Fadıl Akgündüz, duruşmada “Her şeyimi kaybettim, adalete sığındım. Yargının kararını bekliyorum” dedi.
Abone olSiirt seçimlerinin iptaliyle milletvekilliği düşen Fadıl Akgündüz'ün, Almanya'daki bazı Türk atandaşlarını ''yüksek kar payı vaadiyle kandırarak dolandırıcılık yaptığı'' iddiasına ilişkin yargılanmasına devam edildi. Bakırköy 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, bu suçtan dolayı tutuklu olan Fadıl Akgündüz getirildi. Duruşmada mahkemeye ek bilgiler vermek istediğini belirten Akgündüz, ortaklık sistemine geçmeden önce Jetpa Holding'in ciddi bir şirket olduğunu, çeşitli alanlarda devletten teşvik kredisi almadan ve hiçbir bankaya kredi borcu bulunmadan faaliyetlerini sürdürdüğünü anlattı. Akgündüz, bu yönde hazırlanmış çeşitli tanıtım broşürü, gazete ilanları ve medyada yayınlanmış çeşitli haber küpürleri, Proton marka otomobilin distribütörlüğüne ilişkin faaliyet raporları ve imalatı düşünülen İmza marka otomobilin Türkiye'de ve uluslararası alanda alınmış tescil ile üretim belgelerini mahkeme heyetine sundu. Ortaklık sisteminde hiçbir kar ve faiz vaadi bulunmadığını ileri süren Akgündüz, ''Tamamen ülke kalkınmasına yönelik bir mesaj vardı. O zamanın rakamlarıyla 62 trilyon liralık sermayesi bulunuyordu. Bunu ortak adaylarına anlattık. Biz hayali bir şirket değildik. Faaliyetlerimiz, raporlarımız bunları gösteriyor'' dedi. Türkiye'de bugüne kadar hakkında açılan davalardan sadece birinden mahkumiyet kararı çıktığını, bununla da milletvekilliğini kaybettiğini ifade eden Akgündüz, şunları söyledi: ''20-25 yıllık geçmişimde temiz bir sabıkam var. Ben Türkiye'ye döndüğümde 'hakkımdaki davaların görülebilmesi amacıyla dokunulmazlığımın kaldırılması için ilk dilekçeyi ben vereceğim' dedim. Dokunulmazlığım kaldırıldıktan sonra da 1 haftalık diplomatik pasaportum vardı. Bununla yurtdışına kaçabilirdim, ama kaçmadım. Her şeyimi kaybettim, adalete sığındım. Yargının kararını bekliyorum.'' Şirketleri nedeniyle vergi borcu bulunduğunu hatırlatan Akgündüz, bu borçlarını da Vergi Barışı Kanunu kapsamında taksitlendirdiğini ifade etti. Duruşmada söz alan Akgündüz'ün avukatı Recep Eryılmaz da çok sayıda müşteki olmasından dolayı müvekkilinin delil karartma ihtimalinin bulunmadığını belirterek, tahliyesini istedi. Duruşmada dinlenen bazı müştekiler de Akgündüz'ün Türkiye'de yatırım yapacağı vaadiyle kendilerinden para topladığını, bir süre bu paralarından kar payı aldıklarını, ancak ana paralarının geri ödenmediğini belirterek, Akgündüz'den şikayetçi olduklarını bildirdiler. Akgündüz'ün tahliye talebini reddeden mahkeme heyeti, dosyadaki eksikliklerin giderilmesi amacıyla duruşmayı erteledi. Duruşma salonunun önünde bekleyen bazı müştekiler, jandarmalar tarafından cezaevine geri götürülen Akgündüz'e tepkilerini ifade ettiler. Rekor hapis istemi Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca açılan ana davanın iddianamesinde, Fadıl Akgündüz'ün, olayın 247 mağduru olduğu dikkate alınarak, TCK'nın ''nitelikli dolandırıcılık'' suçunu düzenleyen 504. maddesinin 8. fıkrası uyarınca toplam 494 ile 1235 yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılması isteniyor. Dosyaya eklenen 14 yeni mağdur için de Akgündüz'ün, aynı suçtan dolayı ayrıca 28 ile 70 yıl arasında ağır hapis cezasına çarptırılması talep ediliyor. Buna rağmen TCK'nın 77. maddesinde, ''aynı türden şahsi hürriyeti bağlayıcı cezaların birleştirilmesi halinde tatbik edilecek cezanın ağır hapiste 36 yılı geçemeyeceği'' belirtiliyor. Siirt'teki seçimin iptaliyle milletvekilliği düşen Fadıl Akgündüz, 10 Aralık 2002 tarihinde hakkındaki gıyabi tutuklama kararı vicahiye çevrilerek Kartal H Tipi Cezaevi'ne konulmuştu.