Koalisyon arayışlarını değerlendiren Yalçın Akdoğan, AK Parti açısından ibrenin CHP'den yana olduğunu söyledi.
Abone olBaşbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, koalisyon görüşmelerinde bütün seçeneklerin masada bulunduğunu belirterek yine de ibrenin CHP'den yana olduğunu açıkladı.
Akdoğan, Kanal 24 televizyonunda katıldığı programda gündeme dair değerlendirmelerde bulunarak, soruları yanıtladı.
"CHP KOALİSYONA DAHA YAKIN"
Akdoğan, görüşmelerin sağlıklı ve verimli bir şekilde gerçekleştiğini ifade ederek, bu durumun Türk demokrasisi bakımından bir kazanım olarak nitelendirildiğini, AK Parti'nin bu süreci başarılı bir şekilde yürüttüğünü anlattı. Akdoğan, "Şu anda üç partiyi kıyasladığımızda CHP'nin takındığı tavır onun daha koalisyona yakın olduğunu gösteriyor ama bu görüşmeler başlamış değil. Ön görüşmeler, arkasından olursa müzakereye geçilmesi gibi muhteva tartışılmaya başladığında daha da somutlaşır" dedi.
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, partinin ciddi bir durum değerlendirmesi yaptığını, ilk andan itibaren samimi bir gayrette bulunacaklarını söylediklerini anımsatarak, "Madem seçmen, bizi tek başına iktidar yapmadı, diğer partilerle bu görüşmelerin yapılması gerekiyor. Burada herhangi bir partiyi dışlamadan, kimseyi dışlamadan, samimi bir gayret içerisinde olacağız' dedik. Herkese aynı ve eşit mesafedeyiz, güven temelinde bir iş birliği arıyoruz. Bu da önemli bir kazanımdır. İki parti hükümet kurabilir ama bundan sonraki yeni dönemde konu bazlı bir takım iş birlikleri geliştirilebilir" diye konuştu.
Akdoğan, gelinen durumda bir eşiğin aşıldığını, güvenin tesis edildiğini, birinci turun başarıyla tamamlandığını aktardı.
"MHP'Yİ SORUMLULUKTAN KAÇAN BİR TAVIRDA GÖRMEDİK"
Koalisyon görüşmelerinde AK Parti ve CHP'deki heyetten Ömer Çelik ile Haluk Koç'un bir araya geleceği, HDP ile de bu şekilde görüşecek bir ismin var olup olmadığının sorulması üzerine Akdoğan, şunları söyledi:
"Partilerin takındıkları tavır ve pozisyona göre bu belirlenen bir durum. Diyelim ki CHP, koalisyon kurma noktasında daha net bir tavrı var. Devam eden bu öngörüşme süreci veya daha sonra somutlaşacak olan müzakere etme süreci ona göre belirleniyor. Diyelim ki MHP'nin tavrı, CHP'den daha farklı. O, muhalefette durma gibi bir tercihi var. Benzer bir tavır HDP açısından da 'CHP-AK Parti koalisyonu denenmeli, ondan sonra bakarız' gibi bir yaklaşım. Bunu diyen iki partiyle CHP'nin pozisyonu aynı değil. O güven arttırıcı öngörüşmeler, istikşafi görüşmeler CHP ile bu şekilde yapılacak. Ama diğerleriyle de temas noktaları var, irtibat devam ediyor, görüşmeler olabilir. Diyelim ki MHP, 'ben muhalefette kalacağım, millet bana ana muhalefet görevi verdi' diyor. Ama CHP ile kurulamazsa ondan sonraki aşamalarda ne olmalı, orada sorumluluktan kaçan bir tavır içerisinde de görmedik MHP'yi. Ama öncelikle tabi CHP ile öngörüşmeler bayramdan sonra sanırım yapılır."
Yalçın Akdoğan, "Koalisyon için şu anda en yakın CHP mi?" sorusuna, "Şu anda üç partiyi kıyasladığımızda CHP'nin takındığı tavır onun daha koalisyona yakın olduğunu gösteriyor ama bu görüşmeler başlamış değil. Ön görüşmeler, arkasından olursa müzakereye geçilmesi gibi muhteva tartışılmaya başladığında daha da somutlaşır" yanıtını verdi.
"MUTLAKA BUNU KABUL EDECEKSİN DAYATMASI YANLIŞ"
Kendilerinin de üç parti için kanaatleri bulunduğuna dikkati çeken Akdoğan, müzakereler ve koalisyon görüşmelerinin hemen kestirilip, atılacak süreçler olmadığını belirtti.
"Neticede AK Parti'nin burada kırmızı çizgileri yok" ifadesini kullanan Akdoğan, ancak ilke ve değerlerinin olduğunu, 13 yıllık bir müktesebatının bulunduğunu kaydetti.
Uzlaşının süreçteki yerine değinerek, nerede ve hangi noktada uzlaşılacağının çok önemli olduğunu vurgulayan Akdoğan, "Bu noktada kimsenin birbirine dikte eden, dayatmada bulunan bir yaklaşım sergilememesi lazım. Yani 'benim politikam budur, mutlaka bunu sen kabul edeceksin' yaklaşımı olursa bu yanlış olur. O zaman senin o politikan yüzde 15, 20, 25 oy aldı. Sen bu politikayı yüzde 41 oy alan politikaya dayatabilir misin? Dayatamazsın" dedi.
Başbakan Yardımcısı Akdoğan, görüşmelerin kısır polemikler, çekişmeler, rencide edici yaklaşımlar yaşanmadan gerçekleştiğini anlattı.
Görüşmelerdeki olumlu tutumun, bundan sonraki siyasete kalıcı olarak yansıyıp yansımayacağının sorulması üzerine Akdoğan, şu yanıtı verdi:
"Neticede üç partinin AK Parti'ye karşı pozisyon alarak sürekli eleştirmesi başka bir şey, iki partinin hükümet kurması ve karşıda iki partinin kalması en azından bu gerilimi düşürecek bir şeydir."