sırasında Ayşe Betül Ş. eşini karnından bıçaklayarak yaraladı. Kanlar içinde yere yığılan Engin Ş., eşi tarafından çağrılan ambulansla Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne kaldırıldı.
Engin Ş.'nin durumunun ağır olduğu belirtildi. Eve gelen polislere teslim olan Ayşe Betül Ş. gözaltına alınırken, olay sırasında uyuyan 3 yaşındaki kızı da yakınlarına bırakıldı.
"KAYIP KUZENLERE SEKS ŞANTAJI"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...
İstanbul Sarıyer'de oturan iki kuzen, B.A. (14) ile D.Y. (15), geçtiğimiz 9 Kasım’da, “Bizi merak etmeyin, kendimizi düzeltip döneceğiz” şeklinde not bırakarak ortadan kayboldu. Aileleri iki kuzeni, reklam panolarına astıkları kayıp ilanlarıyla ararken, olay günlerce medyada yer aldı. Kızlar, 10 gün sonra Bitlis’in Tatvan İlçesi’nde bulundu. Kuzenlerden D.Y., ifadesinde, anne ve babasının ayrı yaşadığını, dayısından şiddet gördüğünü öne sürdü. D.Y., bu nedenle kuzeni ile birlikte Van’da yaşayan babasının yanına gitmeye karar verdiklerini savundu.
Bu olayla tanınan kuzenlerin, yaklaşık 1 yıl önce de başlarının “belaya” girdiği ortaya çıktı. İddiaya göre, sosyal paylaşım sitesi Facebook’da “Deniz Olpak” sahte ismiyle sayfa açan Ferdi E. (31), burada tanıştığı kızlara kendini ajans sahibi olarak tanıttı. Kuzenlere, manken yapma vaadinde bulunan zanlı, “Yalnız, ajans için fiziğinizi görmem lazım” diyerek, kızları “webcam” önünde soyunmaya ikna etti. Kuzenler, üzerlerinde yalnızca külotları kalacak şekilde Ferdi E.’ye poz verdi. Ancak bu pozlar, daha sonra daha sonra kuzenlerin kabusu oldu. Görüntüleri kaydettiğini söyleyen Ferdi E., kızlara, “Çıplak görüntülerinizi çektim. Eğer benimle seks yapmazsanız ailenize söyleyip, görüntüleri de internette yayınlayacağım” sözleriyle şantaj yaptı.
Şikayet üzerine yakalanan zanlının bilgisayarında yaşları 10 ile 15 arasında değişen çok sayıda kız çocuğuna ait müstehcen görüntüleri bulundu. Görüntülerle ilgisinin olmadığını söyleyen zanlı tutuklandı. 2 tutuklu kalıp tahliye edilen Ferdi E. hakkında 6 yıldan 13 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
"SÖZ VEREN BİNLER ZEYNEP'İ ORTADA BIRAKTI"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...
Annesi 8. aylık hamileyken öldürülünce ameliyatla kurtarılan Zeynep'i evlatlık almak isteyen binlerce kişi sağlık sorunu olduğunu duyunca vazgeçti. Maddi yardım sağlama sözü verenler de ortada yok Ümraniye'de öldürülen Yeliz Karahasanoğlu'nun ameliyatla kurtarılan bebeği Zeynep'i evlat edinmek isteyen binlerce kişi, bebeğin kalıcı sağlık sorunları olduğu bilgisini alınca taleplerini geri çekti.
Bebeğe sağlığına kavuşuncaya kadar maddi yardım sağlayacağını belirten bazı işadamları da sözlerinde durmadı. Talihsiz Zeynep bebek için şimdi tam donanımlı bir rehabilitasyon merkezi aranıyor. Evli ve 3 çocuk babası Mehmet Selim G., yasak ilişki yaşadığı 8 aylık hamile sevgilisi Yeliz Karahasanoğlu'nu 4 Kasım 2010'da önce dövdü, ardından da yere yığılan kadını başından vurarak öldürdü. İstanbul'daki olayda Karahasanoğlu'nun karnındaki bebeğin kalbi de oksijensizlik yüzünden durdu. Karahasanoğlu'nun ölmesinin ardından 8 dakikalık bir ameliyatla bebek anne karnından alındı. Doktorların müdahalesi ile iç organları yeniden çalışmaya başlayan bebek hayata döndürüldü. Yaşananlar Türkiye'yi ayağa kaldırırken, hastanenin Yenidoğan Ünitesi Yoğun Bakım Bölümü'ndeki doktorların Zeynep ismini verdiği bebek bir anda ilgi odağı oldu..
HEMŞİRELER 24 SAAT NÖBETTE
Bugün Zeynep bebeğin yaşam mücadelesi doktorlarının çabasıyla sürüyor. Ancak olayı televizyon ve gazetelerden öğrenerek Zeynep bebeği evlat edinmek veya ona yardım göndermek isteyen binlerce kişi, bebeğin sorunlarının hemen düzelemeyebileceği bilgisini öğrenince fikir değiştirdi. 43 günlük olan, 48 cm boyunda ve 2 kilo 850 gram ağırlığındaki bebek, yutkunma ve emme reflekslerinden yoksun. Kısa süre önce çekilen beyin MR'ı sorunun, Zeynep bebeğin beyninde annesinin ölümünün ardından 20 dakika oksijensiz kalması nedeniyle hasar meydana gelmesinden kaynaklandığını ortaya çıkardı.
Bir sonda aracılığıyla ağzından ve burnundan beslenen bebeğin kendi tükürüğünde boğulmasını engellemek için hemşireler 24 saat boyunca nöbet tutuyor. Talihsiz bebek, günde 3-4 kez de fizik tedavi görüyor. Talihsiz Zeynep bebeğin doktorları Şirin Güven ile Sami Yazar, " Kalbi attığı ve nefes aldığı için Zeynep için bitkisel hayatta veya beyin ölümü geçirdi diyemiyoruz. Ama destek tedaviye ihtiyacı var. Şu an kendi kendine beslenebilseydi onu bakım evine verebilirdik, ama eğitim almış birinden bakım görmeli. Zeynep bebek buradan çıkabildiği durumda gideceği tek yer iyi bir rehabilitasyon merkezi. Arayış içindeyiz zira belli bir süre sonra transferi gerekecek" diye konuştu.
"YENİ NESİL ISITICI BEBEĞİ ÖLDÜRDÜ"
BAŞLIKLI HABER DİĞER SAYFADA...
TIKLAYIN...
Anne-baba yeni nesil ısıtıcıların güvenli olmadığını öne sürüp şikâyetçi oldu. Polis ısıtıcıya, teknik inceleme için el koydu.
İstanbul Ataşehir’de, pazartesi gecesi 22.30 sıralarında, kamyon şoförü baba Erkan Koç (32) ve ev kadını eşi Çağla Koç, 11 aylık kızları Melisa Nur’a banyo yaptırdıktan sonra yatak odasındaki beşiğinde uyuttu. Arızalanan kombi nedeniyle bebeğin yattığı odada elektrikli ısıtıcıyı çalıştıran çift, bir süre sonra evi duman kapladığını fark etti.
Nefes almakta zorlanan çift banyodan panikle su doldurdukları kovalarla yatak odasındaki yangını söndürmeye çalıştı. Ancak bebek kurtarılamadı. Önce dumandan zehirlendiği sanılan Melisa’nın kesin ölüm nedeni otopsi sonucu belirlenecek. Baba Erkan Koç üç yıl önce daha uygun fiyata satan markalar yerine, 250 TL’ye yeni nesil ısıtıcıyı aldığını söyleyerek şöyle konuştu:
“Can havliyle yatak odasına koştuk, ancak beşik yanıyordu. Yangını söndürdük ama çok geçti. Elektrikli ısıtıcının kablosu erimiş, lav gibi akıp yangın çıkarmış. Bu işin peşini bırakmayacağız.” Polis ısıtıcıya, teknik incelemeden geçirmek üzere el koydu.